Best ✔️
15 stories
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,150,870
  • WpVote
    Votes 2,069,615
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
KIŞ ÖPÜCÜĞÜ |Düzenlenecek| by endless_Q
endless_Q
  • WpView
    Reads 3,434,362
  • WpVote
    Votes 7,071
  • WpPart
    Parts 2
Not! Kitabın ilk bölümleri final olduktan sonra düzenlenecektir. [Kitabın Şarkısı : Lana Del Rey - Dark Paradise.] Kitap yetişkin içerikler bulundurmaktadır! ❄ Sonsuz bir gecenin göğsünde Ay ince bir bıçak gibi asılıyordu. Adımları arkasında kan izleri bırakan kara kürklü bir kurt uçuruma doğru adımlıyor, bilincini kaybetmemek için acısına tutunuyordu. Uçurumun başına geldiğinde gözlerinde sönmeye yüz tutmuş ışık ölüm kokuyordu. Toprağı kızıla boyayan kanı tüylerinin arasından akmaya devam ederken bir anda olduğu yere çökerek, yığıldı. Hızla aldığı nefesler ciğerlerine kendi kanının kokusunu dolduruyordu. Yine o eksiklik duygusu ruhunu sardığında... ölmek istemişti. Geriye kalan son gücünü toplayarak başını Ay'a doğru kaldırıp peş peşe uludu ta ki içinde ki boşluğun sahibi çağrısını duyana kadar. "Mühür seni bana getirdi." ❄
Thrive in Catastrophe by Cuivie-Ceviri
Cuivie-Ceviri
  • WpView
    Reads 526,146
  • WpVote
    Votes 53,705
  • WpPart
    Parts 105
Çin BL noveli Thrive in Catastrophe (Felaketin Gelişi) çevirisidir. Sakin hayatları bir virüs ile değişen, çeşitli katiller ve zombilerle yüzleşmeye zorlanan, her zaman ölüm eşiğinde olup, hayatını riske atan ve sonunda herkes tarafından alkışlanan bir araştırmacı ve zombileri avlayan bir ölüm makinesi... Bir kaza sonucu öpüştükten sonra bu maceraya daha da farklı bir duygu giriş yapar. Yazar: Jiao Tang Dong Gua Eng çeviri: Elpis Creation & dealeigh Türkçe çeviri: OceanWind
SERÇE ❦ by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 6,993,407
  • WpVote
    Votes 277,375
  • WpPart
    Parts 54
"Benimle evlenir misin?"dedi genç kadın.Bir elini gergince, sallanan platin halka küpelerine götürmüş, genç adamın cevap vermesini bekliyordu.Adamın güçlü, ortama hakim duruşu karşısında bütün özgüvenine rağmen kendini küçücük bir serçe gibi hissediyordu. Genç adamın şahini andıran keskin bakışları, yaptığı teklifle donuk bir hâl aldı. "Efendim?"Dedi kulak kabartarak.Genç kadının yaptığı teklifle bozguna uğradığı belliydi.Kaskatı kesilen bedeni, elinde parçalamak istercesine sıkı sıkı kavradığı viski bardağı dışında tekliften hoşlanmadığını belli eden bir şey yoktu. Bakışları genç kadının narin yüz hatlarında ve tereddüt dolu mavi gözlerinde gezindi. Genç kadın, onun bakışlarının yoğunluğundan etkilenerek, topuklarının üzerine kıpırdandı. Müzik ortamın sessizliğini bastırıyordu ama genç kadın daimi bir sessizliğin ortasında kalmışlar gibi hissediyordu. "Benimle evlenir misin?" Hayatında ilk kez bir adama evlenme teklifi ediyordu. Evlenmesi gerektiğinden gözüne en iyi seçenek olarak, Mahir Sancak'ı kestirmişti.Babası devreye girip, ortalığı yıkıp dökmeden önce en azından adama kibarca evlilik teklifi etmeyi düşünmüştü.Babasının planladıkları yanında, genç kadının bu düşüncesi insanın kulağına dalga geçer gibi geliyordu ama Merve'nin başka bir seçeneği yoktu ne yazık ki. Mahir Sancak olmak zorundaydı. Ama gelin görün ki adam hiç de onunla evlenecek gibi görünmüyordu. Düz, sabit bakışlarla, "Siz ne dediğinizin farkında mısınız Merve Hanım?"derken sesine yansıyan hoşnutsuzluk, canını sıkmamış değildi.
Benimle Hisset ❀ by Esra269
Esra269
  • WpView
    Reads 170,442
  • WpVote
    Votes 6,058
  • WpPart
    Parts 6
Alihan Karasu bir kadına vurulmuştu. O öylesine bir kadın değildi. Çoğu zaman onu nasıl seveceğini, ona nasıl yaklaşacağını bilemezdi insan. Yabani bir çiçek gibiydi bu kadın, ona her zaman 'gelme' derdi. Fakat aşk kaç heceydi ki? Kaç dilde tam olarak anlamını taşırdı kelimenin? Ya da bir anlamı var mıydı gerçekten? O kadın, Alihan'ın bütünüydü. Genç adam bütün parçalarının birleşiminde onu görüyordu. Ama bu kadın ona, 'gelme' diyordu. Peki bu gel demek değil miydi? Şair de öyle söylerdi hani... Gelme diyorsun, Gelme diyorsun... Bu gel demektir. ❀ Sare Çetin bir adama vurulmuştu. O öylesine bir adam değildi. Çoğu zaman ondan nasıl kaçacağını bilemezdi. Tatlı bir rüzgar gibiydi bu adam, ona her zaman 'sev' derdi. Sare yok edilişin ne olduğunu bilmeseydi, ona teslim olabilirdi belki... Ama yok edilişi iliklerine kadar hissetmiş bir kadın, aşkın pençesini de kendi eliyle yok edebilirdi pekala. Benimle Serisi 1. Kitap. Bütün hakları saklıdır.
My Little Alpha by 123doomsdeyey
123doomsdeyey
  • WpView
    Reads 122,281
  • WpVote
    Votes 5,766
  • WpPart
    Parts 13
Omegaverse +18 "Avuç içlerin bile bal kokuyor." 📍Valery Bean 24/27 📍Ethan Liam Walker 15 /18 (Yaş farkı) 01.20
DELİFİŞEK  by rabiac
rabiac
  • WpView
    Reads 168,733
  • WpVote
    Votes 10,670
  • WpPart
    Parts 23
Kıdemli Üsteğmen Ateş ORBAY askeri hayatına atıldığı günden bu yana kalbinin kapılarını kapatmış kendisini yalnızca mesleğine adamıştır. Tek isteği savaşmak ve kötülerin kökünü kazımak olan Üsteğmen Ateş bir gün ansızın çıka gelen genç bir doktorun izin dahi almadan, çalmadan o kapıları aştığına şahit olacaktır. "Onca düşman gördüm, saatlerce işkenceye maruz kaldım lakin hiçbiri bu denli güçlü ve can yakıcı olmamıştı." O gün bir ateş parçası düştü yüreğine. Buz tutmuş odalarını izin dahi almadan eritmeye başladı. Kalbi kor gibi ısınmaya başlarken eriyen buzların suları altında kaldı.
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı  by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 3,053,159
  • WpVote
    Votes 73,474
  • WpPart
    Parts 25
Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al." Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendimi, aklımı toplayıp dudaklarımı aralayacak konumda hissetmiyordum. Nefesim git gide daha da daralıyor, gözlerim kapanmamak için göz kapaklarımla savaş veriyordu. "Eylül, bana bak." Söylediklerini uğultu şeklinde duysam da ne yazık ki cevap veremiyordum, sadece hafif aralık gözlerimle yüzüne bakıyor, söylediklerini dinlediğimi anlaması için gözlerimi yumup açıyordum. "Eylül!" "Eylül, sakin ol." "Eylül, nefes al." Yiğit'in git gide yükselen sesi ile tedirginliğim daha da artarken yanaklarımı kavrayan büyük, kemikli soğuk elleri ve dudaklarımda hissettiğim bir erkeğe göre oldukça dolgun i dudakları bütün sistemimi çökertmeye yetecek kadar yoğun duygular hissetmeme sebep oluyordu. Vücudumdaki kan az önce çekilmiş, vücudumu buz kaplamışken şimdi fazla miktarda pompalanan kan ile bütün vücudum sıcaklamıştı. Hareketsiz duran dudakları bir süre sonra hareket ederek ağzımı aralamamı sağlarken bir anda kontrolü tamamen eline alarak işaret ve orta parmağı ile çenemi hafifçe yukarıya kaldırdı. Burnundan aldığı derin nefesleri bir bir dudaklarımın arasına bırakırken, titreyen ellerim ve bedenimle bir süre hareketsiz kaldım. O ise durmadan aynı işlemi birkaç kez tekrarladı. Yanaklarımdaki ellerinin baş parmakları elmacık kemiklerimi aşağı yukarı okşarken göğüs kafesimi zorlayan kalbimin atışlarını duymaması imkansızdı. Saniyeler içinde ciğerlerime ulaşan onun nefesi kendimi biraz olsun sakinleştirmemi sağlarken dudakları dudaklarımın üzerindeyken gözlerimi yavaşça araladım. ~Yiğit bir adamın Eylül masalı.~ Sıradan bir mahalle hikayesidir, aksiyon içermez.
Hasbelkader  by morbidezya
morbidezya
  • WpView
    Reads 1,633,993
  • WpVote
    Votes 65,512
  • WpPart
    Parts 31
"Arzumu bir kez daha yinelemeyeceğim Selma. Şimdi dışarı çık ve görevinin başına dön." Buzdan katı soğuk sesi iliklerime kadar üşütürken iç çekip ayağa kalktım. Adımı genelde sabrının sınırına geldiğim vakitler zikrederdi. Onu kararından döndüremeyeceğimi zaten biliyordum o halde geriye tek bir çözüm kalıyordu. "O vakit izniniz olursa ben de size eşlik edeceğim." Masasının üzerinde ki tütün kutusuyla ilgilenirken içimi ürperten kaba bir kahkaha attı. "Tüfeğim hedef şaşar, av olarak yüreğini parçalarsa olacaklardan mesul değilim bilesin." Bilmiyordu ki yüreğimi daha ilk bakışında avlamıştı. 05.02.2019 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.