Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
Güclü , hırçın , asi Selin...Tek istedigi kendi dünyasinda ferah ve lüks icinde özgürce yasamak..Onu korumak,değiştirmek isteyen ve bu uğurda bir oyun oynayan büyükbaba...Oyun ise yakisikli korumamiz.. Ozgur kizimiz korumaya alisabilecek mi? Yoksa aşik mi olacak? Yoksa nefret mi edecek? Her ikisi de olmasin :)...
Bu hikayenin tüm telif hakları yazarın şahsına ait olup, izini dışında çoğaltılması ya da ticari bir amaç uğruna kurgunun kullanılması kesinlikle yasaktır. Böyle bir durum ile karşılaşılırsa, gerekli mercilere ulaşılacaktır. 18.10.2013 - 02.07.2014 -------------- Daha 18 yaşında öksüz, yetim bir genç kız.. İnsafsız...
Kaçtığımı sanırken, aslında her adımım beni ona daha çok yaklaştırmıştı... Ve her bir adımı, yasak bir zevkle atmıştım...
Bir adam; yüreğinde yalnızlık ve ruhu siyahlara mahkûm... Dünyaya karşı duran ama yüreğine mağlup olan... Her şeye sahip olan bir adam Yusuf Turan Miralı... Bahar kokulu, kırmızı bir kadın yüzünden yitirebilir miydi eşsiz mantığını, şanını, şöhretini, dostunu? Bir kadın; İstanbul kadar kalabalık, İstanbul kadar hüzünl...
Hissiz, acımasız,yakışıklı, güçlü ve zengin. Hepsi kadınlara güvenmeyen Alexander'ı tanımlamak için kullanılabilecek kelimelerdi. Hissiz ise en başı çekerdi çünkü o bütün hislerini rafa kaldırmıştı, ta ki Heaven'ı görene kadar. Kendisine muhtaç bu kız Alexander'ın bütün hayatını ve bütün inançlarını ters yüz edecekti...
********** "O kim?Neden herkes ondan korkuyor?" Benim bu sözlerim üzerine herkes bana bakmaya başladı.Sanırım yine ve yine sesimin tonunu en olmadık zamanda yükselttim.Yeni tanıştığım arkadaşım bana üzüntü,korku ve endişe ile bakarken ben 'O' na bakıyordum. Üstündeki yiyiştiği kızı kenara itip bana doğru gelmeye başla...
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
** TARİHİ KURGU DEĞİL CANLAR. GİRİŞ BÖLÜMÜ 1960'LARDAN BİR KESİT SADECE. BUNUN NEDENİNİ KİTABIN ORTALARINDA GÖRECEKSİNİZ. GİRİŞ BÖLÜMÜ SONRASI 2012 YILINDAN, HİKÂYENİN YAZILDIĞI YILDAN DEVAM EDİYOR.** 18 Şubat 1961 gecesi ayrı düşen aşıkların yüreklerinin en derin, el değmemiş köşesinde yanmaya devam etse de küllene...