Belki de Ay, Güneş'e âşık olduğundan bazı günler erkenden beliriyor gökyüzünde. Güneş ve Ay'ın ışığından Gece'nin karanlığında neler olduğunu kaçırıyoruz belki de ? ∆∆∆ Güneş ve Ay'a sultanlık eden bir kız. Mihrimah. Mavi gözleri, kadifemsi sesi ve çikolata kokusuyla Güneş'in ışığını üzerine çeken bir Ay. Gece gökyüzünü süsleyen yıldızlar. ∆∆∆ Aylar öncesine kadar hayatındaki tek heyecanın izlediği dizilerde kimin öleceğini beklemek olan ben şimdi en değer verdiğim insanın ölmemesi için dua ediyordum. Hayatım bir anda ne kadar çok değişmişti böyle? Uğradığım ihanetler, kavgalar, büyük bir özgüvenle çıktığım şarkı seçmeleri, sonradan sahip olduğum bir kardeş ve Ay. Onu hayatımda bir yere koyamıyordum çünkü bir çok yerdeydi. Sevincimde, üzüntümde hatta bir ara nefretimdeydi bile. ∆∆∆ Tanıtım videomuz ilk bölümde multimedyada mevcuttur. ©Tüm hakları Güneş ve Ay'ın arasında, Gece'nin karanlıklarında saklıdır.©

Hayatım boyunca öldürmek için yetiştirildim... Bunun normal olduğu öğretildi bana.... Ama şimdi bir ölü yerine, bir canlıya sokulmamı istiyorlar... Hemde karanlığın en güçlü liderlerinden birinin içine... Korkması gerekenler onlar... Sonuçta dünyada nam salmış, tek canlı cellat, yani "Ölüm Meleği" benim... Peki neden asıl korkanın ben olduğumu hissediyorum... "Ruhumun insanlık adına verdiği savaşı sen kazandın..." Ateş Dinçer... Ölüm Meleğini öldürebilen tek güç... Bana ruhumu geri veren tek gerçek... "Ölüm Meleği..." bu kitaba başlarken, sadece hayal ettim ve sonuç hayallerimin ötesinde bir mutluluk... Teşekkür ederim...

Hayatı sırandandı. Ta ki yan eve birileri taşınana kadar...

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?

"Ben seni hiçbir bahar çiçeğine değişmem, Yaprak." Bir yanda sonbaharın hazanı olan, baştan aşağı hüzne bulanmış Kuzey; diğer yanda tüm olumsuzluklara rağmen hazana gönlünü kaptırmış, onun çekimine karşı koyamayan Yaprak... Kuzey'den gelen sert rüzgârın, umut dalına tutunan narin bir Yaprak'a etkisi ne kadar olur? *** Ben O'na sıkıntılı güz günleri içinde Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim. Şükrü Erbaş