Reading List
16 stories
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 12,666,152
  • WpVote
    Votes 843,028
  • WpPart
    Parts 83
Kitap oldu. Üç kitabı basıldı. Seri, beş ana kitaptan oluşuyor ve 2025 yılı içinde final yapacak. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
KONUK SEVMEZ DENİZ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 3,739,359
  • WpVote
    Votes 260,694
  • WpPart
    Parts 25
❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.
BÜLBÜL KAPANI  by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 19,415,701
  • WpVote
    Votes 1,254,175
  • WpPart
    Parts 41
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️‍🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,396,939
  • WpVote
    Votes 1,591,069
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
EJDERHA ve YILDIZ by thekabal
thekabal
  • WpView
    Reads 598,759
  • WpVote
    Votes 42,594
  • WpPart
    Parts 13
Bu hikaye Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik serisinin ara sahnelerinden alıntılar içerir. Kitapta olmayacak yazar taslaklarıdır. Serinin ilk iki kitabını okumadıysanız spoiler barındırır.
Bordoya Karışan Aşk by pekbiafiliyalnizlik
pekbiafiliyalnizlik
  • WpView
    Reads 492,388
  • WpVote
    Votes 39,975
  • WpPart
    Parts 28
Şarjörü doldurup atış kulaklığımı taktım. Karşımdaki hedefin kırmızı alanını delik deşik ederken rahatladığımı hissediyordum. Şarjördeki mermi bittiğinde atış kulaklığımı enseme indirip masanın üzerindeki mermilere uzandım. O sırada kulağıma dolan tok postal sesleri bana kimin geldiğini müjdeliyordu. Bir adamı yürüyüşünden tanıyor olmak garipti. Üsteğmen hala yanıma gelmemişti, merakla başımı geriye çevirdim. Arkamdaki masaya yaslanmış anlamlandıramadığım bakışlarla beni izliyordu. Bir eli yaslandığı masada, diğer eli de palaskasındaydı. Genelde omzuna asmaktan hoşlanmadığı bordo beresi ise tıpkı benimki gibi omzundaydı. Başımla kısa bir selam verip önüme döndüm. Tekrar pozisyon alıp hedefime odaklandım. Ben atış yaparken üsteğmen de yanımdaki alana girip atışa başlamıştı. Kavga eder gibiydik o an, kurşun seslerimiz ise sustuğumuz kelimelerimizi ifade ediyordu. İkimizin de kurşunları bitmişti, bakışlarımız birbirini bulduğunda yine o gizemli karaları karşıladı beni. Ben savaşmaya devam etmek ister gibi mermilere uzattım elimi, ama susmayı da beceremedim işte. ''Yurdunuzu arıyor gibisiniz üsteğmenim, gözleriniz sürekli bir arayışta sanki.'' Ona bir cevap hakkı tanımadan atış yapmaya başladım, silahımın tetiğine basmaya devam ederken yanımdaki adamın da pür dikkat beni izlediğini biliyordum. Son mermime de veda etmiştim. Başımı çevirdiğimde yine o bakışlara mahkum edildim. Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi sonlandırıp yanıma geldi, elini uzatıp atış kulaklığımı çıkardı. Aramızdaki tek engel o kulaklıkmış gibi biraz daha yaklaştı bana, gözlerime daha yakından baktı. ''Belki de yurdumu bulduğum için sürekli gözlerine bakıyorumdur teğmenim.'' Bordoya boyanırken aşka karışan iki yürekli askerin hikâyesi...
KAZAZEDE by authsevvy
authsevvy
  • WpView
    Reads 10,399,763
  • WpVote
    Votes 501,660
  • WpPart
    Parts 53
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırdı. Keleş ismini en doğudan batıya kadar duyurmuş, düşmanın ölmeden önceki son nefesindeki nefret olmuştu. Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı. Yaptığı küçük hatanın sebebi ile başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, yangın öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara. Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı. ★ "Bende iki sevdanın ucu, bucağı yok, Kaza. Gönlümü almışım elime, ikiye bölmüşüm; sonu, sınırı olmayan iki sevgi sığdırmışım o iki parçaya." "Neymiş onlar?" "Biri vatan, diğeri sen." ★ KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
kardelen'in günlüğü by binnurnigiz
binnurnigiz
  • WpView
    Reads 24,414
  • WpVote
    Votes 2,546
  • WpPart
    Parts 1
bu kitap, vaveyla kitabına ait geçmişe dair özel sahneler içermektedir.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,086,095
  • WpVote
    Votes 719,552
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ATEŞPARE (+18) by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 50,812,935
  • WpVote
    Votes 2,299,956
  • WpPart
    Parts 97
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.