favorilerim
12 histoires
KİRALIK CEHENNEM par cerennmelek
KİRALIK CEHENNEM
cerennmelek
  • LECTURES 4,157,418
  • Votes 243,407
  • Parties 58
Aksiyon 1. sıra 30.09.2017 Yalnızdı. İlk doğduğu andan itibaren, emeklemeye başlarken, ilk harflerini söylerken ve büyürken. O hep yalnızdı. Kimsesiz büyümüştü ona yabancı insanların arasında. O kimsesizdi. Tüm hayatı boyunca tek istediği şey sadece bir aileydi. Şimdi ise bir aileye sahip olacağını düşünüyordu ama nereden bilebilrdi ki kendisini ülkenin en çok aranan soygun çetesinin bir üyesi olarak bulacağını? Bilemezdi. Peki ya kendisinden nefret eden ve hatta korkan bir adamı seveceğini nereden bilebilrdi? Bilemezdi. Başlangıç Tarihi: 16.10.2016 Bitiş Tarihi: 30.09.2018 "Kiralık Cehennem." Adıyla yayınlanan ilk Wattpad eseridir. Tüm telif hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz ya da paylaşılamaz aksi takdirde gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.
MEVANi par Sombre00
MEVANi
Sombre00
  • LECTURES 2,397,896
  • Votes 145,066
  • Parties 63
°19.12.21 *Yaş farkı içerir.
KÖYGÖÇÜREN par servestizm
KÖYGÖÇÜREN
servestizm
  • LECTURES 4,968,054
  • Votes 419,968
  • Parties 80
Hasret köyden uzakta bir dere kenarındaki küçücük evinde hem hayatla hem de annesiyle mücadele eden başı dik, dili sivri bir kızdır. Yaşadığı yerin yazı kurak, kışı çorak, baharı biraz rahattır. Ama babası olmadığından evin direği sürekli gıcırdar. Annesinin zoruyla gittiği bir düğünde gözü bir Külhanbeyine çarpar, ama başı diktir, pek yüz vermek istemez. Düğün boyu bakışırlar, tek kelime etmezler. Adam da pek bir hoşuna gitse de Hasret bunca bakışı hayra yormaz, yine de içi kıpraşır. Beyaz gömleğine, yanık tenine, kara kaşına, üstünden ayrılmayan kara gözüne... Sonra nasıl olduysa düğünün gecesinde evine gitmiş, saçılmış dökünmüşken penceresinden bir ses işitir, akşamki adamı daha görmeden tanır. Penceresinin köşesine siner, perdesinin arkasına saklanır. Sesini duyar adamın, sonra sesini duyurur. Onca yıllık Hasret bir toz olur bir duman. Sonrası dere kenarı, dut ağaçları, üzüm bağları.. Geçmişten gelen bir Köygöçüren lafı, Hamza'nın Görgülü belası... ..... Tarihi bir hikayedir.
KONT par asknnur
KONT
asknnur
  • LECTURES 539,468
  • Votes 1,956
  • Parties 3
KİTAP OLACAĞI İÇİN BÖLÜMLER KALDIRILMIŞTIR. "Dans ediyorken sen yol boyunca Bir bulut ayaklarının altında Düşmüşsün demektir aşka" Dean Martin Günün birinde, Gökyüzü kapkara, dalgalar hırçın, nehirlerden kan, topraktan zehir akarken; Kir ve kanın içinden filizlenmiş aşkın saflığı. Kız prens ve prenseslerin anlatıldığı masallarla büyümüş. Adam masallarda anlatılan kötülüğün kendisiymiş. Kız ışıklı ilahiler mırıldanmış dudaklarından, Adamın yurdunda ışık yokmuş. Onun tüm ışıklardan göz alıcı bir karanlığı varmış. Kız karanlığı kucaklamış, ışığı bulmanın yolu olduğunu umut ederek. Ve Düşmüşler aşka... Bir varmış, Bir yokmuş. Hep varmış. Belki de hiç yokmuş. "Seni daha önce kimsenin almadığı gibi almak, seni benden başka bir şey düşünemeyecek halde bırakmak, seni hissetmek ve o anda kaybolmak istiyorum." Hikaye 10/12/2021 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır. 30/07/2022 Tarihinde tamamlanmıştır.
Kanlı Nigar par nynawea
Kanlı Nigar
nynawea
  • LECTURES 1,835,428
  • Votes 92,412
  • Parties 24
"Adam tam istediğimiz gibi valla amcam! Suratsııııız aksiii nemruuut... Ayı Kazım diyorlar ardından. Sen düşün gerisini." "Oh oh, çok iyi. Başka başka?" "Çam yarması gibi de bir herif, bastımı yerler titriyor haa! Karşısında durmak için önce bir şehadet getireceksin yani." "Pek bir gözüm tuttu sen böyle anlatınca, kabul eder mi ki? Yok derse?" "Karısı doğumda ölmüş, ikiz oğulları var. Konakla, çocuklarla ilgilenecek birini arıyormuş evlenmek için. Lakin gönüllü yok anlaşılan." "Onca paraya pula rağmen istemiyorlar mı?" "Para pulda bir yere kadar sonuçta. Gerçi ben anlamıyorum, tamam iri yarı huysuz ve sert ama aynı zamanda adam gibi adamdır." Yan gözle bir köşede burnundan soluyarak oturan kadına bakıp imayla "Zamane kızları adam değil artist peşinde bilmez misin?" Kıs kıs güldü yaşlı adam, "Bilirim bilirim." "Nasıl kızım beğendin mi damadı? Senin beğendiğini denediydik, şimdi söz verdiğin gibi benim beğendiğime bakacağız." Hışımla yerinden kalkarak odadan kapıyı çarpıp çıkan kızın ardından yüzündeki alaycı ifade değişip yorgun ve düşünceli bir hale büründü. "Hayırlı olur mu dersin Metin oğlum?" "Valla amca hayırlı mı değil mi onu Allah bilir ben bilmem, ama dinsizin hakkından imansız gelir derler onu bilirim." *** +18 Hikayedir ***
AYDIN MAHALLESİ par binokurrbiryazar
AYDIN MAHALLESİ
binokurrbiryazar
  • LECTURES 6,975,410
  • Votes 273,050
  • Parties 41
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri içimde bir ateşi yaktı, yandığımı hissettim. Bu his, elimi kolumu bağlamıştı sanki. "Hayır!" taviz vermeyen katı sesi benliğimde yankılandı, yankılandı... Üstüme daha da eğilerek çenemden tutup kendi yüzüne doğru yaklaştırınca heyecandan titredim. Hiç bilmediğim bu duyguyu, pembe nevresim takımımın içinde, yirmi sekiz yaşında olan Dinçer abiyle yüzlerimizin arasında milimler varken yaşamak... Hele ki hala abi diyordum, boğazıma taş gibi oturdu. "Ben senin bu dünya da ahirette de elini tutacağın tek adamım.." ◾
Başı Yok Sonu Çok par rosloveros
Başı Yok Sonu Çok
rosloveros
  • LECTURES 8,151,756
  • Votes 339,523
  • Parties 85
Bu kurguda argo, küfür ve yetişkin içerik barındıran sahneler bulunmaktadır. ●○●○● "Beni sokmaya çalıştığın kalıpta olmadığımı sen de ben de gayet iyi biliyoruz." Ne kast ettiğini gayet net anlamıştım sanırım. Ona sürekli abi dememi kast ediyordu. "Üstelik ben de seni uzun süredir o kalıpta görmüyorken," gözlerimin tam içine bakarken kısık sesle tamamladı cümlesini. "Birbirimizi kandırmanın alemi yok." Bir elini başımın yanındaki duvara yaslayıp iyice sokuldu bedenime. "Ya sen yanlış görüyorsan, ben seni tam olarak o kalıpta görüyorsam?" Yüzünü boyun girintime yaklaştırmasıyla elini yaslamadığı taraftan duvar ile arasından çıkmak için hamle yaptım. Diğer elini de duvara koyarak engel oldu bana. "Senin aksine bedenin o kadar dürüst ki Betül, inkar etmelerinin hiçbir önemi yok artık." Ellerimin her ikisini de ince gömleğin altındaki sert bedenine bastırarak kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Milim kıpırdamadı tabi ki. "Yanlış görmüşsündür." Başını boyun girintimden çıkardı. Dudaklarını aniden anlıma bastırdığında şok içinde kaldım öylece. Ani hareketiyle kapanan gözlerimi bir süre sonra dudaklarını anlımdan çekse de açmadım. "İnkar etmekte serbestsin Betül ama ben az önce adımın yazılı olduğu yere dudaklarımı bastırdım," demesiyle daha sıkı kapadım gözlerimi. Sonra beni öylece bırakarak koridorun sonundaki odasına girdi, gözlerimi açmasam da uzaklaşan bedeninden ve kapı sesinden anladım. Elimi anlımda gezdirirken şapşal gibi gülümsedim kendi kendime. Annem hep kaderimizin avuç içimizde yazdığını, alnımızda da kaderimizdeki adamın adının yazılı olduğunu söylerdi. ○●○●○● #Genelkurgu 5# 24 Temmuz #Romantizm 5# 15 Ağustos #Aşk 4# 11 Ekim #Gençkurgu 5# 21 Ekim #Mizah 1# 27 Ocak
OBSESYON par bluestragger
OBSESYON
bluestragger
  • LECTURES 291,155
  • Votes 11,009
  • Parties 73
Güneş doğdu ve güneş battı. Fırtınalı bir gecede bir kız bebek daha gözlerini dünyaya açtı. Gözbebeklerindeki yabancılık, masumiyetle dans ediyordu, omuzları hafifti çünkü dünyanın ağırlığından habersizdi. O her güldüğünde başucunda kelebekler varmışçasına annesini büyülüyordu. Küçük ellerini açtığında cennetten bir koku yayılıyordu. Annesi ona gülümseyerek bakarken yaşamak için sebep buldu. Kalbi sevgiyle dolarken sesleri duymadı, sevginin sesinden başka yankı yoktu. Sırtında bir kesik hissetti, ardından onlarcasını. Yere yığılırken konuşamadı, nefes alamadı, anlamadı, düşünemedi, hareket edemedi. Tek gördüğü krem rengi erkek paltosu oldu. Son düşüncesi çok uzun zamandır görmediği oğlunu çok sevdiği oldu. Gözünden bir damla yaş aktı. Kadın son bıçak darbesiyle gözlerini dünyaya kapattı. Fırtına şiddetlendi, hiç durmayacakmış gibi. Bebek ağladı, hiç durmayacakmış gibi. Ve hayat çoktan zor bir seçim sundu.
NADİDE (TAMAMLANDI) par Mavili_Yazarr41
NADİDE (TAMAMLANDI)
Mavili_Yazarr41
  • LECTURES 4,608,020
  • Votes 188,490
  • Parties 55
"KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!" 'KİTABIMDA KÜFÜR ETMEYİN!' Nadide ŞAN. Seyyid Ali YILMAZ. Bir silah, bir kaza, bir ölüm, bir intikam ve tutkulu bir sevda... *** Seyyid Ali, "Birincisi sana dokunmayacağım ve asla benim kadınım olmayacaksın!" Bunu demesiyle Nadide gözle görülür bir vaziyette rahatlamıştı. "İkincisi asla anamın sözünden çıkmayacak ve ona karşı gelmeyeceksin. Her ne derse yapacaksın." dedi Seyyid Ali. "Üçüncü ve sonuncu ise," dedi ve kıza yaklaştı. Kızın buram buram yasemin kokusu burun deliklerine dolmaya başlamıştı. Nefesini tutup, "Aileni unutacaksın!" der demez Nadide'nin kalbi acıyla kasıldı. Böyle bir istek olmazdı, olamazdı. Bu nasıl bir vicdansızlıktı? Mavi gözleri yaşlarla dolmaya başlamıştı. Başını iki yana salladı. "Hayır, böyle bir şeye hakkın yok!" dedi Nadide. Seyyid Ali kızın böyle cesaretle konuşmasına öfkelenmişti. "Senin o it babanın da beni babasız bırakmaya hakkı yoktu ulan!" diye bağırdı. Nadide irkilmiş ve sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. O tüm bunları hak etmiyordu. "Benim babam... Babam hakkında doğru konuş!" dedi kekeleyerek. Korkuyordu amma söz konusu babası olunca, herşeyi unutuyordu. Sinirden gözü dönen Seyyid Ali ileri atıldı ve kızın omuzlarını tutup, onu sertçe sarstı. "Savunma lan o soysuz iti! Savunma!" demiş ve kızı yere fırlatmıştı. *** "Bu bir sabır ve emek hikayesidir."🌼 90'lar yılında Adıyaman'da geçen, tutkunu olacağınız bir hikaye. Kitapta 'yetişkin unsurlara' yer verilecektir. KURGUM TAMAMEN BANA AİTTİR. HERHANGİ BİR (Ç)ALMA VEYA KOPYALAMA DURUMUNDA GEREĞİ YAPILACAKTIR. Mavili Yazar 💙
AĞAÇKAKAN par Bubenimtekhayalim
AĞAÇKAKAN
Bubenimtekhayalim
  • LECTURES 7,046,252
  • Votes 314,662
  • Parties 57
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşeceğine emindim. Ellerimi göğsüne koydum. Gözlerinin içine bakarken çatık kaşlarının altındaki yeşil gözleri, benim günlerdir denediğim ama yapamadığım şeyi yapıyordu. Öfkesini, bedenime ince ince işliyordu. "Madem öyle... Hazırlan." Elini çekmediği için anlamadığımı sadece bakışlarım ile iletmeye çalıştım. "Bir ay sonra nişan, şubat tatilinde düğün." Ben söylediklerinin etkisi ile şok olurken arkasını döndü, bizim evin bahçesine doğru bir iki adım attı. Ondan çıktığına emin bile olamadığım gür bir sesle bağırdı. "Aytekin!" Kalbim korku ile kasılırken yanına koştum. "Ne? Ne yapacaksın? Hey!" Beni dinlemedi, önüne geçip durdurmaya çalıştığım bedenini sola kaydırdı, bir daha bağırdı. "Aytekin!" Bizim evin ışıkları ile birlikte Cemile teyzelerin ışıkları da açıldı. "Ferhan..." Dediğimde bakışlarını ağabeyimin penceresinden bana çevirdi. "Ferhan yok..." dedi alayla. "Ferhan ağabey diyeceksin." Ellerini havada iki kez itiraz edercesine salladı. "Pardon! Korkak, gururlu, aptal ve sevmeyen Ferhan ağabey diyeceksin!" Bizim evin kapısı açıldığında son kez onu durdurmaya çalıştım. "Ferhan böyle değil. Bir anlık öfke ile değil!" dediğimde ellerimi tuttu, göğsünden indirdi. "Ne bağırıyorsun lan?" diyen ağabeyime aldırmadan bana bakarak konuştu. "Gözünde adamlığım kalmadı ya, bırak onun gözünde de kardeşliğimiz kalmasın. Ama sen..." Bakışlarını yanımıza gelmesine bir iki adım kalan ağabeyime çevirdi. "Bu saate sonra vazgeçme hakkına sahip değilsin." ***