SEÇİLEN
O zamanlar tüy kadar hafif, beyaz kadar saftık. Dokuz yaşımızda elimize bulaşmış kan tüm beyazı kırmızıya, kırmızıyı da siyaha dönüştürdü. O gittikten sonra kasaba rahat bir nefes almıştı ama bizim için artık çok geçti. Bizi kalbimizdeki hırs ve öfke büyütmüştü. Kalbimiz onun gidişinden sonra yavaş yavaş kendini onar...