En'lerim♥️
6 stories
POLİS VURGUNU by mirayyenerr
mirayyenerr
  • WpView
    Reads 750,582
  • WpVote
    Votes 33,891
  • WpPart
    Parts 55
"Yemin ederim ölüyorum sana Asu. Bitiyorum. Tükeniyorum sana bakarken." diye fısıldadı yakarır gibi. "Öyle ince işlemişsin ki aklıma-" Avuç içleriyle iki yandan şakaklarına vurdu, acısıyla ben sızladım. "Deliriyorum bu teslimiyetle... Gözlerimin gördüğünü kalbim öyle derin kazımış ki içine, her atışında aldığım nefes de geçirdiğim ömür de sen olmuşsun ben bunu çok iyi anladım..." * Asuman, hayatını kökten değiştirecek o dehşet verici kazayı yaşadığında ömrünün geri kalanının kader tarafından baştan yazıldığından habersizdi. Aksel ise pusulasının ibresinin yönünün şaştığını fark ettiğinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu. O gece çarklar yeniden döndürülmüş, terazi dengesi bozulmuş ve aşk kaçınılamaz bir döngü içinde yeniden var olmuştu. Henüz kendilerinin bile haberleri olmadığı ve görünmez bağlarla bağlanan kalpler, aynı anda atmaya başladığında tek nefeste bütünleştiklerini gören kader usulca gülümsemişti. Ve aşk, hiçbir engele izin vermeden bu savaşın üstesinden gelerek en büyük galibiyetine imza atmıştı. ... Yetişkin içerikli sahneler mevcuttur. 🖇 Kapak tasarımı kitapkurdululu'ya aittir. Kitabımın çalınması veya kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılır!
İ H T İ Z A R (ARA VERİLDİ) by kimbunacless
kimbunacless
  • WpView
    Reads 31,803
  • WpVote
    Votes 2,091
  • WpPart
    Parts 46
❝Sen bana sadece ihanet etmedin, sen aldattın da aynı zamanda. Katlettin duygularımı, kirlettin yaşanmışlıkları. Çizmişsin sen benim üzerimi; Ben ise herkesin üstünü, bir tek senin altını çizmiştim oysa ki...❞ #gençkurgu 𝒁 & 𝑮 "Bize bir şans daha ver, Zahra. Beni bekliyordun, biliyorum. İnsan sevdiğini bekler ancak. Şimdi geriye itme beni." Onun bana doğru attığı bir adımı boşa çıkartarak bir adım geriye çıktığımda çenesi kasıldı, acıyla kavrulan gözleri gözlerime kenetlendi. "Ben seni beklemiyordum ki, sevdiğim adamı bekliyordum. Ve ben sevmiyorum ki artık seni." Yeşil gözlerinin içi kaynadı, bir yangın yeriydi şimdi boşluğa dalan hareleri. Bana bakıyordu ama bakışları dalgındı. "Yani sevdiğim adam sen değilsin çünkü değiştin. Biliyorum, sevdiğim adamı iyi tanıyorum ben. Değişmesen bahanelere sığınmak yerine gelirdin, yarım kalmamız bir tek beni yaralamazdı mesela, aralık bıraktığım kapıyı yüzüme kapatmazdın." Gözlerim doldu hafif hafif. Ne ağırmış bu sözleri dile getirmek. Ve ne acıymış sevmekten vazgeçtiğini kabullenmek. "Ben değişmedim, hâlâ aynı adamım, hâlâ seviyorum seni. Yapma, canımızı yakma, Zahra. Daha fazla karşı karşıya kalmayalım, ben seninle yan yana olmak istiyorum." Ellerim titredi, parmaklarım buz kesti. Bedenim değil, yüreğim üşüyordu bu kez onun karşısında. "Senden geriye sadece anılarım ve acılarım kaldı benim için. Çünkü ben artık senden vazgeçtim. Sevdiğim adamın değiştiğini kabullendiğim gün seni beklemekten de vazgeçmişim aslında, ben de yeni yeni idrak ettim."
Mavi Ve Siyahın Savaşı ❦MVSS❦ by kimbunacless
kimbunacless
  • WpView
    Reads 19,672
  • WpVote
    Votes 1,740
  • WpPart
    Parts 42
Sevgilisiyle gizlice sızdığı sergiden tablo çalması gereken Dildar Erginsoy, aynı tablonun peşinde olan bir adamla karşılaşır. Ancak kaderin oyunları onlar için farklıdır. Sevgilisinin ölümüyle yeni bir oyun Dildar Erginsoy tarafından başlatılacaktır. 𝑫&𝑷 "Damadı nasıl buldun?" diye sordum, tezgaha kalçamı yaslayarak. "Enerjisini puanla." dedim, merakla. Binnaz ablanın hisleri kuvvetliydi, insanların enerjisi vardı ona göre. Kötü enerjiyi hisseder ve uzaklaşırdı. O kişinin hikmeti de bir şekilde sonradan ortaya mutlaka çıkardı. Gözlerini yüzüme dikerek birinci parmağımı seçti. Bir puan. Tek sayı seçmezdi, tek sayılar uğursuzdu ona göre. Bir puanı ise asla seçmezdi, hislerine göre tehlikeli sulardı. "Neden tek sayı?" diye sordum, başımı kaldırarak. "Sizi puanladım." dedi, sürmeli gözleri mavilerime kaydı. "İkinizi bir arada gördüğümde nefesim daraldı." Pusat geldiğinde de ortadan kaybolmuştu. "Bu birliktelik ikinize de iyi gelmeyecek gibi..." dedi, kısık sesle. Ocağı silerken hareketleri sertleşti, keskin gözleri tek noktadaydı. "Zararlı bir ilişki olacak. Ama bunu başkaları değil, siz yapacaksınız. En büyük zararı kendinize siz vereceksiniz." diye mırıldandığında yutkundum sertçe. "Onu puanla." dedim, hızla araya girerek. "Bu kez sadece onun enerjisini puanla. Bizi değil." Parmaklarımı uzattığımda durup bana döndü. Sekizi seçti. "Sekiz puan?" dedim, hayretle. "Kötü birisi değil.Temiz enerjisi var." Kaşlarımı çattım. "Neden biraz önce bir puan verdin o zaman?" "Uğursuzluğu getiren, aradaki enerjiyi indiren o değil, sendin." dediğinde kalakaldım. "Yan yana geldiğinizde birbirinizin enerjisini sömürüyorsunuz. Zarar vereceksin ona, ne konuda olduğunu bilmiyorum ama ona vereceğin zarar sana da acı verecekmiş gibi hissettiriyor."
Hasbelkader  by morbidezya
morbidezya
  • WpView
    Reads 1,630,507
  • WpVote
    Votes 65,451
  • WpPart
    Parts 31
"Arzumu bir kez daha yinelemeyeceğim Selma. Şimdi dışarı çık ve görevinin başına dön." Buzdan katı soğuk sesi iliklerime kadar üşütürken iç çekip ayağa kalktım. Adımı genelde sabrının sınırına geldiğim vakitler zikrederdi. Onu kararından döndüremeyeceğimi zaten biliyordum o halde geriye tek bir çözüm kalıyordu. "O vakit izniniz olursa ben de size eşlik edeceğim." Masasının üzerinde ki tütün kutusuyla ilgilenirken içimi ürperten kaba bir kahkaha attı. "Tüfeğim hedef şaşar, av olarak yüreğini parçalarsa olacaklardan mesul değilim bilesin." Bilmiyordu ki yüreğimi daha ilk bakışında avlamıştı. 05.02.2019 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
KIRMIZI GÜLLER ÇABUK SOLAR by ceyzabel
ceyzabel
  • WpView
    Reads 864,838
  • WpVote
    Votes 63,346
  • WpPart
    Parts 54
"Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar." *** 1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, bu suskun ve gizemli adamın dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bir Amerikan ajanı olduğuna karar vermişti ve adama kendi aralarında 'Dilsiz Ajan' diye sesleniyorlardı. Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı, hayata en büyük kızgınlığı da buydu. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü. Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu. Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi. (30.03.2021)
ÖLDÜR ya da SEV by ursula_mia
ursula_mia
  • WpView
    Reads 3,024,730
  • WpVote
    Votes 16,658
  • WpPart
    Parts 41
Derin devlet hikâyesi. - Rahşan Piri, düşmanları için yeni planlar peşinde. Atilla Belgemen, tuzağa çekilmek üzere. Masum kılığına bürünmüş Fecir Saye Arslan, şeytanlığıyla çığır açıyor, rahmine hayat üflüyor. Doyumsuz arzular ve ihanet dolu çetrefilli ilişkiler, masum bir bebeğin kaderini ne denli etkileyebilir? - Hikayede şiddet, argo ve cinsellik vardır. 🔞