OKUDUKLARIM
41 storie
MÜNFERİT di RArsenDemir
MÜNFERİT
RArsenDemir
  • LETTURE 5,529,294
  • Voti 318,238
  • Parti 54
Bedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir uğultu ve hemen ardından boğazımda bir yanma meydana geldi. Onu göğüsünden tutup kendimden uzaklaştırmak ve bu yakınlığın gereksiz olduğunu savunmak istedim ancak dudakları temasını kesmeden ve onu itmemden gram etkilenmeden sürtünerek burnumun ucuna kadar indi. "İhtiyaç duyduğunda, baban olurum." Dudakları burnuma küçük bir baskı uygulayarak kısa süreliğine tenimden ayrılırken çok geçmeden sıcak dudaklarının varlığını yanan yanaklarımda hissettim. Göğüsümde binbir çabayla canlı tutmak için çabaladığım, özenle sakladığım o minik kuşun kanatlarını delicesine çırptığına şahit oldum. Yutkunuşlarım arttı. Nefes alış verişlerim hızlandı. Dudaklarını aralayıp kısa bir nefes aldığı esnada burnunu bir kedi misali usulca yanağıma sürttü. "Sığınmak isteğinde, liman olurum." Ilık nefesini sertçe dışarı bırakarak aralık dudaklarımın arasından içeri sızmasını sağlarken kollarının arasında titredim. "Korktuğunda, kalkan olurum." Dudakları temasını kesmeden bir yol izlercesine dudaklarımı es geçip çeneme ilerledi ve bir sonraki durağında yumuşak bir baskıyla çeneme yaslandı. "Ne olmamı, neyin olmamı istiyorsan o olurum." Başını aşağıya eğmeden hemen önce bakışlarını gözlerime çevirerek yüz ifademi dikkatle inceledi. Rahatsız olup olmadığımı kontrol ediyor olmalıydı. Değildim. Biraz garip hisler içindeydim ancak bu senelerdir hissettiğim huzursuzluk, rahatsızlık ya da korku hislerine hiçte benzemiyordu. "İhtiyacına, isteğine göre şekillenirim ama bu durum kocan olduğum gerçeğini değiştirmez."
GİRAY di servestizm
GİRAY
servestizm
  • LETTURE 1,740,657
  • Voti 117,533
  • Parti 51
***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken saçını açmaktan çekinmemesi gerektiğini düşünmüştü, helaldi artık sonuçta... Aynadan onunla göz göze gelince sordu aynı tereddütle, "Keseyim mi yani?" Giray kaşlarını çattı kızın tavrıyla, ilk tanıştıklarında her lafıyla bir kasırga koparacak kadar kesin olan Dilrûba artık her daim kırılgandı.. Artık evli olduklarında, kocası sıfatı taşıdığından mıydı bu tavrı? Bazen düşünüyordu, ona yardım edeyim derken bastırmış, ya da ezmiş miydi hiç? Boyun eğmeye mahkum mu hissettirmişti? Düşündüğüyle kendine olan öfkesini atamadan sordu kıza, "Niye kesecekmişsin?" "Dökülür belki. Aynı odada olacağız ya.." yutkundu, boğazını tazeledi ama sözlerini tazeleyemedi, ne diyecekti ki? Bilemedi Dilrûba.. "Dağılır her yere." Giray rahatsız olurdu belki kendisinden parçaları her yerde görürse.. Onun konuyu açmamasını uzun bir süre aynı odada kalacaklarına yormuştu çünkü.. Gözlerini kızdan ayırmadan yaklaştı Giray. Bakışları onun uzun saçlarını okşasa da eli çekindi, mahrum kaldı bu tatlı zevkten, "Dökülsün.." dedi yumuşakça, Ben toplarım senin ardından.' dedi içinden, 'Bir de saklarım, kimseler göremez, benim mahremim olur..' 'Senin gibi...' Saçlarını tutarak hafifçe tebessüm etti Dilrûba, "Salık gezmem o zaman, fazla dökülmez.." dedi ama saç değildi tam olarak kastettiği. Hayatında bana dair pek bir iz bırakmam, rahatsız, olmazsın diyordu.. Şu akşamdan itibaren herkes biliyordu evli olduklarını... O yüzden sanki iki gün önce değil de şimdi kıyılmış gibiydi nikâhları.. Öyle hissediyordu. "İstediğin gibi gez, nasıl rahat eder, nasıl istersen.."
MIH di _Mehsa_
MIH
_Mehsa_
  • LETTURE 8,205,716
  • Voti 359,590
  • Parti 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...
14 ŞUBAT SENDROMU di Fesatrice
14 ŞUBAT SENDROMU
Fesatrice
  • LETTURE 2,098,329
  • Voti 213,937
  • Parti 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
YAN KARAKTER | Texting di Fesatrice
YAN KARAKTER | Texting
Fesatrice
  • LETTURE 2,142,903
  • Voti 192,272
  • Parti 60
Ulaş: Hani sen bana ilk mesajında demiştin ya Ulaş: Dizi, film ve kitaplarda herkesin sevdiği yan karakterler gibisin diye Ulaş: O zamanlar bu benim için bir iltifattı Ulaş: Ama şimdi değil Ulaş: Kendime neyi yediremediğimi sormuştun Ulaş: İşte bunu yediremiyorum Ulaş: Ben senin hayatında da bir yan karakter olduğum gerçeğini kendime yediremiyorum
KIVIRCIK BELA -Düzenleniyor- di seheersl
KIVIRCIK BELA -Düzenleniyor-
seheersl
  • LETTURE 462,162
  • Voti 2,513
  • Parti 5
Bir elimdeki tabağı düşmemesine dikkat ederek tutarken öbür elimle zile bastım. Kapının açılmasını beklerken sol ayağımla ritim tutmaya başlamıştım. Bir zaman sonra kapı açıldığında bakış açıma siyah eşofmanlı, üst kısmı ise tamamen çıplak ve tek omzuna attığı giyilmeyi bekleyen gri tişörtüyle Ateş girdi. İstemsizce bakışım vücuduna düşerken yutkunma ihtiyacı hissettim. Kaç tane baklavası vardı onun Allah aşkına? İki, dört, altı... Boğazımı temizleyip bozuntuya vermemeye çalıştım. Utanmadan durmuş adamın kaslarını sayıyordum.Bakışlarımı hemen gözlerine çıkardığımda şaşkınlıkla konuşmaya başladı. "Kusura bakma, Melinay. Ben, Beste ya da annem gelir sanıyordum." deyip hızla omzunda olan tişörtü kafasından geçirdi. "Yok, önemli değil." diyerek gözlerimi gözlerinden kaçırıp tabağı ona doğru uzattım. Elimden aldığı tabakla tebessüm edip, "Teşekkürler." dedi. Kafamı sallamakla yetinip arkamı döndüm ve eve doğru adımlarımı yönlendirdim. Allah'ım sen affet! 'KIVIRCIK BELA' adında ilk hikayedir!!
YABAN  di papatyakorusu
YABAN
papatyakorusu
  • LETTURE 4,246,982
  • Voti 247,853
  • Parti 61
<Güzel sevmek üzerine bir hikâye... > - Yaş farkı vardır- Mahalledeki gençler olarak uzak tavırları, suskunluğu, sert mizacı sebebiyle aramızda onun adı "Yaban"dı. Beş yıl sonra mahalleye geri döndüğünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Özellikle benim için. * (Nisan 2021)
MUKADDERAT di yagmurunhikayeleri
MUKADDERAT
yagmurunhikayeleri
  • LETTURE 1,088,391
  • Voti 61,219
  • Parti 62
Gökalp mahallesinde satırlara dökülen aşkların hız kesmeden devam etmesinin hemen ardından... Yıllar yılı içinde biriktirdiği o büyük aşkı daha fazla kaldıramayan Meryem için hayat, zorlu mücadelelerle geçip gidiyordu. Kalbini demirden pençelerle sıkıştıran o aşk için canını dişine takarak savaşmasına rağmen yine de hiçbir çaba elde edememek genç kadını çılgına çeviriyordu. Biliyordu, aşkı karşılıksızdı; sevdiği adam ona karşı bir şeyler hissetmiyordu ve muhtemelen de hiçbir zaman hissetmeyecekti. Bu gerçek Meryem'in yüzüne her gün bir tokat gibi çarpıyor ve onu hayal alemine dalmaktan son anda kurtarıyordu. Öte yandan Gökalp mahallesinin en korkulan adamı unvanına sahip Mert için de hayatın pek kolay olduğu söylenemezdi. Mert genel olarak hayatını sınırlarda yaşamayı seven bir adamdı. Agresif ve hoyrattı. Kendisi istemedikçe hiç kimse onun alanına giremezdi. O namı diğer Kasımpaşalı'ydı. Lakabının anılması bile çevresine korku salmasına yetiyordu. Mert bir gün, yüreğinin derinliklerinde bir yara olarak taşıdığı o büyük sırrın kendisini yiyip bitirmesine dayanamayıp yaşadığı yerden ayrılmak zorunda kaldı. O mahallede son gördüğü şey ise Meryem'in gözlerindeki o yakıcı ifade olmuştu. Bunu, ondan ayrıldığı dakikadan itibaren asla unutamamıştı. O, sevdiği kadın için yanmayı göze almış cesur bir adamdı ama aynı zamanda, sevdiği kadını ardında bırakıp gidebilecek kadar da korkaktı aslında. Yıllar sonra geri döndüğünde ise... Her şey değişmişti. Ya da aslında her şey yeterince değişmemiş miydi?.. Bilinen tek bir şey varsa o da bu kez aşkı için çabalayanın Kasımpaşalı olacağıydı... Kaderi baştan yazan iki karakterin, birbirleri için nasıl savaşlar verdiklerine şahit olacağınız bir aşk romanı!
KUTLU OLSUN di darknesscrescent
KUTLU OLSUN
darknesscrescent
  • LETTURE 9,637,513
  • Voti 232,020
  • Parti 24
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. 3 KİTAPLIK BİR SERİ OLUP, 1. KİTAP BURADA YAYINLANACAKTIR. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktur. Yaşı dolduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalan Rüzgar, her seferinde beraber kurtulmaya söz verdiği kız için geri döner. Yine rutin ziyaretlerinden birinde kızın ailesi tarafından yetimhaneden alındığını öğrenir ve bir daha ondan haber alamaz. Senelerini ondan bir iz bulmak için araştırarak geçirirken bir gün, gizemli bir numara doğum gününü kutlar. Çok geçmeden Rüzgar, bu numaranın yetimhanede beraber büyüdüğü kız olduğunu anlar ve kızın içinde bulunduğu zor durumu öğrendiğinde onu kurtarmak için anlaşmalı bir evlilik yapmayı teklif eder. İkisi, aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır. "Seni seviyorum. Hep sevdim."
KARANLIĞIN ŞEHRİ di sulisindunyasi
KARANLIĞIN ŞEHRİ
sulisindunyasi
  • LETTURE 24,975,746
  • Voti 1,477,514
  • Parti 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi, aklını karıştıran ve tüm yolları kendisine çıkaran gizemli bir genç adamla karşılaşırsa... Neler olur?