AliRzaYrkoglu adlı kullanıcının Okuma Listesi
35 stories
YAZ ÖKÜZÜ by berilwho
berilwho
  • WpView
    Reads 38,794,231
  • WpVote
    Votes 1,776,005
  • WpPart
    Parts 61
Hikayeyi güncellemeyi unutmayın
ARIZALI by seh-naz
seh-naz
  • WpView
    Reads 6,258,250
  • WpVote
    Votes 274,142
  • WpPart
    Parts 87
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış İnanç Gürmen çekecekti. Sessizliğin içinden doğmuş Ekinezya. Bütün sessizliğini Doğu Üzeyiroğluna karşı bozmuş hazırcevap bir dişi. Kızılperestin acılarına göğüs geren, Her darbesinde dimdik ayakta duran, İblisin cazibesine kapılan Gürmen kızı. Nakil edilen kalbi ARIZALI geri alabilecek mi? Peki ya bu savaşta ölüm olsa? Kalbi aldıktan sonra pişmanlıklar sarsa? Geri dönüşümü olmayan yollara direksiyon çevrilecek mi? COPYRİGHT © TÜM HAKLARI SAKLIDIR
Kar Küresi (İki Kitap) by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 10,052,144
  • WpVote
    Votes 529,654
  • WpPart
    Parts 42
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,294,659
  • WpVote
    Votes 2,251,317
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA| by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 4,129,887
  • WpVote
    Votes 123,211
  • WpPart
    Parts 26
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?
BERDEL by weallwantedtobeskyy
weallwantedtobeskyy
  • WpView
    Reads 1,281,833
  • WpVote
    Votes 30,490
  • WpPart
    Parts 42
Babasının aramasıyla İstanbul'dan Mardin'e geri dönen Leyla,hiç ummadığı şeylerle karşı karşıya kalır.
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 17,317,458
  • WpVote
    Votes 693,408
  • WpPart
    Parts 56
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
ARAL(+18) by AyNuR7a
AyNuR7a
  • WpView
    Reads 12,742,185
  • WpVote
    Votes 351,919
  • WpPart
    Parts 121
Gerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan yumrular eklenmiş, az önce kurduğu cümleler beynimin içerisinde doğru teraziyi bulmak ister gibi etrafa saçıldığındaysa göğüs uçlarımda hissettiğim karıncalanma ile dudaklarımdan dökülen inlemeye lanet okudum. Alnından dökülen küçücük sıcak ter damlacıklarından bir tanesi yönünü çıplak göğsüme doğrultunca, dudağında kendine yer bulan gülümsemeyle beraber kısa bir nefes aldı ve dişleri arasından sızan hırıltılarlada birkaç küfür savurdu. Göğsüme damlayan mürekkebi dili ile yoka indirip derin bir nefes aldığında boğuk kelimeleri bir bir akıttı "Bir kez daha beni kendinle tehdit etmeye kalkarsan yaşayacaklarını hayal gücünün sınırlarına bırakıyorum. Daha öncede dediğim gibi izle ve gör" ARAL ERGE bu ismi hafızanıza iyi kazıyın çünkü çok duyacaksınız... (Nott= Fazlası ile +18 sahne bulunduruyor!) Instagram: aynur7_a
VERA İLE VAHA by kariabenam
kariabenam
  • WpView
    Reads 7,868,238
  • WpVote
    Votes 361,180
  • WpPart
    Parts 61
!!! +18 "Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
KARANLIK by gizzemasllan
gizzemasllan
  • WpView
    Reads 5,278,135
  • WpVote
    Votes 309,313
  • WpPart
    Parts 69
"Bade Karahanlı." Duyduğum tok sesle eş zamanlı olarak derin bir nefes aldım, ağır hareketlerle sesin geldiği yöne döndüm. Kapıyı yavaşça kapattı, gözleri beni buldu. "İsmimi bile öğrenmişsin." Dudakları yana kıvrıldı, bana doğru geldi. "Öğrenmek zorunda kaldım diyelim." Gülümsedim, biraz daha yaklaştı, birkaç adım geri gittim ama sırtım soğuk duvara temas edince durmak zorunda kaldım. Fakat o durmadan üzerime gelmeye devam etti. Kaçmak için sağ tarafa doğru geçecekken kolunu önüme kalkan etti. Boş bir anında sol taraftan kacayım dedim ama bu sefer de diğer koluyla önümü kapattı. Tamamen onunla duvar arasında kalmıştım, kaçmama izin vermiyordu. Sırtımı duvara yasladım, yemyeşil gözlerinin içine baktım. "Ne yapıyorsun?" "Konuşmamız gereken şeyler var." "Evet var ama bunu aramızda mesafe varken de yapabiliriz." "Yapamayız, böyle konuşmak istiyorum." Cevap verecekken gördüğüm şeyle sol gözünün altına düşen kirpiğini nazik bir şekilde aldım. "Kirpiklerin dökülüyor." Dudaklarındaki tebessüm büyüdü, sessiz kaldı. Sağ yanağında küçük bir gamzesi vardı, yakın olduğumuz için fark edebilmiştim. Kirpiğe usulca üfleyerek gözlerimi yeşillerine çevirdim. "Badem yağı sürebilirsin, çok iyi geliyor." Tek kaşı kalktı, söylediğim şeye şaşırmış gibiydi. Fakat bu şaşkınlığı üzerinden çabucak atıp kaçmamı engellemek için önüme kalkan ettiği elini duvardan çekti, cebine attı. Merakla ona bakarken elini cebinden çıkardı, badem şekerlerini uzattı. "Yer misin?" Elinden bademleri alarak birini ağzıma attım. "Çok severim." Biraz daha yaklaştı, derin bir nefes aldı. "Badem şekeri gibi kokuyorsun." Badem şekeri mi demişti o? Şaşkınca bakarak elimdeki bademleri kokladım. "Güzel kokuyorlar yalnız." Başını salladı. "Biliyorum." Gülümsedim, kendisi de bir şeker yedi ve ekledi. "O yüzden söyledim zaten."