oku
56 stories
İNFİLAK by cheersxdarlin
cheersxdarlin
  • WpView
    Reads 180,391
  • WpVote
    Votes 13,351
  • WpPart
    Parts 47
Adaletin terazisi dengelidir. Adaletin kılıcı caydırıcıdır. Adalet tarafsızdır. On yedi yaşında şüpheli bir aracın kendisine kasıtlı olarak çarpmasıyla küçüklüğünden bu yana yapabildiği en iyi şeyi, dans etmeyi bırakmak zorunda kalan Şeyda, acımasız kaderin kendisine oynadığı oyundan sağ çıkarak hukuk fakültesini bitirmiştir. Başından geçmiş olayın sorumlularının bulunmamış olması kendisine verdiği yeminlerin özü olmuştur. Uzanabildiği her suçu aydınlığa kavuşturacak bir savcı olma yolunda ilerliyordur. Her gün birbirinden farklı suç olaylarını incelerken, diğer yandan geçmişinin intikamını almak için tutuşuyordur. Adaletin terazisi dengelidir. Adaletin kılıcı caydırıcıdır. Adalet tarafsızdır. En azından hukuk fakültelerinde öğretilen budur. ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ Altı sene önce bugün, Sıraç'ın kız kardeşini doğum gününde mutlu etmek için yarışmanın jürisine rüşvet verdiği geceydi. Altı sene önce bugün, ettiğim son dansın gecesiydi. Bugün, Sıraç'ın kollarındaki şefkatli güven hissine kendimi bıraktığım geceydi. Bugün, benim devrimimdi. ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅ ❅
Rivayetler Mahzeni. by Melisagnnc
Melisagnnc
  • WpView
    Reads 1,625,410
  • WpVote
    Votes 96,697
  • WpPart
    Parts 37
O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamıyordu. O gece derin bir bataklığı andıran adam geldi ve onu geleceğinden tutup geçmişe sürükledi, sürükledikçe karanlık bir boşluğun içinde sallandı. Sonra... Sonra, Derin bir tutku yılan gibi sarıldı bedenlerine. İç içe geçmiş bir zincir gibi ne kopabildiler ne de bir bütün olarak paslanmadan kalabildiler işte bu onların arasındaki âşkın basit bir betimlemesiydi. "Cinnetimin içindeki akıl hastanemsin sen benim." ❄⛓
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,797,926
  • WpVote
    Votes 192,336
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,095,813
  • WpVote
    Votes 719,962
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
SIĞINAK (Gerçek Ailem) by ayseilhanli
ayseilhanli
  • WpView
    Reads 1,311,076
  • WpVote
    Votes 25,330
  • WpPart
    Parts 22
Ben Yağmur Demir. Koşulsuz güvendiğim bir ailem vardı. Benden asıl gerçekleri saklayan... Sevdiğim bir adam vardı. Yalanlar üzerine gizleyerek sakladığım...Abimin en yakın arkadaşı. Bir abim vardı, koşulsuz güvendiğim ama güvenimi boşa çıkartan... Ben Yağmur Demir. İnandığım, güvendiğim ne varsa hepsini birer birer kaybettim. Kaybediyorum. Kendimi kaybetmemek için aşkıma ve dostlarıma sığınıyorum. Ben annemin rahminden düşen bir lanetim. Hikayeye başlama tarihi : 28.08.2021 Hikayeye bitirme tarihi : 29.07.2023
GÜL KUYUSU by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 3,822,104
  • WpVote
    Votes 254,936
  • WpPart
    Parts 20
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgalarının arasına gömdü ve kaşlarını çatarak başını iki yana salladı. "Ölüme kavuşturmayacaksın beni," diye fısıldadı. "Bana beni geri vermeyeceksin." "Asla." Kızın, göğsünün ortasında bir yarası vardı, o yaraya bir isim bile vermişti. Adam, o yarayı ondan çalmıştı. O yaranın adı, "çocukluğum"du. Artık yeryüzüne yağan gül yapraklarının rengi, kan kırmızısıydı. Zehirli kırmızı gül sarmaşıkları bağladı bizi, Birbirimize zehirlendik. O kâinat kadar eşsizdi, Ben basit bir gül kuyusu. Tutulmamız gerekiyordu, Tutulduk. Ben Gül'düm, O, içine düştüğüm Kuyu, Benim Kuyum. Gül Kuyusu.
ŞEHRİN TOZU | TAMAMLANDI by bu1yazar
bu1yazar
  • WpView
    Reads 2,697,391
  • WpVote
    Votes 117,926
  • WpPart
    Parts 68
Bir tutam, ego! Üç tutam, yakışıklılık! Azıcık akıllı, bayağı çapkın! Hiç olmayan terbiye, ve karşınızda Uraz Kandemir! Hayatı sadece bir gecede değişen, Bade Esenler. Bu hikaye zalim Şehrin, zalim Tozlarına gelsin. Başlangıç tarihi : 18.02.2020
SAFİR by Mysh55
Mysh55
  • WpView
    Reads 434,998
  • WpVote
    Votes 30,643
  • WpPart
    Parts 79
Safir Mavisi gözlerin kömür Karası gözlere değdiği an başladı onların hikayesi... Kalbinin kepenklerini daha beş yaşında indirmiş bir kız çocuğunun kapısını çalan kömür karası gözler... Daha ufacık bir çocukken hayatın üzerine bıraktığı sorumlulukla baş etmeye çalışan acımasız bir kadın... Miraç Derin. Gözleri gökyüzü mavisi, yüreği kömür karası. Acımasız babası ile savaşında en çok korktuğu şey ona benzemek. Karanlığı sırtına pelerin olarak takan bir adam... Araf Çağman. Acımasız, kurnaz, zeki ama en çok tehlikeli. İçlerinde öfkenin sinsi lekelerini taşıyan iki kalp...
SEDNA by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 1,159,041
  • WpVote
    Votes 75,269
  • WpPart
    Parts 68
Gerçeklerin yalanları arasında ilerleyebilir misin? Asıl yalan sensen ilerlersin. Bir hayata binlerce kaçış sığdırdıktan sonra kocaman çukura düşersen bocalarsın. Ne olduğunu bilmediğim kaosun tam içine düştüğümde içimde bir mum, elimde bir ölüm vardı. Kimdim, neydim, neredendim önemi olmadığı için bu çukurda bocalamam normaldi. Baktım, gördüm, fark ettim, anladım. Bocaladığım yeri tanıdım. Ve sonra en iyi bildiğim şeyi yaptım; gücüm olan öfkemle birlikte büyük oynadım. Çünkü hayatımda hiç küçük oynamamıştım. Ben bir katil, ben bir maktul ve ben o kanlı olay yeriyim. Sense bu hikayenin en masumusun. Kendini buna inandır. Ve unutma; kendini inandırmazsan kimseyi inandıramazsın. ♜ 'Tarih tekerrür eder, hem de en kanlı haliyle.'
ARIZALI by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 6,254,592
  • WpVote
    Votes 274,117
  • WpPart
    Parts 87
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış İnanç Gürmen çekecekti. Sessizliğin içinden doğmuş Ekinezya. Bütün sessizliğini Doğu Üzeyiroğluna karşı bozmuş hazırcevap bir dişi. Kızılperestin acılarına göğüs geren, Her darbesinde dimdik ayakta duran, İblisin cazibesine kapılan Gürmen kızı. Nakil edilen kalbi ARIZALI geri alabilecek mi? Peki ya bu savaşta ölüm olsa? Kalbi aldıktan sonra pişmanlıklar sarsa? Geri dönüşümü olmayan yollara direksiyon çevrilecek mi? COPYRİGHT © TÜM HAKLARI SAKLIDIR