:")
9 stories
GÜN TABAĞI  by suzzun
suzzun
  • WpView
    Reads 4,920,752
  • WpVote
    Votes 292,462
  • WpPart
    Parts 75
Annesinin telefonunda dolanırken gördüğü bir fotoğrafla, annesinin gün arkadaşının torununu beğenip ona mesaj atan Defne, beklenmedik birisiyle karşılaşır. Argo içerir.
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,169,505
  • WpVote
    Votes 170,650
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
PASİFİK • TEXTİNG by suzzun
suzzun
  • WpView
    Reads 1,537,571
  • WpVote
    Votes 121,662
  • WpPart
    Parts 61
Annesi ve babası ayrılan Ela'nın babasının verdiği numaraya yolladığı nefret içerikli mesajlar, numaranın başkasına ait olduğunu fark edene kadar devam eder. Ancak numaranın babasına ait olmadığını öğrenen Ela hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanır.
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,740,622
  • WpVote
    Votes 260,750
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
Yaşarken Ölmek Gerekir by kayipbirsahis
kayipbirsahis
  • WpView
    Reads 130,030
  • WpVote
    Votes 11,195
  • WpPart
    Parts 50
İskeletim iskeletinde; Yaşam bizi ayırana dek. ⚰️ Ressamın kalbi cayır cayırsa dumanla kaplanırdı tablolar, yazarın zihnindeki çerçeveler paramparçaysa solukları sökerdi satırlar. Kelimelerin canı olurdu, belki ruhu veya var oluşu. İnsanın göğsü sıkışırdı da parmak uçlarım kaşınıyor derdi. Çocuklar karanlıktan korkardı da ışığı seviyorum derdi. Ve ölüler yeniden doğmaktan korkardı da yaşama küserdi. Bir haftanın yedi canı olurdu, kadınlar kalplerinde yedi çerçeveyle doğardı. Kız çocuğu anılarını biriktirmeyi severdi ama boyu çivilere yetmezdi, küçücük boyuyla bir tabureyi çekiştirip astı bir bir çerçeveleri ve içine fotoğraflarını eklerken gülümsedi. Onları sevdi, parmak uçlarıyla okşadı, yeterince inanırsa sonsuzluğa karışacakmış ve sonsuzluğa onunla karışacakmış gibi bir güvenle fotoğraftaki mavi gözlere baktı. Yıllar geçti, boyu uzamıştı. Öyleyse bu sefer neden o tabureye çıkmıştı?
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,281,737
  • WpVote
    Votes 538,057
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
İZLER KALIR by afroditmavisi
afroditmavisi
  • WpView
    Reads 15,661,038
  • WpVote
    Votes 1,045,790
  • WpPart
    Parts 58
"Sana hiç söylemedim ama sana aşıktım. Bunu yüzüne karşı söyleyememek de benim ayıbım olsun." 070822 ☁️
ÜZÜM BUĞUSU by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 1,639,122
  • WpVote
    Votes 105,813
  • WpPart
    Parts 31
Sene 1992, ülke sağ ve sol çatışmasının izlerini hâlâ taşıyorken henüz yoluna girmiş bir düzen yoktur. Bu çatışmanın içerisinde aynı evde doğup büyümüş olan Firuze ve Ecevit birbirlerinin tek ve en sevdiği oyun arkadaşıdır. Yetişkinlerin kavgalarının ötesinde, boya kalemleri ve oyunlarıyla büyüyen iki çocuğun doğarken beraber yazılan hikayeleri; bir doğum gününde sert bir silgiyle silinir, hiç var olmamış gibi koparlar birbirlerinden. Silgi yazıyı siler, kağıdı hırpalar ve Ecevit bir ailenin avucunun içinde yok edilir. Suçlar ve cezalar. Cezaları yalnızca suçlular mı çeker? Silgi yazıyı siler, leke bırakır ve Firuze en sevdiği oyun arkadaşını kaybeder. Suçlananlar ve cezalandırılanlar. Suçlular sadece yetişkinlerden mi çıkar? Firuze Akın ellerinde fırçalar, karşısında tablolarla yıllardır oyun arkadaşını beklemektedir. Seneler sonra aynı sayfa açılır, silgi de kalem de tek kişinin eline düşer. Ali Ecevit Tarhan, yazıp silmek için yok edildiği o yere geri döner. *** "Firuze sen benim çocukluğumsun," Gözleri derin bir şefkatle bana bakıyordu. Konuşan Ecevit'ti. Onu evvelden tanıyordum. Gözlerindeki şefkat avucunun içine düştü, un ufak edildi. "Firuze sen benim çocukluğumun katilisin," dedi acıyla, nefesini keskin bir bıçak kesti, o bıçağı ben tuttum sandım. Konuşan Ali Ecevit Tarhan'dı. Onu yeni tanıyordum.
kanayan kalpler çiçeği •  text by suzzun
suzzun
  • WpView
    Reads 620,821
  • WpVote
    Votes 53,083
  • WpPart
    Parts 49
Siz: Bıktım ben bu tavırlardan anlıyor musun? Siz: Resmen karşında bir yabancı varmış gibi davranıyorsun Siz: Sana Batı dememe bile izin vermiyorsun Siz: Kırıcı davranıyorsun. Batıhan: Programına uy İlke Batıhan: Ben de babana yalan söylemek zorunda kalmayayım. Batıhan: Hadi eyvallah. (18:04) 💌 argo içerir!