nergismerden's Reading List
3 kuwento
MAVİNİN RESİTALİ ni gokcellys
MAVİNİN RESİTALİ
gokcellys
  • MGA BUMASA 857
  • Mga Boto 283
  • Mga Parte 5
"Bazen bir karar sadece bir hayatı değil; adaleti, kimliği ve aklı da yerinden oynatır..." Yıllar önce alınan bir mahkeme kararı, bir annenin hayatını söndürdü. Ve o kadın, intikamını sessizce doğurdu. İki bebek... İki hayat... Ve ters yüz edilmiş bir gerçek. İzlerini bir balıkla süsleyen katil, artık susmuyor. Her cinayet, bir sırrı kazıyor yerin altından. Mavi'nin Resitali başlıyor. Bileklere kazınan her çizim, kimliklerin, ailelerin ve vicdanların maskesini düşürüyor. Bu sadece bir cinayet romanı değil... Bu, yerinden edilmiş bir hayatın kendi yerini geri alma hikâyesi. "İntikamın rengi bazen Mavi olur."
GÖKYÜZÜNÜN KÜLLERİ ni gokcellys
GÖKYÜZÜNÜN KÜLLERİ
gokcellys
  • MGA BUMASA 2,978
  • Mga Boto 774
  • Mga Parte 5
Dudak arası silahı, sözcüklerdir. Ve bazen. Bazı insanlar. Sizi sadece sözcükleri ile yaralayabilir. Bir duygu zamanla körelerek sana zarar verebilir ve bir insan sevdiği yalanını atarak seni öldürebilir.
ÇERÇEVEYE ASILAN RUHLAR ni gokcellys
ÇERÇEVEYE ASILAN RUHLAR
gokcellys
  • MGA BUMASA 32,783
  • Mga Boto 17,528
  • Mga Parte 41
Lethe: nehir. Üç bebek doğur; Birini büyüt, diğerini öldürt. Kalan? Ona cehennemi yaşat. Çerçeveye asılan ruhlar, Yitirilen zihinler, Kanayan Temmuzlar. Senin uğruna senin göğsünde ağlamam, acı. "İyileşmeye yüz tutmuş yaraların kabuğunu soyar Temmuzlar. Diktiğin iplikler hunharca sökülür.'' Derin bir soluk verdiğinde tek adımda yanıma ilişti. Nefesi dudaklarımdaydı. ''Temmuzlar kanatır, Merden.'' Öpeceğini sanarak kapadığım gözlerimi nefesi üzerimden kalktığında araladım. Geçip gitmişti. Zaten hep giderdi fakat, geçmezdi. Arkamı döndüğümde koltuğun kenarında oturduğunu gördüm. Gözleri buz gibi bakıyordu ve yüzünde tek bir duygu barındırmıyordu. Yanına yavaşça oturduğumda elimi sakalına yerleştirerek bana bakmasını sağladım. Gözlerime bakıyordu artık. ''Sen Temmuzsun Adanır, yarasın bana.'' Dudaklarına değen dudaklarım içten içe tutuşmuştu biliyordum. Cayır cayır yanıyordu ellerim sakalında. Dudaklarının üzerine acılı bir soluk verip ekledim: ''Kanatıyorsun.''