Kesin okuman gereken
13 historias
GAYRİMEŞRU PRENSES por kayipyazar13
GAYRİMEŞRU PRENSES
kayipyazar13
  • LECTURAS 133,273
  • Votos 10,180
  • Partes 55
Gayrimeşru bir prensesten kraliçeliğe gidilen meşakkatli bir yol... En büyük varisi ölen kral, kızını öldürmeye çalışan küçük oğlunu sürgün ediyor, eşi kraliçenin ise bütün haklarını elinden alıyor. Yıllarca halktan ağıza alınmayacak sözler işiten prenses gün geliyor o saraya hakettiği ünvanı almaya gidiyor. Lanetli olduğunu söyleyenler, annesini büyücüklükle itham edenler ve türlü türlü suikast girişimlerinin ardından hakkı olan tacı kazanıyor. Omuzları yukarıda, başı dik ve istikrarlı. Beatrice her zaman pusuda. 🏹🏹🏹 "Prensesi koruyun!" Muhafızlarımın bağırışlarıyla at arabamdan başımı çıkardım. "Neler oluyor?" İçlerinden biri titreyen parmaklarıyla ağaçların arasından arkasındaki on beş kılıçlı adamla fırlayan adamı gösterdiğinde gelene baktım. İlk gördüğüm şey bir şahin kadar delici bakışları oldu. Vahşi çehresinde gözlerim gezindi. Sol şakağından yanağına inen derin bıçak yarası vardı. Kim yaptıysa gözünü ıskalamıştı. Yazık. Yeleğinden çıkardığı bıçağı elinde ustalıkla döndürerek bana doğru nişan aldı. Korkuyla gözlerimi açtım. Yüzümün yanına, at arabamın tahta kapısına saplanan bıçak saplandığı yerde titrerken içime dolan öfkeyle bana suikast düzenleyen adama baktım. "Prenses Hazretleri," dedi tükürürcesine. "Benimle geliyorsunuz." Kapıyı açıp uzun eteğime inat arabadan atladığım gibi tahta kapıya saplanmış bıçağı çekip çıkarttım. Kollarını göğsünde kavuşturarak sırtını arkasındaki ağaca dayadı. Bana küçümseyerek baktı. Onun yaptığı hareketleri taklit ederek, fakat daha büyük bir ustalıkla, bıçağı elimde döndürdüm ve nişan alarak fırlattım. Onun aksine ıskalamamış, kulağının hemen dibine, ağaca isabet ettirmiştim. Yanağına yaslı duran bıçağa yan gözle baktı. Onu alayla süzdüm. "Gel ve al korkak!" #1 kraliçe
DESTİNA por denizoffline
DESTİNA
denizoffline
  • LECTURAS 2,179
  • Votos 262
  • Partes 3
©Bütün hakları saklıdır Yıllarını adadığı eşi artık eskisi gibi değildi, sanki sevdiği adam gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. Aşkla bakan gözleri yerini nefrete bırakmış, ruhunu satmıştı. Saçını okşayan elleri şimdi yaralarının sebebiydi ve bundan kurtulmanın bir yolu var mıydı?
LOLİTA! por whoamibitch
LOLİTA!
whoamibitch
  • LECTURAS 2,342,926
  • Votos 30,332
  • Partes 28
Buram buram testosteron kokan bu mekanda ellerim, ucu sertleşmiş göğüslerimi sıkarken gözlerim yukarıya çıkmak için sabırsızlanıyordu. Arkamdaki tanımadığım sert bedene kıçımla güzel bir muamele çekerken pişman değildim. Kendimi şarkının ritmine kaptırmışken dövmeli el eteğimin sınırında gezdiği sırada inledim. Kumaşın üzerinden bile tenini tenimde hissediyor ve bu daha çok ateşimin çıkmasından başka bir işe yaramıyordu. Teninin kokusu dört bir yanımı sarmışken sadece kokuyla yukarıya tırmanabileceğimi fark ettim. Boynumu saklayan terden ıslanmış saçlarımı yana çekerek dudaklarıyla boynuma imzasını atmaya başladığında dizlerim çaresizce titredi. Ellerimi arkaya doğru uzatarak boynunu tırnaklarımın ucuyla okşadım, karşılığında derinden gelen bir hırlama kazandım. ''Seni şimdi, burada, çok fena şekilde becermemem için bana bir neden söyle!'' Boğuk ve arsız sesi kulaklarımı doldurduğunda yaramazca kıkırdadım. Arkamda şişen erkekliği kıçımı zorlarken eli dantelli külodumu yana sıyırdı. ''Siktir." diyerek inledi. "Sırılsıklamsın...'' Parmakları hazinemde gezerken nefes alışverişlerim çığırından çıkmıştı. Dudağımı koparırcasına dişlerken insanlar umurumda değildi. Sadece o ve onun parmakları vardı. Kadınlığım elinin altında tomurcuk gibi açarken inlemeler arşa uzandı. Küçük tepeciğimi zevkin doruğuna çıkarırken arzu dolu sesimi bastıramayarak fısıldadım. ''Bir nedenim yok,'' 26.06.2016
SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1- por ankaaric
SUSPUS (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 1-
ankaaric
  • LECTURAS 5,872,507
  • Votos 180,085
  • Partes 35
+18 SAHNELER İÇERİR. Mafyanın oğlu ve mafyanın kızı... İkisini bir araya getiren zoraki bir evlilik... Bir araya gelmelerini engelleyen üçüncü şahıs... Mafya ve zoraki evlilik klasikleri okumayı sevenlere..
BRONZ SERİSİ por zanegzo
BRONZ SERİSİ
zanegzo
  • LECTURAS 11,518,361
  • Votos 792,448
  • Partes 75
❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
VERA İLE VAHA   por kariabenam
VERA İLE VAHA
kariabenam
  • LECTURAS 7,597,553
  • Votos 354,668
  • Partes 61
"Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Fakat madalyonun iki yüzü vardır. Her şey çok güzel olabilirdi; onu tekrar görmeseydim. 💔 Henüz gençliğinin baharındayken, sevdiği adam tarafından acımasızca dünyası başına yıkılan Eylül'ün ölmekten başka hiçbir planı yoktu. Gözünü kapatıp teslim olduğu adam olan Vaha, onu bir başına ve yüzüstü bırakıp gitti. Yaşadıkları anların hepsinin acı bir hatıraya gömüldüğünü dehşetle izledikten sonra ardı ardına darbe aldı. Annesinden, babasından, ağabeyinden... Bir zamanlar deli gibi sevdiği Vaha, tüm hayatını ellerinden çalmıştı. Uykusunda gördüğü dur durak bilmeyen kabuslarla, uyandığında umutsuzluğun beslediği ruhunu huzura kavuşturmaya kararlıydı. Ta ki dünyanın en kibar ve anlayışlı adamı olan Özgür'le tanışana dek... Eylül, uzun yıllarının ardından onu unuttuğunu sanıp yeni hayatının taslağını çizdikten sonra Vaha ile tekrar karşılaşır ve fitilin ucu ateşlenir. Çaresiz, umutsuz ve bir o kadar da yasak aşkın pençesine girmemek için birbirlerini mahvetmek pahasına ikisi de mücadele eder. Eylül'ün doğru sandığı yanlışları tokat gibi yüzüne çarparken, gerçekler onu dipsiz bir kuyuya atar. Fakat yazgının kesin çizgisinden çıkmak ne kadar mümkün olabilirdi ki?
Mühür por liflimandalinaa
Mühür
liflimandalinaa
  • LECTURAS 4,236,809
  • Votos 254,821
  • Partes 76
Mühür taşı gerçek mührüne kavuştuğunda kıyamet kopmalıdır. Her kıyametin sonunda, yitirilen hayatlar olur. Bu şeref hangimize ait? •Parmağımı dövmesinin çemberinde dolaştırdım bir tur. "Hissediyor musun?" diye sordum acıyla. "Tam burada kocaman bir işaret var." Cesur konuşsa damga derdi büyük ihtimal. Ya da lanet. "Görmüyorsun ama hissediyorsun. Tam burada. Seni sarıp sarmalayan bir ip." Diğer elim Cesur'un kolundan aşağı kaydı ve parmaklarım parmaklarına dolandı. "Her şeyi birbirine bağlayan bir ağ," dedim dövmesine hayranlıkla bakarken. "Tıpkı benim gibi." • Not: Merhaba! Eğer sağlıklı bir ilişki arıyorsanız bu hikaye size göre değil. Bu hikayede toxic bir ilişkideki iletişimsizliği ve bu iletişimsizliğin sonuçlarını göreceksiniz. Sabrınız için teşekkürler, keyifli okumalar.
ASİ ÇAKILTAŞI por binnurnigiz
ASİ ÇAKILTAŞI
binnurnigiz
  • LECTURAS 18,450,301
  • Votos 679,894
  • Partes 62
Dışarıda devam eden bir hayat, içimde kalbi duran bir kız çocuğu vardı. Asi Merve Karakuyu, ailesi ve kendisiyle devamlı olarak savaş veren genç bir üniversite öğrencisidir. Ansızın bastıran yağmurun kelebeğin kanatlarını ıslatması gibi hayatına birdenbire giren esrarengiz bir adam, Asi'nin hayatını kökten değiştirmeye başlar. Asi ne kadar kaçmaya çalışsa da kader ağlarını her seferinde karşılaşmaları için örecektir. "Kelebeğin kanatları ıslanırsa parçalanır," dedi bana yavaşça. "Ama sen zaten paramparçasın küçücüğüm." "O zaman bırak," dedim. "Islanayım."
SOKAK NÖBETÇİLERİ por asliaarslan
SOKAK NÖBETÇİLERİ
asliaarslan
  • LECTURAS 57,333,445
  • Votos 2,231,812
  • Partes 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."
YARALASAR(Kitap Oldu) por Maral_Atmc6
YARALASAR(Kitap Oldu)
Maral_Atmc6
  • LECTURAS 16,611,441
  • Votos 671,709
  • Partes 55
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.