Aşklarım 💕
11 stories
GÖKÇEN by Loresimaa__
Loresimaa__
  • WpView
    Reads 61,466,167
  • WpVote
    Votes 3,109,167
  • WpPart
    Parts 60
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
Visal: Ahu Döngüsü  by humeyraao
humeyraao
  • WpView
    Reads 2,282,243
  • WpVote
    Votes 159,913
  • WpPart
    Parts 21
Ben ilk kez onun yangınında onunla yanarken bulmuştum kendimi. ''Alacalı...'' dedi büyülenmiş gibi. Alnı alnıma yaslandı. ''Alacalı Ahuşan... Bana yazılmış gibisin.'' Kaç kere döndü durdu parmakları tenimde sayamadım. ''Sabrın sonu selametse...'' Elleri benden ayrılıp bir iki adım karşıma geçse de sözleriyle beni kendine mühürledi sanki. ''Yemin ederim benim selametim bir sen, tek sen olacaksın.'' Bu hikaye bir kadının kocaman bir adamın kalbine düşüp büyümesinin hikâyesiydi.
MAHUR-EHVENİŞER by derinmevzular77
derinmevzular77
  • WpView
    Reads 2,960,863
  • WpVote
    Votes 155,232
  • WpPart
    Parts 62
"Bir kalbe iki aşk da sığıyormuş sevgilim; bir vatan bir sen..." Küçüklüğümden beri bir kalbe iki sevginin sığacağına hiç inanmazdım. Bir sevgi varsa bununla yetinmeliydik. Biri varsa diğeri eksik olmalıydı. Annem varsa babam,babam varsa annem olmayacaktı. Böyle de oldu. Hayatımın hiç küçümsenemeyecek kadar büyük bir bölümünü buna inanarak geçirdim. İki sevgiyi asla aynı anda hissetmedim. Bir kalbe iki sevgi sığmıyordu buna emin olmuştum. Sonra gerçek ailem geldi. Bana bir kalbe iki sevginin sığacağına inandıran annem ve babam vardı. Abilerim,hatta kardeşim bile vardı. Çok sevdiler, çok istediler. Anne,baba ve çocuktan oluşan o ailenin içine düşmek beni hiç olmadığı kadar afallattı. Ne yapacağımı asla bilemedim. Ailem vardı bu çok güzel bir şeydi. Abilerim benden nefret ediyordu bu çok kötü bir şeydi. İçine düştüğüm bu ehvenişer yani kötünün iyisi hâli kendi içimde çok uzun sürdü. Ne onlara kendimi açabildim ne de aramızdaki duvarları indirebildim. Beceriksizce kendi çapımda sevdim onları yalnızca. İçimde kimseye hissettirmediğimi sandığım savaşım hiç bitmedi ama ben hepsini çok sevdim. Zaman gerçekten her şeyin ilacıydı. Birdenbire kaldıramadığım o duvarlar kendiliğinden yıkılmaya başlayınca daha iyi anladım bunu. Bir şey istediğimiz anda olmuyorsa zorlamamak gerekiyordu. Daha güzel daha doğru bir anda bizi öyle veya böyle buluyordu. Ve bunlar olurken tüm savaşlarımın, gözyaşlarımın ve acılarımın şahidi ve mükâfatı olan adamlar benimleydi. Şahit abim, mükâfat sevgilim. Abimle kurduğumuz küçük dünyamıza inat,bizden bağımsız kurulan büyük dünyayı ben çok sevdim. 21/09/2021 💫 Kapak: @okyanus_grisi Bu bir KURGU'dur. Gerçek meslek, kişi ve kuruluşlarla alakası yoktur. Aile+aşk kurgusudur💙
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 9,194,873
  • WpVote
    Votes 722,893
  • WpPart
    Parts 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 7,819,875
  • WpVote
    Votes 192,940
  • WpPart
    Parts 18
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
Bana Aşık Olacaksın by siyahdandahakoyu
siyahdandahakoyu
  • WpView
    Reads 20,994
  • WpVote
    Votes 3,386
  • WpPart
    Parts 32
UYARI: Aile içi şiddet ve zorbalık vardır. Tanrı neden bize böyle bir özellik vermişti hiçbir fikrim yok ama 18'ime geldiğimde bileğimde belirecek isim için çok heyecanlıydım. Evet Tanrı bize nedeni hala tam olarak bilinmeyen ama bizim için en doğru kişi olduğu düşünülen kişinin 18'imizi geçince bileğimizde belirmesi gibi bir özellik vermişti. Herkes bileğindeki isimle evlenmiyordu tabiki, ama bu Tanrı'dan gönderilen bir işaretti iyiyi bulabilmek için. Ve eğer yanlış anlamadıysam Colin Bledel benim ruh eşimdi, o belirecekti. Yani öyle umuyordum. Onunla her şeyimiz aynıydı, zevklerimiz, müziklerimiz, ilgi alanlarımız... O melekleri kıskandıracak kadar iyi biriydi, Tanrı iyilik konusunda onu meleklere örnek gösteriyor olmalıydı. Ama bir sıkıntı vardı, hayatıma yeni giren biri vardı: Ivan Sokolov. Ya o belirirse? Okulun zorbası, herkesle kavga eden, tüm sorunlarını kavgayla çözen ama garip bir şekilde hocaların favorisi olan bir çocuk. Aynı zamanda hayatımın akışını aniden değiştiren, tüm hayatımın birden tepetaklak olmasına neden olan o kişi Ivan'dı. Peki ya bende kim belirecekti sahi? Ivan mı yoksa Colin mi? Ah Tanrı'm, 18'imiz bunun belirlenmesi için çok erken değil miydi? *** Bazen,herkesin birine ihtiyacı olur.Ateşin kendini söndürebilmesi için gereken su gibi. Ivan kendi içindeki ateşi onunla söndürürken,ilk defa gerçek bir aşkla sevdiği kız onu sevmeyip başkalarında çare arıyorsa ne yapmalı? Zoraki bir aşk. Ama ya gerçek olursa?
ZEVAHİR by __okuyan94__
__okuyan94__
  • WpView
    Reads 4,744,990
  • WpVote
    Votes 236,829
  • WpPart
    Parts 85
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum." "Pekala. Demek sen yapamıyorsun ama biri yapmak zorunda," dedi mavi gözlerini üstümden çekip, bağlı adama yönlendirirken. "O zaman ben yaparım." Ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise her şey için çok geçti. Silahı tutan kolu havalandı, durmasını söylememe fırsat vermeden parmağı tetiğe ulaştı ve ucunda susturucu olan silah patladı. Korkuyla açılan gözlerimden gözyaşı döküldüğünde ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. "Bunun suçlusu sensin, Doğanay." Ruhuma damlatılan karanlık büyüdü ve altında kaldı.
SAHTE DOKUZ by merkeztandem
merkeztandem
  • WpView
    Reads 11,270,265
  • WpVote
    Votes 618,349
  • WpPart
    Parts 64
Sosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı tamamen değişir. Sosyal medyada yerin dibine soktuğu yetenekli futbolcu Barış Akdora'yla 6 ay boyunca çalışmak zorunda bırakıldığında ikilinin arasında dinamikler değişir ve güç savaşı başlar. Beraber çalışmayı öğrenebilecekler midir?
Maça Kızı 8 by dpamuk
dpamuk
  • WpView
    Reads 174,310,057
  • WpVote
    Votes 7,378,246
  • WpPart
    Parts 221
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan oluşan bir seridir; hepsi bu kitap altında toplanacaktır.
3391 Kilometre by beyzaalkoc
beyzaalkoc
  • WpView
    Reads 27,579,775
  • WpVote
    Votes 1,485,677
  • WpPart
    Parts 47
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana aşık olur muydunuz? Bunu, kendinize yapar mıydınız? Bu bir mesafe hikayesi! İki insanın, birbirlerini görmeden duymadan aylarca gece gündüz konuştukları ; birbirlerinin en yakını oldukları, ama birbirlerinden en uzakta oldukları, aralarındaki kilometrelere rağmen birbirlerine aşık oldukları bir mesafe hikayesi! Burası bizim gezegenimiz ve burada her şey anını bekler. Burası, bizim 3391 kilometrelik gezegenimiz... - ''Seni görmem için yanımda olmana gerek yok. Ben seni gözlerim kapalıyken de görebiliyorum. Zaten ben seni sadece gözlerim kapalıyken görebiliyorum...''