"Şeytan, meleğin kanatlarını severken yanlışlıkla kopartabilir, güzel kiracı." 🪽 | 1,82m okunma ile final yaptık. | Gerilim, korku ve şiddet içerir. Yetişkinlere yöneliktir. Her hakkı saklı tutulmaktadır. Benzerlik ya da çalıntı durumunda saklı tutulan tüm haklar kullanılacaktır.

Rüya kendi küçük dünyasında işleri yoluna koymaya çalışan sıradan bir genç kızdı aslında. Tek derdi başarısızlıklarla dolu öyküsüne yeni yenilgiler eklememeyi başarmaktı. Ancak bir gün onu her fırsatta fena halde yerin dibine sokmayı başaran ya da en azından bulunduğu yeri yüzüne vurmakta usta olan eski sevgilisine kendisini ezdirmemek için basit, üstünde düşünülmemiş bir beyaz yalan söyledi. Sonrasında başına örülecek dertleri bilseydi ve özellikle o dertlere ortak edeceği kişinin en hazzetmediği çocukluk arkadaşı olduğunu bilseydi şüphesiz o yalanı söyleyen dilini kendi eliyle kesip atardı. Gerçi yalanın kısa süreliğine de olsa beraberinde getirdiği tatmini çok sevmişti. Belki de işin ucunda bir ömür boyu Ömer'e katlanmaya değebilirdi. Ömer her zaman hayatının her anını önceden planlayan, hedeflediği her başarıyı elde etmiş, mantıklı bir adamdı. Herhangi bir konuda çuvallamak veya saçmalamak onun için söz konusu olmayan bir ihtimaldi. Neticede böyle konuların uzmanı Rüya yani Mahperi'ydi. Bu yüzden yıllarca bu ayaklı beladan uzak durmayı kendisine görev bilmişti. Ancak sadece anlık bir zayıflıkla ona yardım elini uzatma gafletinde bulunduğunda bu kızın yarattığı girdaba kapılıverdi. Peki ya bundan sonrası? Onları bir araya getiren kader mi olacak yoksa keçinin sevmediği ot burnunda bitermiş mi diyeceğiz? İnsanın hayatının aşkı gerçekten ömrü boyunca burnunun dibinde olduğu halde fark etmeden durabilir mi? Mahperi; prensini beklemekten sıkılınca eline kalemi alıp kendi masalını yazmaya karar veren bir genç kızın hikâyesi...

"Bu gece kapılarını iyi kilitle." Kalbim göğüs kafesimi delip geçecek derecede atarken kulaklarımda söyledikleri yankılanıyordu. Korkarak yutkundum. Yardım aramak amacıyla bulunduğumuz dar sokakta gezdirdim gözlerimi, kimse yoktu. Kolumu avcunun içinden kurtarmaya çalıştım, bırakmadı. Gözlerimi buz mavisi gözlerine diktiğimde dişlerimin arasından kesik kesik tıslıyordum. "Bu da ne demek oluyor?" Kısa süreliğine gözleri eğlenen bir hâl alsa da uzun sürmeden eski ifadesizliğine bürünmüştü. Birbirine kenetlenen dudaklarını tekrardan araladı ve karanlık dar sokakta sadece ikimizin olmasına rağmen fısıldadı. "Seni ziyarete geleceğim demek." Bu kurgu 2015 yılında yazılmıştır. ®Tüm hakları saklıdır.

"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.

Er war neu aus dem Knast raus und etwas anders. Nicht so wie jeder sondern voller Geheimnisse. Etwas wie ein Psycho, doch heisst das das ich Angst haben muss vor ihm? Rüya Er schloss die Haustür hinter sich und blickte verwirrt zu mir. Ich stand neben seinem teueren Wagen und sah ihn wütend an. Wer denkt er ist er? Er kann mich nicht so behandeln. Ich berührte mit meinem Schlüssel sein Auto und begann fest aufzudrücken. "Du wirst mir sofort sagen warum.", befahl ich. Er sah mich wütend an. "Nein? Gut wie du willst." Ich begann mit meinem Schlüssel langsam drüber zu fahren. Es entstand ein schreckliches Geräusch. Ich kann mir vorstellen dass es für ihn viel unerträglicher war, das zu hören. Er spannte sein Kiefer an doch redete immer noch nicht. Seine Augen spuckten Feuer und er lief zu mir. Du bist tot rüya. Das durftest du nicht machen. Er drückte mich plötzlich gegen den Wagen. Ich legte meine Hand auf seine und versuchte sie von mir zu lösen. "Du machst mich verrückt.", flüsterte er und legte bevor ich antworten konnte, seine Lippen auf meine. Als wir uns lösten musste ich lächeln. Ich hatte ihn vermisst. Allein sein Duft. "Geh bevor ich wütend werde.", sprach er. Ich strich ihm über seinen Hals. Ich schüttelte den Kopf. "Werd wütend. Schrei mich an, aber ich gehe nirgendwohin.", antwortete ich. "Ich liebe deine Art.", sprach er leise. Ich ging ihm näher. Er biss sich auf du die Unterlippe. "Du willst das ich mich umbringe nicht wahr?", fragte er und ich musste leicht lächeln. Achtung Gewalt & Beleidigungen vorhanden Unlogische Szenen ebenfalls. Rechtschreibfehler können auch vorkommen.

Highest Ranking #1 in Romantik. Er drehte sich um, schaute mich erst nachdenklich an und kratzte sauer an seinem Kinn, ehe er mich in seine Arme hoch hob und zum Ausgang schlenderte. „Entführst du mich gerade?", fragte ich ihn lachend und strich mit meinem Zeigefinger über seine Wange, hinunter bis zu seinen Lippen. „Ja, ich entführe dich gerade", raunte seine heiße Stimme an meinem Ohr. Ich hielt meine Hand vor den Mund, damit er mein Kichern nicht mitbekam.

Kızının varlığından bile haberdar olmayan iki baba ve babasının kim olduğunu bilmeyen bir kız.