<33
7 stories
KALINTI by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 2,710,039
  • WpVote
    Votes 112,795
  • WpPart
    Parts 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofren olmadığını öğrenene kadar. Her şey karanlıktı, kanlıydı, tutkuluydu, acı verici, büyüleyici ve gerçekti. Bu aslında masal kadar inanılmaz ancak kırmızı kadar kızıl, siyah kadar karaydı.
KARADUT by cuprasur
cuprasur
  • WpView
    Reads 543,184
  • WpVote
    Votes 30,121
  • WpPart
    Parts 19
Bir varmış, bir yokmuş; oldukça bilinen rengi bembeyaz, meyveleri kocaman olan bir dut ağacının altında iki aşık otururlarmış. ... Bir varmış, bir yokmuş; dut ağacının o yoğun kıpkırmızı taneleri bir zamanlar kar kadar beyazmış. Rengi ise tuhaf ve oldukça üzücü bir şekilde değişmiş. Buna neden olan şey, iki gencecik aşığın ölümüymüş. 03.03.21 #robin 1. 21.04.21/ 05.09.22 #karadut 1.
Acıların Hükümdarı (Wisteria 2) by adorayagmur
adorayagmur
  • WpView
    Reads 979,613
  • WpVote
    Votes 57,095
  • WpPart
    Parts 38
Annesini ve kız kardeşini kaybeden Prenses Euria Vaseva, onların intikamını almak için yıllarca kendini eğitmiş, ve Ocreya Krallığının en ünlü suikastçisi olan Gümüş Firari kimliğine bürünmüştür. Hedefine çok yaklaştığı sırada babası, Ocreya Kralı, Gümüş Firari denen suikastçının yakalanmasını emreder ve Euria kendini son derece zor bir durumun içerisinde bulur. Bir seçim yapması gerekiyordur. Suikastçı kimliğini terk edip tahta geçecektir ya da intikamın peşinde tacını devredecektir.
Varislerin Oyunu (Wisteria 1) by adorayagmur
adorayagmur
  • WpView
    Reads 2,380,810
  • WpVote
    Votes 120,582
  • WpPart
    Parts 28
24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu. Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır. Kaçış yok. Teslim olmak yok. Oyuna hazır mısınız?
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 173,802,077
  • WpVote
    Votes 7,369,302
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 37,996,801
  • WpVote
    Votes 2,066,321
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,195,607
  • WpVote
    Votes 2,249,571
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."