+18 Yusuf Agah Bey: Hemşire Hanım. Yusuf Agah Bey: İşinize gerçekten saygı duyuyorum. Yusuf Agah Bey: Ama Allah aşkına erkek doktor yok mu? Hemşire: Ben feminist bir bireyim beyefendi. Hemşire: Lütfen sözlerinize dikkat edin. Hemşire: Sanki, penisinize ben vurmuşum gibi konuşmayın lütfen. Yusuf Agah Bey: Hemşire Hanım, mecbur muyuz onu kontrol etmenize? Hemşire: İşim bu beyefendi. ____ "İç çamaşırınızı çıkarın." "Dokunmak zorunda mısınız?" ¿-_-? Y.T: 05.08.2021 - +18 olacak, rahatsız olanlar lütfen okumasın. -(Kitabımın kopyasını vb. bir kitabı daha görürsem, yasal işlemler başlatmaktan gocunmam.) -küfür içerir. -kitabımda reklam yapmayın. -lütfen ç(a)lmayın!! Tüm hakları saklıdır.

🥀 "Geçmiş, bazen mutlu bir anı bazen acı bir tebessüm. Bazı zamanlarda ise adı konulamayan duygunun adı..." Eflâl... Ölüme ve insanlara karşı gardını almış genç bir kadın... Korkuyla attığı her adımın, hayatından çaldığını fark edemeyecek kadar kimsesiz üstelik. Lâl... Ölesiye nefret ettiği insanlardan kaçıp sığındığı limanda, belki hayatının aşkını bulacak belki de en büyük hayal kırıklığını yaşayacak. Eflâl, onaylanmayan bir evliliğin meyvesidir ve henüz dünyaya gelmeden, hikâyesine ölümün gölgesi düşmüştür. İşi, dostları, abisi... Hepsi onu "öldürülmek" düşüncesinden bir nebze de olsa uzaklaştırmaktadır. Tabii, bir de Karan Akdoğan... Aslında kimsesiz olduğunu anlayan Eflâl'in, kimsesi olan genç adam... Aralarındaki bazen minnet, bazen şefkat, bazen ise karşı konulmaz bir sevgidir. Ancak Eflâl'in baş etmesi gereken ölüm gerçeği, onu Karan'ın yanında da rahat bırakmaz. Eflâl, gerçeklerle yüzleşmeye karar verir. Kime ve neye inanacağını bilmeden kendini hiç de tahmin edemeyeceği gerçeklerin içinde bulur. Artemis Milenyum aracılığı ile kitap oldu. Kitapçılardan alabilirsiniz.❤️ •Yeni bölüm gelmeye devam edecek ve final burada yayımlanacak.

konuşan atların ülkesi . . . kötülerin kapısına dayandığı NARNİA dört kaçak tehlikeli bir yolculuk için güçlerini birleştirir. tek amaçları yasadıkları acımasız ve sığ hayattan kurtulmaktır,ama kısa sürede kendilerini korkunç bir savaşın ortasında bulurlar. üstelik hem kendilerini hem de narnia'nın yazgısı bu savaşa bağlıdır.

Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.

AŞKI ÖLÜMSÜZ BİR DİLİ ANLATIYOR, AH TANRIM! BEN ONSUZ ÖLÜYORUM GİBİ. KALBİM RUHSUZ, BEDENİM CENNETSİZ... Salak mıyım ben senin gibi bir adiyle iş yapayım?" "İltifatların çok yaratıcı güzel bayan. Ama bunlara ihtiyacım yok. Sadece benimle iş yapmayı kabul et bende seni rahat bırakayım." "Tarafımı dün gece yeterince belli ettiğimi düşünüyorum." "Sanırım bende tehditlerimi yeterince belli etmediğimi düşünüyorum o zaman." "Anlamadım?" "Şöyle anlatayım o zaman, buradaki bütün çalışanların birazdan senin ne kadar da iyi yürekli olduğunu bir kez daha öğrenirler, Cemrenin dün öldürdüğü o gencin aslında ne amaçla öldüğünü, yaptığın, yapılan bütün kirli işlere nasıl onay verdiğini. Ne dersin?" "Bunu yapamazsın!" "İnan bana daha fazlasını da yaparım. Benimle inatlaşma. Ben sadece kazanırım asla kaybetmem." "O zaman o küçük beynine biraz da kaybetmeyi öğret seni sikik herif derdin ne benimle!" Gülümsedi. Ama bu son derece şeytani ve sinsi bir gülüştü. "Yapacaklarımı devam ettirebilirim. Mesela baban gittiği iş görüşmelerinde bir kaza geçirebilir? Sevdiğin bir insan artık dünyada son günlerini de yaşıyor olabilir. Ha?" "Sen kesinlikle manyaksın! Sen beni tehdit edemesin lanet olasıca, bu bir suç! İşler bu şekilde yürümüyor!" "Suç mu? Kanunlarla aram fazla iyidir. Bir araya gelmeyi ne kadar sevmesek de henüz bana karşı gelmek gibi bir aptallık yapmadılar, bu arada içini gerçekten rahatlatıcaksa, kesinlikle işler bu şekilde yürüyor. Özel asistanım olacaksın. İşlerimi belli aralıklarla kontrol ediceksin. Girdiğim her yerde gözüm kulağım olacaksın. Diğer sikiklerin hiçbiri umrumda değil. Bana senin çevik zekan gerekiyor. Seni diğerlerine kaptırırsam fazlasıyla zararım olur. Peşinde olduğum bir ihale var ve bana ihanet eden bir de düşman. Sen bana onu bul bende o zamandan sonra seni rahat bırakayım."

"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...

"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.