silaaydnlk adlı kullanıcının Okuma Listesi
3 stories
Ateşin Oğlu 3 - LAV by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,267,723
  • WpVote
    Votes 134,843
  • WpPart
    Parts 52
Ateşin Oğlu Hikayesinin devam kitabıdır. Hikayeyi ve karakterleri anlayabilmek için, önce, onu okumanız gerekmektedir. Tanıtım: Her ateş bir gün söner; külleri yeniden doğacağı günü bekler. Eylül Avcı karanlık bir gecede Aras Karahanlı'yla karşılaştığında hayatının ortasına bir bombanın düştüğünü hissetmişti. Ancak o bomba patladığı zaman duyulacak tek şeyin birbirleri için atan kalplerinin sesi olacağını düşünememişti. Lakin yaşadıkları dünyanın karanlığında bu sesi bastırmaya çalışan kötülükler gizliydi; silah, kan, kirli eller, içinden vicdanın sökülüp çıkarıldığı yürekler... Ateş sönüp küle evrildi, sönmüş bir yangının emaresi olan küller ise kızgın bir lavın iziydi. Peki bu Lav, kanla karışık yağmurlara, güç fırtınalara rağmen coşup yükselebilecek miydi?
ATEŞİN OĞLU (I) by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 7,820,361
  • WpVote
    Votes 83,679
  • WpPart
    Parts 8
#Gençkurgu da 1. - 07.03.2017 Ölüm; dört harf, iki hece, içinde sayısız anlam ve acı besleyen, ne zaman, nerede, nasıl geleceği belli olmayan bir olay. Küçük yaşta gözlerinin önünde ailesi katledilen ve bu nedenle hayata siyah bakan Aras Karahanlı ile, çocukken annesini kaybeden ve babası tarafından terk edilen Eylül Avcı'nın yolları bir gece tesadüfen kesiştiğinde, ikisi de başlarına geleceklerden bihaberdi. Aşk, bazen hiç ummadık bir zamanda, olmayacak kişiyle doğar ve bütünleşir. Peki, ölümle bu kadar erken yaşta tanışmış iki genç insanın nasır tutmuş kalpleri, birbirine bağlanabilir mi?
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,336,615
  • WpVote
    Votes 2,252,031
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."