Art // Yoonkook ✔
Jeonk kişisi size bir fotoğraf gönderdi. •Texting•
"Karanlıkta kalınca gözlerini sımsıkı yumardı çünkü kendi yarattığı karanlık, maruz kaldığı karanlıktan daha vicdanlı gelirdi." 21 Ağustos 2005. Saat 02.53 Sadece eğlenmek için beş arkadaş yola çıktılar. Fakat gecenin sonunda eve dört kişi döndüler. 17 Ağustos 2016 Sır perdesi yeterince kapalı kaldı. Birinin onu arala...
*********** "Çok mu akıllısın sen. Kitabın özetini okumak kitabı okuduğun anlamına gelmiyor. Seni en son yanıltan kitap hangisiydi?" Dediğin de gözlerimi kısıp Burağ'a döndüm. " En azından kitap da ne olacağına, yada kitabın nasıl biteceğini anlayabiliyorum." Diyip durakladım. Okuduğum en son kitabı hatırlayıp tekrar...
" A-Ali abi, bırak! Hala ne diyorsun?". " O piçi etrafında görürsem nefesini keserim o veledin." Sinirle belimi saran kollarını sıktım. " Ne hakla diyorum bende sana he?! Ne hakla?! Hayatımdaki insan o olacak belki. Belki sevgilim olacak!" " Sevgilin! Öyle mi?" " Öyle, belkide ilerde kocam olacak!" Elalarının at...
O gece bir sır düştü okyanusa, sır çarptı kayalıklara, kayalık ezdi büsbütün her şeyi ve sonra her şey esrarengiz bir şekilde başladı. O gece zihninden tüm benliği bir kalemle silip atıldı, ne geçmişine dair ne de kendisine dair hiçbir şey hatırlamıyordu. O gece derin bir bataklığı andıran adam geldi ve onu geleceğind...
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYL...
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karan...
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi...
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
" KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR! " AZİZ DEĞİRMENCİ; Öfkeli Kibirli Zorba. Yaşadığı Şehre Kan Kusturup Küçük Bir Bedende Soluklanıyor. Sevdiği Kadını Zorla Kendinin Yapacak Kadar Bencil, Yaraladığı Yüreği Karşılık Bulamayınca Parçalara Ayıracak Kadar Cani. Gerçek duygular çıplak güzeldir. Sade cümleler giyinir..