AslMelekErdem adlı kullanıcının Okuma Listesi
4 stories
Bir İdam Mahkumunun Son Günü by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 44,192
  • WpVote
    Votes 1,619
  • WpPart
    Parts 10
Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı
PSİKOPAT(Bitti) #Wattys2016 by Aliko61
Aliko61
  • WpView
    Reads 57,317
  • WpVote
    Votes 3,115
  • WpPart
    Parts 18
Eğer bu romanı okuyacaksanız inandığınız doğrulardan emin olup olmadığınızı sorgulayın. Çünkü romandaki kurguda kaybolurken kendinizi bir seri katil sempatizanı olarak bulabilirsiniz. Peki siz sevgi ve dostluktan yana olduğunuzdan ne kadar eminsiniz? Kendinizi test etmek için size bir fırsat... Keyifli okumalar.
OLRİC VE EFENDİSİ(OĞUZ ATAY) by haticenalbant330
haticenalbant330
  • WpView
    Reads 403,504
  • WpVote
    Votes 16,161
  • WpPart
    Parts 142
Oğuz Atay hepimizin bildiği gibi bir roman yazarıdır.Tutunamayanlar,Tehlikeli oyunlar,Korkuyu beklerken gibi kitapları olan Oğuz Atay'ın bugün bile kitapları,sözleri severek okunmaktadır.Bende bir Oğuz Atay hayranı olduğum için bu kitabı yazmaya karar verdim.Bence okumalısınız.İyi okumalar.
SUÇ DETAYLARLA SAKLIDIR - SHERLOCK HOLMES by nowimflying15
nowimflying15
  • WpView
    Reads 32,788
  • WpVote
    Votes 419
  • WpPart
    Parts 6
"Watson, korkarım gitmek zorundayım," dedi Holmes, bir sabah kahvaltıdan sonra. "Nereye peki?" "King's Pyland, Dartmoor'a." Buna hiç şaşırmamıştım. Aslını sorarsanız, bütün İngiltere'yi çalkalayan bu esrarengiz vakaya nasıl oldu da hâlâ bulaşmadı diye merak ediyordum zaten. Dostum odada bü-tün gün çenesi göğsünde, kaşlarını çatmış, piposunu art arda doldurarak bir ileri bir geri yürümüş ve yine her zamanki gibi bütün sorularımı ve sözlerimi duymazdan gelerek düşüncele-re dalmıştı. Gelen her gazete, şöyle bir göz atıldıktan sonra bir kenara atılmıştı. Ama ne kadar sessiz olsa da aklından neler geçtiğini tahmin edebiliyordum. Onun dedektiflikteki şöhretine meydan okuyabilecek tek bir vaka vardı; o da Wessex Kupası'nın favori atının kayboluşu ve antrenörünün trajik ölümüydü. Bu yüzden olay yerine gitmek istediğini söy- lemesi beni hiç şaşırtmadı. "Eğer sana ayak bağı olmazsam ben de gelmekten memnunluk duyarım," dedim.