Kapalı ve dinine bağlı olan genç bir kızın, kavgacı ve sert yapılı bir lezbiyene aşık olmasını konu alan romanda zıt kutupların, inancın, günahın, eşcinselliğin ve doğru olanın gizli bir aşk hikayesi ile sorgulanmasına tanık oluyoruz. Taliban Afganistan'ından, Finlandiya'ya göç etmiş Mira ve ailesi muhafazakar bir hayat yaşamakta, şehir yaşamına mesafeli durmaktadırlar. Gece işine başlayan genç kız, fabrikada eski bir mahkum olan Salama ile tanışır. İlk görüşte aşk duygusunu tadan Mira aslında kendinin lezbiyen olduğunun farkına varır. Böylece tüm inanç duygusu alt üst olur. Başına gelen bu aşk hikayesinde varolmaya çalışırken aynı zamanda da sevdiği kız ile bir ilişkiye başlamaya çalışır ancak bunun bazı bedelleri olacaktır.

"Yaşayarak intihar etmeyi seçenlere yardım edemezsin, Julianne."

'Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazsalar ölürler.."