Yağmurlu sonbahar gecesine,
10 stories
Aşk ve Gurur by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 247,595
  • WpVote
    Votes 12,382
  • WpPart
    Parts 61
Gurur ve Önyargı, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama "ilk izlenim"i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan "gurur" ile Elizabeth'in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği "önyargı", Darcy'yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth'in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı "gurur", hem de Darcy'nin züppeliği karşısındaki "önyargı" etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen'ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.
İçimizdeki Şeytan by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 96,326
  • WpVote
    Votes 3,742
  • WpPart
    Parts 28
İçimizdeki Şeytan; birbirini severek evlenen, hayata bakış tarzları, kişilikleri farklı olan iki gencin anlaşamayarak ayrılmalarını konu edinen bir romandır. Nitekim iki genç birbirlerini tanımaya fırsat bulamadan dünya evine girerler, fakat kişiliklerinin zıtlaşması ve biraz da geçim derdinden dolayı birbirlerinden uzaklaşmak durumunda kalırlar. İçimizdeki Şeytan; realist akıma dayanarak realist bir üslupla yazılmış, kentte meydana gelen bir aşk romanıdır.
Hamlet by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 40,982
  • WpVote
    Votes 1,613
  • WpPart
    Parts 20
William Shakespeare tarafından 1599 ile 1601 yılları arasında yazılan ve temasında trajediyi işleyen oyundur. Danimarka'da geçen oyunda Prens Hamlet'in, kral olan babasını öldürdükten sonra tahta geçen ve annesi Gertrude ile evlenen amcası Claudius'tan nasıl intikam aldığını anlatır. Oyun renkli bir biçimde kahır dolu kederden, hiddet dolu gazaba geçen gerçek ve yapmacık cinnetin izlediği yolu çizer ve ihanet, intikam, ensest, ahlaksızlık konularını işler. Hamlet, Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirisi ile artık sizlerle. Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Yıl: 2008 Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu
Odysseia by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 2,261
  • WpVote
    Votes 107
  • WpPart
    Parts 24
Egeli büyük ozan Homeros'un destanlarından İlyada bir olayın, Odysseia ise bir kişinin destanıdır. Çağdaş okurlar, İlyadadan daha sonra yaratıldığı anlaşılan Odysseiayı bir destandan çok çağdaş bir romana, bir filme benzetirler. Gerçekten de konusuyla romanı, kurgusuyla filmi andırır bu destan. Her iki destan, anlatım tekniği açısından da değişiktirler. Troya kentinin destanı olan İlyadada olaylar düz akışlı bir anlatımla sergilenirken, Odysseiada anılar, öyküler, geriye dönüşler, yer ve zaman atlamalarıyla, olay içinde olayların anlatıldığı çağdaş bir roman kurgusu görülür. İlyada, gerçek bir destandır; büyük bir olayın ve o olaya karışmış pek çok kişinin insanüstü güçlerle ilişkisini anlatır. Odysseia ise bir tek kişinin, kral Odysseus'un öyküsüdür. Troya Savaşı biteli on yıla yaklaştığı halde İthaka Kralı Odysseus, yurduna dönememiştir. Yıllardır bir adada tutukludur. Tanrılar sonunda yurduna dönmesine izin verirler. Odysseia destanı, Odysseus'un on iki gemisi ve yoldaşlarıyla yola çıkışıyla başlar, üç yıl denizlerde sürünüp bin bir tehlikeyi savuşturmasından sonra ve ancak yirmi yıl sonra yurduna ve karısına kavuşmasıyla biter. Odysseia, uygarlığımızın ilk ve belki de en ölümsüz romanıdır. Yayınevi: Varlık Yayınevi Çevirmen: Ahmet Cevat Emre Basım Yılı: 1971
Ay Işığı Sokağı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 4,383
  • WpVote
    Votes 164
  • WpPart
    Parts 5
Fransa'nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı insanların marazi hayatlarına dalan bir gezgin; patronuna kölece bağlılığı yüzünden korkunç bir eyleme sürüklenen karanlık, itici ve yabani bir hizmetçi; 1810 yılında İspanya'daki savaşta yaralanan, düşman bir ülkede amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişen bir Fransız albay; 1918 yılının bir yaz gecesi Leman gölünde bulunup kurtarılan, ancak sonra yüreğini kavuran yurt özlemine yenik düşen bir Rus savaş esiri; yaşıtları üniversiteye giderken hâlâ liseye devam eden avare bir gencin öğretmeninin otoritesine isyan ettikten sonra ödediği ağır bedel. Zweig bu öykülerde insanı insanlıktan çıkarıp en uç noktalara sürükleyen deneyimlerin izini sürerken, okuru da ister istemez karakterlerinin ruh çalkantılarının içine çekiyor... Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çevirmen: Regaip Minareci Yıl: 2017
Genç Werther'in Acıları by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 81,705
  • WpVote
    Votes 2,964
  • WpPart
    Parts 18
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen "Romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir. Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 44,232
  • WpVote
    Votes 1,619
  • WpPart
    Parts 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı
Othello by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 12,887
  • WpVote
    Votes 604
  • WpPart
    Parts 13
Oyun yazarı olarak en çok trajedi, komedi ve tarihsel oyunlarıyla tanınan William Shakespeare'in en ünlü trajedilerinden biri olan Othello ilk kez 1604 yılında Londra'da sahnelenmiştir. Venedik Devleti'nin hizmetindeki soylu bir Arap olan Othello ile çavuşu Iago, karısı Desdemona ve emir subayı Cassio arasında gelişen olaylar; okuyucuyu güven, güvensizlik, şüphe, hırs, çıkar gibi kavramlar üzerine yeniden düşünmeye itecek nitelikte... Türk tiyatrosunun duayen ismi Turan Oflazoğlu'nun yetkin çevirisiyle... Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Yıl: 2008 Çeviren: Özdemir Nutku
Operadaki Hayalet by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 21,078
  • WpVote
    Votes 947
  • WpPart
    Parts 26
Maskemin ardında gizlenen bu aşkı yalnızca sen görebilirsin... Paris Opera Binası'nın mahzeninde, yüzü tanınmayacak derecede ürkütücü olduğu için insanlara görünmeden bir hayalet gibi yaşayan müzik dehası Opera Hayaleti, korodaki Christine'e gizlice müzik dersleri vererek onun ünlü bir soprano olmasını sağlar ve zaman geçtikçe ona büyük bir sevgiyle bağlanır. Fakat ona sahip olmak isteyen tek erkek kendisi değildir. Bu gizemli Hayalet'in genç kıza duyduğu tutkulu aşk bir süre sonra kendisini içten içe yakan bir kıskançlığa ve takıntıya dönüşmeye başladığında ise, Christine'i tehlikeli ve karanlık bir sonun başlangıcına adım adım yaklaştırır. Gaston Leroux'un klasikler arasında yerini almış, beyaz perdeye ve pek çok müzikale de uyarlanan ölümsüz eseri Operadaki Hayalet, tutkunun sıra dışı bir trajediye dönüşümünün hikâyesi. Yayınevi: Martı Yayınları Çeviren: İlke Afacan İlk Baskı Yılı: 2014
Dorian Gray'in Portresi by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 55,327
  • WpVote
    Votes 2,807
  • WpPart
    Parts 21
Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!" Özellikle bir genç adamın büyümesini, eğitimini, gelişimini, kendini ve inançlarını keşfetmesini işleyen Dorian Gray'in Portresi için Oscar Wilde, 'bir ruhun hikayesi' demişti. 1891'de ilk basıldığında ahlaksızlığı yücelttiği gerekçesiyle büyük tepki çeken romanın baş kişileri olan Lord Henry ile Dorian'ın karşılıklı etkileşimleri, Dorian'ın kendini giderek kötüye, şeytani olana, hazcılığa adaması kitabın eksenini oluşturuyor. Son derece saf ve yakışıklı Dorian'daki değişim, Lord Henry'nin sözleriyle ve Dorian'ın kendi portresinde kendi güzelliğini keşfetmesiyle başlar. Lord Henry'nin etkisiyle kötülüğün ve zevkin çekimine kapılan, dünyada gençlik ve güzellikten önemli bir şey olmadığına inanan Dorian için heyecan, kötülükte ve günahtadır; iyilik ve erdemse sıkıcıdır, edilgendir. İyiliği temsil eden Basil'in Dorian'a duyduğu saf tutkuda eşcinsellik öğeleri açıkça hissedilir. Dorian'ın büyük sırrını, portredeki değişimi gören yalnızca Basil olur. Portreye odaklanan, sonsuz gençlik karşısında ruhunu satan ve ruhunun ölmüş olmasından korkan Dorian için kurtuluş var mıdır? Ve Oscar Wilde'ın dediği gibi, herkes Dorian Gray'da kendi günahını mı görecektir?