umudun_rengi00
- Reads 385,393
- Votes 9,731
- Parts 18
Gece, daha dünyaya gözlerini açtığı ilk anda hayattan koparılmış bir çocuktu; doğduğu gün, hiç bilmediği bir oyunun içine sürüklenmiş ve hiç ait olmadığı bir ailenin yanında büyümek zorunda bırakılmıştı. Onu sahiplenmeleri, kucaklamaları, sevgiyle büyütmeleri gerekirken, yalnızca kendi hırslarının ve nefretlerinin gölgesinde bir yük olarak gördüler.
Sevdiği insanlar da bir bir elinden alındı; kalbinin en saf köşesine dokunan kişiler gözlerinin önünde yok olup giderken, o her defasında biraz daha yalnızlaştı. Çığlıkları duyulmadı, gözyaşları görülmedi, haykırışları önemsenmedi. Zamanla öğrendi ki onun için var olan tek gerçek, hiç kimseye güvenmemekti.
On yedi yaşına kadar sıradan bir hayat sürdüğünü sanıyordu. Ta ki, bir gecede bütün gerçeklerin yıkılışına tanık olana kadar; Gece, doğduğu gün hastanede bilinçli bir şekilde başka bir aileye verilmişti. Yıllarca kendini parçalayan bütün o acılar, aslında ait olmadığı bir evin içinde yaşanmıştı. Şimdi gerçek ailesini bulmuştu ama kalbinde biriken onca öfke, bir anda yok olacak kadar küçük değildi.
On yedi yıl boyunca 'yanlış' bir hayata mahkûm edildi. Sevgi nedir bilmeden büyüdü, sürekli hor görüldü, susturuldu, kırıldı. Ne yaparsa yapsın asla 'yeterli' olmadı.
On yedi yaşına geldiğinde artık çok şey yaşamıştı ama hiçbir zaman gerçek anlamda 'yaşayamamıştı'
Bir çocuk için en büyük sığınak olan aile sıcaklığını hiç yaşayamadı; onun yerine, küçücük ruhuna ağır gelen hakaretler, ilgisizlik ve zorla dayatılan kötü alışkanlıklar eşlik etti. Hayat ona bir oyun gibi davranmadı; tam tersine, onunla acımasızca oynadı.
Şimdi önünde iki yol var: Ya kalbindeki bütün acıları geçmişin derinliklerinde bırakacak... Ya da onu yıllarca yok sayanlara, kendi karanlığından doğan en büyük darbeyi vuracak.
Bu, sadece kayıp bir kız