Yek-ahenk💫
17 historias
BEYAZ LEKE por asliaarslan
BEYAZ LEKE
asliaarslan
  • LECTURAS 37,153,046
  • Votos 2,049,341
  • Partes 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
RUH CİNAYETLERİ por tuneirene
RUH CİNAYETLERİ
tuneirene
  • LECTURAS 93,047
  • Votos 7,681
  • Partes 61
| Wattys2021 KORKU ve EN YARATICI HİKAYE Kazananı | "Uyu küçük Mina. Uyandığında gündüzün, kabusun olacak." "Cennetten kovulmadan önce 19 Büyük Şeytan, insanların rüyalarında yaşıyordu." İçlerindeki sönmez intikam ateşi ve kötülük, büyük bir savaş başlattı, ta ki lanet etraflarını sarana kadar. Şeytanlar, ruhlarından bir parçayı varislerinin gelip laneti kırmasını beklemek için birer taşa dönüştürdü ve yancıları tarafından sönmeyecek bir ateş içinde birleştirildi. Bu taşa Hayat Taşı adı verildi. Taşın kullanılıp kötülüğün tekrar salınmasını istemeyenler, taşı her biri bir şeytanı temsil edecek şekilde 19 parçaya böldü ve her bir parçasını sakladı. Onları güçlendiren kaynak, söndürülemez bir ateşle mühürlendi ve şeytanların ruhlarının geri kalanının çıkmaması için tutuldukları tılsımın üzerinde bekletilen, çıkışlarına kadar sönmeyecek o meşale yakıldı. Onları serbest bırakmak için yola çıkanlar korkunç acılarla cezalandırıldı. Hayat Taşı'nı kullananlar, Tanrı tarafından lanetlendi. Ama sonra bir gece bir cinayet işlendi. Ve o anlaşma masasına tekrar oturuldu. O gece bir beden öldü, iki ruh birleşti ve bir savaş başladı. Bildiği tek şey ise, ruhların katillerinin olmadığıydı. ❧ "Çünkü sevgilim; ölüler dünyasında bir şey yiyenlerin yeryüzüne çıkma hakları bulunmamaktadır." ❧ 19.07.2019 00.00
KOLYE por denizyolcusu
KOLYE
denizyolcusu
  • LECTURAS 1,754,709
  • Votos 130,768
  • Partes 51
"Güneş'in ölmeye başladığı zamanlarda, Dünya'yı başka bir galaksiye taşıyacak güce sahip iki kolye icat edilir. Ne var ki kolyeyi taşıyacak iki kişinin, insanlığı korumak adına ödemesi gereken ağır bir bedel vardır. " Yeni devirde, dengeler değişmiş; teknoloji ilerlemiş fakat insanların teknolojiden yararlanmaları kısıtlanmıştır. İletişim, telefonlar yerine kafa derilerine yerleşen çiplerle; ulaşım, gökyüzünde süzülen arabalarla sağlanmaktadır. Otoriteler, insanların kıyamet korkusundan faydalanarak yönetim gücünü elde etmişlerdir. Yönetime baş kaldırabilen tek grup, gelecekten geldiğini iddia eden ve galaksiler arası kaçışın bir felakete neden olacağını duyuran 'Kuledekiler' adlı örgüttür. Hira, doğduğu günden beri bedeninde taşıdığı kolyenin, yaşadığı gezegeni yaklaşan kıyametten kurtaracak büyük bir planın kilidi olduğunu öğrendiğinde on altı yaşındadır. İnsanlığı kurtarmak için kendi hayatından, hayallerinden ve herkesten gizli tuttuğu aşkından vazgeçmeye zorlanır. Kolye, kimsesi olmayan bir kızın, sonunu bildiği bir savaştaki mağlubiyetini anlatır.
Sırlar Okulu por yankiiderya
Sırlar Okulu
yankiiderya
  • LECTURAS 11,467,098
  • Votos 530,839
  • Partes 38
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR. Benim gibi her şeyden habersiz 16 çocukla birlikte hayat mücadelesi vereceğim. Fakat en büyük sorun ise, sadece bir kazanan olacak. Gerçekten öyle mi? Eğer bu hikayeyi okursanız emin olun ki bırakamayacaksınız. En sonda kimin kazandığını görmek istiyor musunuz? O zaman kitabı okumaya hemen başlayın! ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Merhaba bu hikaye benim ilk hikayem. Ben bu hikayeyi, DANGANRONPA adındaki bir animeden bakarak yazıyorum ama tabiki bazı değişiklikler yapacağım. Eğer bu animeyi izlediyseniz bu hikayeyi begenmeyebilirsiniz. Çünkü değişiklikleri kimse sevmez. Remix gibi oldu bu hikaye. Fakat Danganronpa yı izlemediyseniz gerçekten hoşunuza gidebilecek bir hikaye oldu. 》
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 8,392,121
  • Votos 699,041
  • Partes 72
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA| por matmazelhayalleri
YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK. |RAFLARDA|
matmazelhayalleri
  • LECTURAS 4,085,794
  • Votos 122,146
  • Partes 26
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 7,508,360
  • Votos 172,578
  • Partes 15
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
+22 más
NEKROKİNEZİ • Zifir por S-Mare
NEKROKİNEZİ • Zifir
S-Mare
  • LECTURAS 2,203,052
  • Votos 179,360
  • Partes 79
~Wattys2018 Modernistler kazananı~ *TAMAMLANDI* 🔥 Çok az kaldı. Benzini döktüm ve çakmağı da ateşledim. Alevlerin göğü sarmasına çok az kaldı. Hepimiz ısınacağız! Hem de iliklerimize kadar... -Ciara Archer 🔥
Bir Rüyanın Peşinden por imranthmc
Bir Rüyanın Peşinden
imranthmc
  • LECTURAS 373,997
  • Votos 15,732
  • Partes 22
Kader midir iki insanı bir araya getirip sonsuz yolculuğa çıkaran, yoksa atılan ilk adım mıdır aslında kader çizgisini oluşturan? Yazar Rüya Alaca'nın bu soruya verecek cevabı yoktu. Arkadaşının ısrarı üzerine hiç tanımadığı bir adama e-posta gönderdiğinde karşısına Çağrı Akarslan gibi birinin çıkacağını ve onun, otizmli kardeşi Erdem Akarslan'ın kendisine nasıl hayran olduğunu bilmiyordu. Yaşarken sonsuzluğu andıran, Son bulduğunda nefes almayı unutturan, Her şeye rağmen sürmesi dilenen, Bir rüyaydı...
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) por SumeyyeDemirkan
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu)
SumeyyeDemirkan
  • LECTURAS 6,627,204
  • Votos 503,380
  • Partes 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.