Bu öyle hep mutlu sonla biten aşk hikayelerinden değil ,çünkü sadece gerçekleri yazıyorum. Ama maalesef ki gerçekler camdan bir ayakkabıyı deneten bir prensten değil , prensesi aşağılayan krallardan oluşuyor ve bu acıtıyor. Hem de tahmin edilemeyecek kadar çok. Bir kişinin bir sözü seni tamamen değiştirebiliyor bazen. Dediğim gibi. Sadece gerçekleri yazıyorum . Bir kurgu değil. İçimdeki bir kuruntu sadece. Dışa vuramadığım ama kabullenmek zorunda kaldığım şeyler. Şu köşe de oturan ve daha önce yüzüne hiç bakmadığınız kız var ya. İşte ben oyum. Kendimi tanıtayım. Ben deniz: Hiç kimse...

Başına buyruk insandım, kabul! Fakat son yaptığım tahmin edilemez bir olayın kapısını aralamıştı. Ben bir inşaatta çıkan yangının, sevdiğim adamın başına gelen talihsiz olayların sebebiydim. Ama her şeyi en başa sarabilseydim, yine aynısını yapardım! Çünkü aşkımı, bu başına buyruklukla kabullendirebilmiştim! *** Ilgın&Orkun'un hikayesine hoş geldiniz! Onlar Sağlam Ailesinin üyesi olmadığından ayrı bir kitapmış gibi okuyun, lütfen! Umarım beğenirsiniz.