Kitaplarım
12 stories
Karanlık Gündüzler by falling_thedarknes
falling_thedarknes
  • WpView
    Reads 84
  • WpVote
    Votes 25
  • WpPart
    Parts 3
Asırlar öncesinde gökyüzünde karanlık ve aydınlık birbirine dosttu. Gökyüzünü aynı anda kullanırlardı, ta ki aralarında anlaşmazlık çıkana kadar. Güneş Tanrısı Helios ve Ay Tanrıçası Selene bir gün öyle bir anlaşmazlığa düştüler ki bir daha aynı anda aynı yerde bulunmayacaklarına yemin ettiler. Bilmedikleri şeyse kaderin örülen ağlarının çözülemez olduğu. Eski dost ama şimdi düşman olan Helios ve Selene bir gün Elementelya'yı kurtarmak için birlikte yola çıkarsa ne olur? Eski dostlukları tekrar mı ortaya çıkar yoksa düşmanlıkları böyle sürer gider mi?
V.I.P 08 KİTAP OLUYOR by ilmelistan
ilmelistan
  • WpView
    Reads 11,844,673
  • WpVote
    Votes 100,526
  • WpPart
    Parts 4
Doğrulup tekrar kameraya baktığımda ise bir süre konuşmamıştı. Beni izliyordu. Başını hafif yana eğmişti ve benimle dalga geçmeye devam ediyordu. "Şimdi..." dedi ve hareket edip öne doğru eğildi. Dirseklerini dizlerine koymuştu. Kasları tişörtünden dışarı fırlayacak kadar belirginleşmiş ve yine genç bir vücudu andırırcasına izlenim vermişti. "Otur." Dediğini yapıp tekrar koltuğa oturdum. Karşımda açmış olduğum bilgisayarımın kamerasında geniş ekran onu izlemekten başka bir şey yapamıyordum. "Dizlerini kır ve ayaklarını koltuğun üzerine koy!" Bütün bedenim gerginliği ile acımaya başlarken dediklerini yaptım. Bacaklarımı birbirine yapıştırıp ona bir ayrıntı vermek istemezken korktuğum şeyi söyledi. "Bacaklarını iki yanına aç!" Tırnaklarımı avuç içime yerleştirirken yanağımdan bir damla yavaşça süzüldü ama dediğine uyup iki yana açtım ve ona bunca senedir kendime bile sakladığım ayrıntıyı bütün açıklığıyla sundum. İç çamaşırımla olabilirdim ama şu anda bulunduğum durum kesinlikle olağan değildi. Bekledi. Arkasına yaslandı ve beni izledi. Nefes alış verişinden başka bir şey duyamıyordum. Normal alıyordu ve benden etkilenmediği barizdi. Ama istedikleri beni utandırmaktan başka amaç içermiyordu. "Şimdi..." Başını hafif yana yatırdı. Palyaço suratı o kadar korkunç ve gaddar duruyordu ki içten içe dudağımı ısırıp vereceği emri bekledim. "Sağ elini iç çamaşırının içerisine sok ve kendini okşamaya başla."
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,789,753
  • WpVote
    Votes 192,179
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
MUM IŞIĞI VE KARANLIK by lildilay
lildilay
  • WpView
    Reads 207,101
  • WpVote
    Votes 1,042
  • WpPart
    Parts 1
Eski bir sokak çocuğu olan, geçmişinin soyut pençeleri arasında kalan ve unutmaya çalıştıkça orada sıkışan Afet Ema Alaca; başarılı bir balerindir. Çocukluğunun hatası, tüm kaderine mâl olmuştur. Eski bir sokak çocuğu ve şehrin liderinin sağ kolu olan, sokak çocuklarının liderliğini yapan Bora Tanyeli; Afet'in çocukluk hatasının başrolüdür. Afet; boynunda geçmişinin soyut pençelerine sahip, soyut bir ip taşırken celladı olan adam; o ipi sıklaştırmak için nöbet tutuyordu. O nöbet son buluncaya dek geçmişinin perdeleri bir bir aralanacak ve masalının kahramanları, kendi yüzlerini ortaya çıkaracaktı. Tek bir mum ışığı, tüm karanlıkları aydınlatıp Afet'e gerçekleri gösterecek ve masalının başkahramanı sandığı adamın, bir yanılgıdan ibaret olduğunu kanıtlayacaktı. Afet'in karanlığındaki mum ışığı; geçmişinin en karanlık gününde, dokuzuncu yaş gününde kanlı ellerine bir karanfil bağışlayan çocuktu ve bunu geç de olsa anlayacaktı. Bir karanfil, bir mumdu. > 2025 | MUM IŞIĞI VE KARANLIK
Adalya | texting  by hayaliris_
hayaliris_
  • WpView
    Reads 4,379,743
  • WpVote
    Votes 269,946
  • WpPart
    Parts 57
Adelya: Kötü çocuklar iyi kızlara aşık olur Adelya: ama bir problem var Adelya: benim iyi hiçbir tarafım yok amk ebu cehilin premium üyesiyim
KİRALIK CEHENNEM by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 4,213,356
  • WpVote
    Votes 245,258
  • WpPart
    Parts 58
Aksiyon 1. sıra 30.09.2017 Yalnızdı. İlk doğduğu andan itibaren, emeklemeye başlarken, ilk harflerini söylerken ve büyürken. O hep yalnızdı. Kimsesiz büyümüştü ona yabancı insanların arasında. O kimsesizdi. Tüm hayatı boyunca tek istediği şey sadece bir aileydi. Şimdi ise bir aileye sahip olacağını düşünüyordu ama nereden bilebilrdi ki kendisini ülkenin en çok aranan soygun çetesinin bir üyesi olarak bulacağını? Bilemezdi. Peki ya kendisinden nefret eden ve hatta korkan bir adamı seveceğini nereden bilebilrdi? Bilemezdi. Başlangıç Tarihi: 16.10.2016 Bitiş Tarihi: 30.09.2018 "Kiralık Cehennem." Adıyla yayınlanan ilk Wattpad eseridir. Tüm telif hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz ya da paylaşılamaz aksi takdirde gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.
KARADUT by cuprasur
cuprasur
  • WpView
    Reads 543,158
  • WpVote
    Votes 30,121
  • WpPart
    Parts 19
Bir varmış, bir yokmuş; oldukça bilinen rengi bembeyaz, meyveleri kocaman olan bir dut ağacının altında iki aşık otururlarmış. ... Bir varmış, bir yokmuş; dut ağacının o yoğun kıpkırmızı taneleri bir zamanlar kar kadar beyazmış. Rengi ise tuhaf ve oldukça üzücü bir şekilde değişmiş. Buna neden olan şey, iki gencecik aşığın ölümüymüş. 03.03.21 #robin 1. 21.04.21/ 05.09.22 #karadut 1.
Çemberin Altında | Kitap by GamzeAydenizz
GamzeAydenizz
  • WpView
    Reads 479,729
  • WpVote
    Votes 20,813
  • WpPart
    Parts 12
Öğrendiğim şeylerden biri daha, hiçbir şey sonsuza kadar iyi ya da sonsuza kadar kötü devam etmez. * Görüşüm sadece saniyeler sürse de aynı on numara gibi nefes nefese kalmıştım. O çoktan maçına geri dönüp tüm yeteneklerini konuşturmaya devam ediyordu. Elime kadar uzanan badimin kolunu sıvadığımda tam tahmin ettiğim gibi kolumun morardığını gördüm. "Harika..." diye mırıldandım kaçtığım ve koruduğum her şey başıma gelirken. "Gerçekten, harika. "
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,769,892
  • WpVote
    Votes 2,298,813
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 37,993,393
  • WpVote
    Votes 2,066,257
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.