Sessiz
"Bu dünyada neyi en çok istersen o senin imtihanındır."
"Uzak dur!" incecik, biçimli kaşlarını çattı. "Yaklaşma! Yoksa kötü olur. Ne yapmaya çalışıyorsun yine ya! Ne istiyorsun?!" kollarını çaprazlayarak omuzlarını tuttu. Göğüslerini gizlemeye çalışıyordu, ama farkında değildi böyle daha çok göze çarpıyorlardı. "Uzak kalamıyorum." boğazımdan kopan hırıltılara engel olamıyo...
Seni geçen gün beyaz gelinliğin içinde gördüm ya hani, dedim ki kendi kendime; '' Oğlum işte evleneceğin kadın karşında. Tut elinden kırma kalbini, yürü onunla aynı yolda...'' '' Buse benim şehrim İstanbul'du. Şehrimin içinde sen vardın, benim içinde sen. Şimdi İstanbul'umu bir kez daha terk etmeden soruyorum sana...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Öyle büyük büyük aşkları, entirikalarla dolu bir hayatları yoktu. Sadece sevgiye açlardı. ve bir gece, öylece tesadüfen karşılaştılar. o gece bir birinin olan bedenler hayatın onlara hazırladığı küçük bir oyunla yeniden bir araya gelirken belkide ilk kez sevmeyi, özlemeyi, aşık olmayı ene önemlsisi de güvenmeyi öğrene...
Mardin'in 3 kapısı vardı.Birinci kapı girmek için,ikincisi Mardin'den çıkmak için.Üçüncü kapısı ise Konağa girmek için.Ama bu konağın çıkışı yoktur. Siz aşık oldunuz mu? Yandınız mı? Peki ya onun aşkı? Onun aşkı yaktı her şeyi kül etti bütün Mardin'i, konağı. Ayaz ağa sevdiği kız için her şeyi göze alabilirdi.
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!