"Kurduğumuz tüm hayallere rağmen değişmeyen dünyanın şerefine" Tamam artık bazı şeylerin olması gerekmiyo mu ben 17 yaşında 1.75 boyunda beyaz tenli gibi ama esmer de sayılan kahverengi saçlı bi kızım kilom da 55 - 60 arası spor yapmayı hep istemişimdir ama kaliteli spor yapmayı istemişimdir bazen de sadece koşasım gelir koşmayı çok seviyorum sevitimin şapkasınısı geçirip kulaklığımı takıp kilometrelerce koşmayı ha bu arada kendime hiç değer veremiyorum insanların üzülmesine özellikle yaşlılar çocuklar ve çaresizlerin üzülmelerine hiç dayanamıyorum ama bazende öyle bi psikolojim oluyo siktiğimin dünyasının siktiğimin insanları can canan dan değerlidir siktirin gidin diyesim geliyo ama sadece can canan dan değerlidir belki ya diyip gülümseyip geçiyorum .

Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. Buket, çevresine ve yeni başladığı liseye uyum sağlamaya çalışırken öyle büyük bir hata yapar ki her tavrıyla belayı temsil eden Kağan'ın tüm dikkatini üzerine çeker. Hiçbir sınır tanımayan Kağan, Buket'e olan öfkesini göstermekten geri durmaz. İkisi de birbirinden ölesiye nefret ederken, kaçınılmaz sona doğru adım adım yaklaşıp kendilerini imkânsız bir aşkın içinde bulurlar. Tehlike, bir gölge misali Buket'in üzerine çöktüğünde, Kağan'ın ürkütücü karanlığını aşkıyla aydınlatabilecek mi? Yoksa etrafını saran karanlığa yenilerek ruhunu siyaha kaptırıp yok olup gidecek mi?