Ennn iyilerii
5 historias
ASİL YAKUT por zaynahara
ASİL YAKUT
zaynahara
  • LECTURAS 3,527,615
  • Votos 191,158
  • Partes 46
"Bu dudakları tatmayı bırakırsam eğer,"dedi, gözleri dudaklarımdayken. "Bu kokuyu solumazsam,bu tene,"derken parmak uçlarını kadınlığımda hissettim. "Dokunmazsam eğer,buna sebep olan her şeye düşman olurum, güzel karım,"diye devam etti. "Seni, benden koparmaya kim kalkışırsa mahrum kaldığım yerden onu mahrum ederim,onun da nefesini keserim." O, sağanak bir yağmur. Ben ise ona savunmasız bir Diphylleia. Belki de beni görmesi için yağması gerekir. Nefretin büyüttüğü iki bedene vuran kasırga, duyguları bertaraf ettiğinde nefretten peyda olan güçlü duygu aklı köle;duyguları hükümdar yapar. Nefret güçlü bir duygu. Tutku,nefreti öldürebilecek daha güçlü bir silah. Yıldızlar, bir bir parladığında nefret ve tutku birlikte oldu. O gece birbirlerine çıkan yolun temeli atıldı. Birbirlerine karıştılar. Kızıl saçlı bir kadının ve kömür karası gözlü bir adamın tenine işleyen mühür, duygularının damgalarıydı. ℤ𝔸𝕐ℕ𝔸ℍ𝔸ℝ𝔸'𝔻𝔸ℕ CEVHER SERİSİNİN İLK KİTABIDIR. (Kitabın ismi şahsıma aittir. Herhangi bir kitapta kullanılmasına müsadem yoktur. )
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 8,409,473
  • Votos 699,457
  • Partes 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
Çan Çiçekleri  por YamurYilmazlar
Çan Çiçekleri
YamurYilmazlar
  • LECTURAS 436,761
  • Votos 54,918
  • Partes 49
"Değerli Çan Çiçekleri, Elbette, ekilen her tohum bir gün çiçek verir. Tıpkı size olduğu gibi." Anya ❁
ATEŞPARE (+18) por cerennmelek
ATEŞPARE (+18)
cerennmelek
  • LECTURAS 49,533,054
  • Votos 2,267,844
  • Partes 94
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm, ben zarar görmezdim, ben zarar verirdim. Ben bir katildim. Bu bir sıfat değildi, bu benim mesleğimdi. 🔥 Yayınlanma Tarihi: 12.04.2020 Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Uyarı: Eğer kurguyu spoi almadan okumak istiyorsanız, yorumları okumamanızı tavsiye ediyorum.
SOKAK NÖBETÇİLERİ por asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • LECTURAS 57,314,392
  • Votos 2,231,459
  • Partes 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."