Hazırda Bekleyenler :)
2 stories
FREZYA (raflarda) / BESTE ÖN OKUMA by lemariz
lemariz
  • WpView
    Reads 2,315,299
  • WpVote
    Votes 37,471
  • WpPart
    Parts 26
"Bir varmış bir yokmuş, diye başlardı ya masallar; işte benimki de, olsa olsa hep yokmuş hiç varmıştı. Neyin hayaliydi kurduğum? Neyin cesareti, cüreti? Hiç yokmuş bir hayatın, hüzünlü umut kırıntısıydım ben, onu da kuşlar gagalamıştı..." ... İsmini siz seçin; isterseniz Cansu, isterseniz Hacer... Yaşamda, özensizce açmış bir çiçekti o. İstismarı yaşayan ve şiddete şahitlik eden, bir kimsesizdi. Geçmişinin izlerini, ruhunun en derinlerinde saklayarak hayata tutunurken; direndiği gerçeklerle hiç ummadığı bir yerde, hiç ummadığı bir anda, yüzleşecekti. Geçmiş hesaplarını kapatılırken; kimse yaralarının kanatılıp, sarmalanmasına hazır olup olmadığını sormamıştı. Timur, mahkûm olduğu önyargılarla hayatına girdiğinde, aşkın mucize iksirini tadacağını hayal dahi etmemişti. Timur; hayatın olgunlaştırdığı ve sorumluluklarla katılaştırdığı, kalabalığın içindeki yalnızlıktı. Sistemin doğurduğu ne suçlu, ne de suçsuz bir sistemsizlikti. Hayatını, doğruları için feda edilebilecekler ve edilemeyeceklerin ayrımını yaparak geçirirken; vereceği en yanlış hüküm, onun en doğru kararı olmuştu. O, özensiz bir çiçeğin, özenle açılmış yaralarını sarıp sarmaladığında; kendi üşüyen ruhunu ısıtacağını, asla hesap etmemişti. Kesişen yollar, önyargılar ve tehlikeli planlar arasında doğan, kalbimizdeki en masum aşk; FREZYA. Nefes alıyorsak, bir çıkış muhakkak vardır... ... 'FREZYA' sizi ağlatırken aşkla sarmalayacak sımsıcak bir sokak hikayesi... ... Dip not: okuduğunu anlayamayanlar ve başlıkları okumayı es geçenler için bu sadece bir ön okumadır!
PSİKOPAT by MihriMavi
MihriMavi
  • WpView
    Reads 85,375,978
  • WpVote
    Votes 1,120,495
  • WpPart
    Parts 64
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?