ASKERİ Kurgu (Yazılanlar - Benim okumaya devam ettiklerim)
11 stories
İSYANDAN AKOR by mavimsu_
mavimsu_
  • WpView
    Reads 641,701
  • WpVote
    Votes 29,173
  • WpPart
    Parts 19
O kurtların göğsünde ateş vardır. Dağları aşıp ovaya iner, geceleri gündüze çevirirler. İşte böylece, yolunu o ateşten bulan bir ekip. Beyinleri vatanın toprağıyla yıkanmış, alaycı bir ekip... (İsyankarlar Komandosu) -Amacınız nedir, asker? -İsyan, komutanım. -Aferin, asker...
Kül Ateşten Korkmaz by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 12,042
  • WpVote
    Votes 1,408
  • WpPart
    Parts 6
"Bayraktepe 1, 112 Merkez." "112 Merkez, Bayraktepe 1 dinlemede." "Akseki mevkine doğru çıkış yapalım. Vakanız ateşli silahla yaralanma. Olay yerine yaklaştığınız anda askeri birlikler tarafından karşılanacaksınız." "Anlaşıldı. Çıkış yapıyoruz." Her insanın hayatını değiştiren bir dönüm noktası vardır. Benim hayatımın dönüm noktası ise KKM ile 112 istasyonumuza verilen bu vaka anonsu olmuştu. Bir asker, kar tanelerinin düştüğü soğuk ve toprak zemine uzanmış, bası uygulamalanmasına rağmen göğsünün altından sızan kan damlaları ile toprağa can veriyordu. Elimdeki yetişkin sırt tahtası ile en önde koşarken bir şey dikkatimi çekti. Vurulan askerin yüzü. Tanımıyordum ancak yüzü bembeyaz bir ışık tutulmuşçasına parlarken, dudaklarında eşsiz bir tebessümle semaya bakıyordu. Sanki yıllardır beklediği, aradığı huzura ermiş gibi. Sanki erişmek için çabaladığı bulutlara uzanmış gibi. Sanki... Sanki şehadet şerbetini içeceğini anlamış gibi... P. Yzb. Korhan Temur Ozanalp & Prm. Meva Yalım Yaltaray
KORGAN by nemesisyza
nemesisyza
  • WpView
    Reads 218,371
  • WpVote
    Votes 12,634
  • WpPart
    Parts 8
Kuleli Askeri Lisesi'nden beri tanışan dört yakın arkadaş, o gün özel bir görev için operasyona beraber çıkmışlardı. Biri şehit oldu. Biri askerlikten ihraç edildi ve kayıplara karıştı. Diğer ikisi artık aynı timdeydi ama görev harici tek bir kelime bile konuşmuyorlardı. *** Üstün zekâsıyla tanınan Almila, Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünden birincilikle mezun olduktan sonra Oxford Üniversitesi'nden burs teklifi alır. Ancak daha bu fırsatı düşünemeden, babasının eski arkadaşı olan Cengiz Albay'ın kapısını çalmasıyla hayatı bambaşka bir yöne savrulur. Almila, iki yol arasında kalır. Ya akademik kariyerine devam edecektir ya da şehit düşen yüzbaşı babasının mirasına sahip çıkacaktır. Ve o; söz konusu vatanı olunca kolay olanı değil doğru olanı seçer. Oxford teklifini elinin tersiyle iter ve askeriyede istihbarat analisti olarak çalışmaya başlar. Ancak bilmediği bir şey vardır. Teknik istihbarat sağlayacağı timin başındaki isim, iki yıl önce şehit olan abisinin en yakın arkadaşı Pars Karadağlı'dır. Ve onları bekleyen şey; aynı ateşte yanmış iki kalbin taşıdığı güçlü bir intikam arzusu ve belki de kaderin sessizce ördüğü geri dönüşü olmayan ortak bir gelecektir.
KOF  by pekbiafiliyalnizlik
pekbiafiliyalnizlik
  • WpView
    Reads 763,088
  • WpVote
    Votes 71,152
  • WpPart
    Parts 31
Bugün tam bir ay oldu buraya geleli. Dört duvarın arasındayım. Küf kokuyor burası, biraz da is. Derin bir koku çekiyorum içime, işte diyorum kendime; İşte benim yaşama sebebim bu. Zar zor sığdığım yatak bu gece bana dar olmakta kararlı, uyku denen o lanet şey girmiyor gözüme. Bedenim bir külçeden farksız, dört gündür uyumamışım. Yine girmiyor. Gözümü her kapattığımda cesetler beliriyor o karanlıkta. Ceset denmez ona, olsa olsa leştir o. Derdi amcam yanımda olsaydı. Haklı, leşti her biri. 'İlk günler kusarsın sürekli, uyuyamazsın, rüyana girer kabus ederler.' Demişti amcam, şimdi söylediği her şeyi yaşıyorum. Apansız bir ürperti geliyor engel olamadığım, rüyalarımı kabus ediyorlar epey bir vakittir. Bunların hepsi birkaç aya mazi olacak, biliyorum. Ne artık rüyama girecekler, ne de leşlerini görünce kusacağım. Ben artık öldürmek için yaşayacağım. Ben kim miyim? Ben Dinçer, Dinçer Demirsoy. Başka da hiçbir şey değilim zaten. Hayatta bir şey olmak için işte şimdi tam da buradayım. Tek bir kelimeyle anlatamadığım bu şehirdeyim. Ölü kentteyim, ölü zırhlarının içindeyim, leşlerin her gün daha da arttığı bir mezarlıktayım.
NARE by majezikmerv
majezikmerv
  • WpView
    Reads 296,067
  • WpVote
    Votes 20,956
  • WpPart
    Parts 35
Nare, güç ve direnç sahibi demekti. 🤎🩺
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 19,394,740
  • WpVote
    Votes 1,253,735
  • WpPart
    Parts 41
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Kızıl Mektup by whatdoesthisgirlread
whatdoesthisgirlread
  • WpView
    Reads 313,578
  • WpVote
    Votes 18,231
  • WpPart
    Parts 13
"Sizin de var mı bekleyemem diyeniniz?" Kaşları çatıldı ve bir süre yüzüme baktı. Tok sesiyle konuştu. "Bizde tek yol, vatan yoludur. Beklemek istiyorsa buyursun, vatan yolu beklesin. Bekleyemeyen zaten benim olmaz." Gözlerimi kırpıştırarak yüzünü izledim. "Herkes aynı değildir Komutan. Sen asker yolu beklemek vatan yolu beklemektir diyorsun ama, herkes böyle düşünmez. Bekleyerek vatan mı kurtaracağız derler, haberin olsun." Kısılan gözlerini sonunda gözlerime çevirdi. "Aşk sadece güzelliğini sevmek değildir Hazal Hanım. Düşüncelerini, hayata bakışını, sana davranışını sevmektir. Saygı olmadan sevgi mi olur? İlk önce bana, mesleğime saygısı olacak." Sözleri daha çok kendine hatırlatır gibiydi. "Ben, vatan için ölüme nefesimden daha yakınsam böyle bir kadın ister, böyle bir kadın severim."
Bordoya Karışan Aşk by pekbiafiliyalnizlik
pekbiafiliyalnizlik
  • WpView
    Reads 490,659
  • WpVote
    Votes 39,903
  • WpPart
    Parts 28
Şarjörü doldurup atış kulaklığımı taktım. Karşımdaki hedefin kırmızı alanını delik deşik ederken rahatladığımı hissediyordum. Şarjördeki mermi bittiğinde atış kulaklığımı enseme indirip masanın üzerindeki mermilere uzandım. O sırada kulağıma dolan tok postal sesleri bana kimin geldiğini müjdeliyordu. Bir adamı yürüyüşünden tanıyor olmak garipti. Üsteğmen hala yanıma gelmemişti, merakla başımı geriye çevirdim. Arkamdaki masaya yaslanmış anlamlandıramadığım bakışlarla beni izliyordu. Bir eli yaslandığı masada, diğer eli de palaskasındaydı. Genelde omzuna asmaktan hoşlanmadığı bordo beresi ise tıpkı benimki gibi omzundaydı. Başımla kısa bir selam verip önüme döndüm. Tekrar pozisyon alıp hedefime odaklandım. Ben atış yaparken üsteğmen de yanımdaki alana girip atışa başlamıştı. Kavga eder gibiydik o an, kurşun seslerimiz ise sustuğumuz kelimelerimizi ifade ediyordu. İkimizin de kurşunları bitmişti, bakışlarımız birbirini bulduğunda yine o gizemli karaları karşıladı beni. Ben savaşmaya devam etmek ister gibi mermilere uzattım elimi, ama susmayı da beceremedim işte. ''Yurdunuzu arıyor gibisiniz üsteğmenim, gözleriniz sürekli bir arayışta sanki.'' Ona bir cevap hakkı tanımadan atış yapmaya başladım, silahımın tetiğine basmaya devam ederken yanımdaki adamın da pür dikkat beni izlediğini biliyordum. Son mermime de veda etmiştim. Başımı çevirdiğimde yine o bakışlara mahkum edildim. Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi sonlandırıp yanıma geldi, elini uzatıp atış kulaklığımı çıkardı. Aramızdaki tek engel o kulaklıkmış gibi biraz daha yaklaştı bana, gözlerime daha yakından baktı. ''Belki de yurdumu bulduğum için sürekli gözlerine bakıyorumdur teğmenim.'' Bordoya boyanırken aşka karışan iki yürekli askerin hikâyesi...
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,381,575
  • WpVote
    Votes 501,060
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.