Cemrenin
24 stories
YABANCI NEFES by maisie_ruby
maisie_ruby
  • WpView
    Reads 244,841
  • WpVote
    Votes 426
  • WpPart
    Parts 5
❦ Etraf kan gölüydü. Kimisi ölüyor, kimisi can havliyle bağırıyordu. Acı feryatlar etrafta yankılanıyordu. Kurşunlar havada uçuşuyordu. Çaresizce söylenilen sözler, korku dolu kalplere umuttu. O gün tüm sağlık çalışanları, korkularını göğüs kafesinin bir köşesine saklayarak, canlarını hiçe saydılar. Hiç dinmeyecek gibi olan kurşun seslerine, bomba sesleri karıştı. Kor gibi alevlenen duman, dört bir yanlarını sarmaya devam etti. Genç kadın yerde korkudan titreyen erkek çocuğunu gördü. Kurşunların arasında kalmış, çaresizce ağlıyordu. O an her şeyi unutdu. Canını hiçe saydı. Koşarak çocuğa doğru ilerledi. Gözyaşları içinde ağlayan çocuk, ona doğru koşarak gelen umuduna tutundu. Çocuğu kucaklayan genç kadın, kulağına sakin olması gerektiğini fısıldamaya başladı. Çocukla beraber oradan uzaklaşırken damı dağılmış bir eve doğru koşmaya başladı. Tâ ki, sırtından vurulana kadar. Zaman durdu, genç kadın acıyı damarlarında akan kanın pıhtısında bile hissetmeye başladı.. Karanlığın içine çekilen düşler, gittikçe gerçekliğini yitirmeye başladı... Artık her şey için çok geçti. Belkide değildi. Aniden alnından vurulan terörist yan bir şekilde zemine çakıldı. Acıyla titreyen kadın, ona doğru atılan adım seslerini işitmeye başladı. Zihni uyuşmuş, gerçeklik algısını kaybetmişti. Yoğun acı, onu geçmişine götürmüştü. En son gördüğü ise ona bakan üzeri üniformalı olan, bir çift gün batımı rengi gözlerdi... ❦ İki ülke arasında aranan terörist yüzünden Azerbaycanlı özel kuvvetler askerlerinin ve hayallerinin peşinden koşan genç doktorumuzun görev için köye gelmesiyle başlar kurgumuz.. YAZILDI: 27 KASIM 2022 YAYIMLANDI: 17 TEMMUZ 2023
GÖKÇEN by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 60,919,409
  • WpVote
    Votes 3,096,436
  • WpPart
    Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
KIŞ GÜNDÖNÜMÜ  by -zehradogan
-zehradogan
  • WpView
    Reads 993,796
  • WpVote
    Votes 61,142
  • WpPart
    Parts 52
Umut, en karanlık anda doğar ve bazı kıvılcımlar, devrimi başlatacak gücü taşır. Kış Gündönümü; robot teknolojisi, nükleer kış ve baskıcı bir rejimin kıskacındaki bir toplumun hayatta kalma ve umudu yeniden inşa etme mücadelesini anlatıyor. Aşk, arkadaşlık ve direnişin iç içe geçtiği bu hikâye, okuru karanlık bir gelecekte bile inancın ve cesaretin izini sürmeye davet ediyor.
ATEŞ  -VESAİRE- by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 20,739
  • WpVote
    Votes 1,833
  • WpPart
    Parts 2
BU KİTAPTA ATEŞ SERİSİNİN ÖZEL BÖLÜMLERİ VE KİTABA KOYULMAMIŞ SAHNELERİ YAYINLANMAKTATIR.
SARKAÇ by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 15,323,388
  • WpVote
    Votes 593,915
  • WpPart
    Parts 30
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.
DİLHUN by Helinmavi1
Helinmavi1
  • WpView
    Reads 8,901,333
  • WpVote
    Votes 365,192
  • WpPart
    Parts 54
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Elif diyor musun?" dedim alayla bir dizinin repliğine gönderme yaparak. "Sen Polat de. Gerekirse dünyadaki tüm kadınlara Elif diye seslenirim." dedi. Yayınlama tarihi: 01.05.2023
ÖYLE BİR UĞRADIM (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 367,940
  • WpVote
    Votes 21,102
  • WpPart
    Parts 8
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun arkadaşı benim babamdı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eflah kim olduğumu bilmeden beni seviyordu ama ben, onun kim olduğunu bile bile ona âşık olmuştum. Benim günahım daha büyüktü. Bir insanın başına en kötü ne gelebilirdi? Babam gözlerimin önünde öldürüldüğünde ve onu öldüren annem olduğunda en kötüsünü yaşadığıma çok emindim. Artık annem cezaevinde, babam ise mezardaydı. Bundan daha kötü ne olabilirdi ki? 25 yıl geçmişe gitmek? Bu kötünün de kötüsü olabilir miydi? Ölümcül bir kaza sonucu kendimi 1998 yılında bulduğumda o an için bunun bir felaket olduğunu düşündüm. Felaket bir durumdu çünkü bu zaman diliminde anne ve babamla aynı yaşlardaydım. Onların hayatına bir yabancı gibi girmek zorundaydım. Ama aslında felaket sandığım şey mucize de olabilirdi. Mucizevi bir durumdu çünkü bu zaman diliminde annem cezaevinde, babam da mezarda değildi. Onların evlenmesinin nedeni annemin bana hamile kalmasıydı. Ana rahmine düşmeme sadece üç ay kaldığını anladığımda ise kendi doğumumu engellemenin nasıl olacağını düşünmeye başladım. Annemi cezaevinden, babamı da ölümden kurtarmanın tek yolu bu olabilir miydi? Belki de olabilirdi. Planını uygulamak için babamın arkadaşı Eflah'ın evine bir dadı olarak işe girmekse hayatımda verdiğim en kötü karardı. Bunu ona anlatmanın bir yolu var mıydı? Buraya ait olmadığımı, öyle bir uğradığımı anlatmanın bir yolu olmalıydı. Doğru insanı yanlış zamanda bulmak birine verilen en büyük ceza olmalı.
ATEŞ by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 8,997,579
  • WpVote
    Votes 647
  • WpPart
    Parts 4
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evine yerleşir. Kader ağlarının örer, geçmişin silik raflarından bir tanıdığı, bir yabancı olarak karşısına çıkarır, çarpıştırır, bir kaldırımda kader ağlarını birbirine dolaştırır. Bu tanıdık yabancıyla yolları kesişip dururken bazı olaylar silsilesi sonucunda onunla özel bir bağ kurar, zaman zaman da geçmişin perdesini aralar. Acı bir sır gün yüzüne çıkmak için gün sayar. Aşktan kaçmak ve aşkın öznesini korumak arasında kalan Ulaş, yok sayamadığı bir fizik kuralıyla baş etmeye çalışırken Arya çoktan hayatının merkezinde yerini alır. Sırlarınsa zamansız anlarda ortaya çıkmak gibi kötü huyları vardır. Ben bir kelebeğim. Yarına ihtiyacım var. Biraz da sana... Biraz dediğime bakma. Kelebekler için biraz ne kadar önemlidir bilemezsin...
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,397,199
  • WpVote
    Votes 1,591,073
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,795,879
  • WpVote
    Votes 192,292
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.