Güzellikler.🌸
6 stories
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
__Katre__
  • WpView
    Reads 2,831,455
  • WpVote
    Votes 137,575
  • WpPart
    Parts 75
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı) by uuykusuzvedengesizz
uuykusuzvedengesizz
  • WpView
    Reads 577,632
  • WpVote
    Votes 34,811
  • WpPart
    Parts 39
Başımla onu onayladığımda bakışlarını Asel'e çevirerek konuştu. "Ee, anlat bakalım. Sen neden kabul ettin benimle buluşmayı ? Yani, evliliği isteme sebebin ne ?" Bu kadar direkt sorması beni bi anlık afallatsa da yerimde kıpırdanarak dürüstçe onu cevapladım. "Aslında, ben her gelen teklifi direkt reddediyordum. Çünkü evliliği düşündürecek biri çıkmadı karşıma, evde rahatım, okulum daha yeni bitti. Ama artık annemin ısrarlarına dayanamadım ve sadece görüşmeyi kabul ettim." Alper dediğime gülerken utanarak bakışlarımı ellerime çevirdim. Adama resmen 'şans eseri sen denk geldin, piyango sana vurdu.' demeye getirmiştim. Fakat o buna takılmış gibi durmuyordu. Hatta belki de karşıma evliliği düşündürecek birinin çıkmaması hoşuna gitmişti, bilmiyordum. İç çekerek bakışlarımı ellerimden çekip, başka söyleyecek bir şey bulamayarak sıramı savmak için bu sefer ben sordum. "Peki sen ? Sen neden kabul ettin ?" Alper, Asel'de olan dikkatini bana verirken kendinden emin bir şekilde cevapladı. Sanki bu soruya daha önce çalışmış gibiydi. "Çocuk istediğime karar verdim." Cevabıyla az önce utançtan kızaran yanaklarım olabilirmiş gibi biraz daha kızardı. Biraz olsun beni bırakıp giden heyecanım tekrar tüm bedenime hükmeder hâle geldi. Üzerime çöken sıcaklık yerimde kıpırdanmama sebep olurken yutkundum. Başımla onu onaylayıp dudaklarımı ıslatarak konuştum. Bu kadar dürüst bir cevabı beklemediğimden, bocalamama sebep olmuştu. 05.10 Klasikler 5 07.10 Tutku 7 14.11 Klasik 6 03.12 Spiritüel 6 04.12 Asker 7 12.12 Spiritüel 5 18.12 Asker 6 22.01 Spiritüel 6 06.03 Spiritüel 3
Mahalle Çocukları by lauraninnyiildizi
lauraninnyiildizi
  • WpView
    Reads 681,580
  • WpVote
    Votes 29,862
  • WpPart
    Parts 39
Tam kapıdan çıkacaktım ki birine çarpmıştım. Yerden gelen kırılma sesiyle bakışlarım yere yöneldi. Çocukluk oyuncağım olan atlı karınca kutumun yerde binbir parçaya ayrıldığını gördüğümde bütün vücudumda hem hüzün hemde elektrik dalgası geçti. Yere eğilip parçaları toplamaya başladım az önceki çarptığım çocuk yanıma çömelip parçaları toplamaya başladığında eline aldığı bir parçayı elinden çektim. Kafasını kaldırıp bana baktığında ben ayağa kalkmıştım bile. " Bırak." Ağır ağır ayağa kalkıp boyunun boyumu geçmesini göz önünde bulundurmadan karşımda dikildi. " Sadece yardım etmek istemiştim." Sadece yardım mı? Bunun sadece olan bir tarafı var mıydı? Oyuncağım kırılıyordu ve onun yaptığı sadece yardımdı. Sadece. " Allah razı olsun çok yardımcı oldun." Dediğimde sırıtır gibi oldu. Kafasını sağa sola sallayarak parmağıyla beni gösterdi. " Bana çarpan sendin." Gözlerim bu cevapla kısılırken inatla bir cevap bulmaya yeltendim. Ama bulamamıştım. Burada haklı olabilir miydi? O kadar hızlı gelmeseydim ona çarpmazdım ve böylelikle kutu da kırılmazdı. " Oyuncak kutumun sende ne işi var?" Bir yerden onu suçlu yapmak istiyordum. Çünkü yüzünde sakladığı sırıtma benim haksızlığım ile ortaya çıkarsa delirebilirdim. " Çocuk yardım etmek istedi bende kutuyu verdim. Nereden bilecektik kırılacağını." Annem karşımdaki çocuktan daha önce savunmaya geçtiğinde daha çok bozulmuştum. " Peki." Sadece bu çıkmıştı ağzımdan. Annem koltuğu taşıyan adamlara talimat verirken az önceki çocuk ise sırıtmaya başlamıştı. Ona sinirle bakıp yanından yürüdüm hızlıca.
HARESE by meyusdiary
meyusdiary
  • WpView
    Reads 11,227
  • WpVote
    Votes 593
  • WpPart
    Parts 14
"Yarım kalırız Rüya," "Asıl sen biraz daha bu konuşmaya devam edersen yarım kalacağız." Dedim gözyaşları yanaklarımdan süzülürken. Yeri izleyen gözleri büyük bir hızla bana kaydı. Gözyaşlarımı gördü ve kaşları çatılırken çenesi gerildi. "Bu kadar mı gerçekten ya," Dedim kollarım iki yana savrulurken. Sesim biraz umarsız biraz sinirliydi. Ne hissettiğimi ben bile bilmiyordum ki. "Öpüşelim, koklaşalım ama işimize gelmediğinde birbirimize olmayan inancımızdan konuşup duralım." "Konuyu saptırma." Dedi derin bir nefes alırken. "Ben konuyu saptırmıyorum!" Dedim sesimin desibeli her kelimemde artarken. "Konumuz tam olarak ne biliyor musun?" Keyifsiz bir kahkaha çıktı dudaklarımdan. "Sen bana güvenmiyorsun." Dedim hırsla. "Sen bana inanmıyorsun. Bana, sevgime..." Gece karası gözlerini hayal kırıklığı kaplarken, "İnanıyorum." Dedi anında. Ben bu haldeyken o nasıl aynı sakinliğini koruyabiliyordu hala. "Ama üzülen sen olursun Rüya. Ben sana da sevgine de inanıyorum." Ayağa kalkıp tam karşıma geçti. Kemikli eli sol göğsünü buldu, kalbinin olduğu yeri... "Bu kalp nasıl senin için atıyorsa," Deyip göğsündeki elini çekti ve sol göğsümün üzerine koydu, kalbimin olduğu yere... Parmakları narince tenime dokunurken derin bir nefes aldım, gözyaşları durmuştu. "Bu kalpte benim için atıyor."
SÜMBÜL by birruhunyazari
birruhunyazari
  • WpView
    Reads 1,160,451
  • WpVote
    Votes 46,167
  • WpPart
    Parts 42
Alparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuşmuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söylediğine aldırmadan. Başını iki yana salladı. O kadar yakınımdaydı ki... Kokusu ciğerlerime bayramı yaşatırken her iki gözüne de hızlı hızlı bakıyordum. " Gideceğim, " dedi dudaklarıma doğru. " Hayır, " dememle benden uzaklaşıp kapıya doğru adımladı. " Katil olursan seni asla affetmem. Duydun mu Alparslan? Bir daha sana asla yüzümü göstermem. " ^ " Esas karakter kitaba 20. Bölüm de dahil oluyor. " Küfür içerir. KİTABIMDA REKLAM İSTEMİYORUM. YAPILAN REKLAMLAR DA SİLİNECEKTİR. ÇALINMA GİBİ BENZERİ DURUMLARDA HUKUKİ İŞLEMLERE BAŞVURULACAKTIR
MIH by _Mehsa_
_Mehsa_
  • WpView
    Reads 9,030,857
  • WpVote
    Votes 378,249
  • WpPart
    Parts 68
İntikamın kıyafetini hiç merak ettiniz mi? Peki ya bedenini? İntikam,nefretle kararmış lacivert gözlerdi. İntikam,bir kafesin ardına gizlenmiş saldırmayı bekleyen bir bedendi. İntikam, ruhunu kasıp kavuran ateşten, uçsuz bucaksız bir buz kütlesiydi. İntikam, karanlığa ait dünyada Siraç Vuslat demekti. Yer altı dünyasının Azrail'i olarak adlandırılmış bir genç adam . Bir kulübe,bir masumun intikamı. Bir kurul, suçsuz insanların günahkar kuklacıları. Ve karanlığın intikamına boyanmış kör kuyularına düşen, küçük narin bir ışık; Elif! O bir anahtar. Kalbine hiç nefret uğramamış bir umut. İntikamın ilk aydınlığı; Günışığı! Onun bir görevi var. Seveceği adamın tek hedefi olan intikam onu yok etmeden, kalbini açtığı bu adamın cehennemden uzaklaşmasını sağlamak. Cehennem, bir ışık için kör karanlığı affedecek miydi? Yoksa bir türlü Azrail'i azad etmeyen intikam, onu anahtarsız kapılar ardında saklamaya devam mı edecekti? Oysa Allah'ın ol demesiyle bütün kapılar açılırdı! İntikamın ölümü, Günışığının baharını getirecekti...