Ard arada işlenen cinayetler, korku dolu bir şehir, bilinmeyen bir seri katil, yeni gelen polis memuru ve her şeyin ortasında genç bir kadın... 🎼 "Onlar filmlerdeki katillerden korkuyorlar. Ancak asıl katilin aynadaki olduğunun farkında değiller komiser." "Herkes farkında olmadan kendisinin bir parçasını katleder ve hiç bir şey olmamış gibi gömerler."

Katil olunur mu, katil doğulur mu? 🩸 "Kurtarıcı mı yoksa parçalayıcı mı olduğuna o karar verecek ve oyun başlayacak." "Beyazın arkasına gizlenen karanlığın çığlıklarını, duymadığınız sürece sizi her seferinde alt edeceğim." NOT:Kitapta cinsellik yok. Ancak bazı kan ve vahşet içerikli sahneler var. Ona göre okuyunuz.

Hayatının normal bir gününü yaşadığını sanan Luna Akın daha sonrasında yaşanan bir cinayet sonucu hayatını Aren Yıldırım ile birlikte tamamen değiştirmek zorunda kalır. Ne yapacağını, nasıl davranması gerektiğini bilmeyen , tek şansı Aren ile iş birliği yapmaktır. Luna ve Aren şehir değiştirmesine rağmen yaşanan olaylar peşlerini bırakmayacaktır. İkisi birbirini tanımıyorken tek şansı kendileri iken bakalım bu iki kaçak neler yapacak? ~~~~~~ "Bak kimse kimsenin şımarık tavırlarını çekmek istemiyor ama malesef o öldü, her ne kadar kabul etmesen de sen o gün büyük bir seçim yaptın. Biz suçlanacağız. Eğer şimdi harekete geçmezsek onlar geçecekler. Onlar harekete geçtikten sonra bir daha asla şansımız olmayabilir. O yüzden bir süreliğine birbirimize anlayış göstermek zorundayız. "

Yıllar önce her şeyini kaybeden deli bir parfümör ve onu delirten geçmişten gelen insanlar... Kadın her şeyini yavaş yavaş kimse bilmeden kaybetti. O düştüğünde yalnızca seyrettiler.Kadın güvenmenin ve sevmenin acısını yıllarca çekti. Yıllarca eskisi olmak için çabaladı ve en sonunda eskisinden daha iyi oldu. Zaman sanki kadının düşmanıymış gibi kadın kendini iyileştirdiği an kadının yaşadıklarından haberi olmayan buzdan kaleli adamı tekrar karşısına çıkardı. ◇◇ Her şeyini kaybeden kadınlar genellikle delirir. "Ben buzdan duvarları olan insanlar sevmiyorum." Kısa bir nefes aldım ve cümleye devam ettim. "Çünkü en son buzdan duvarları olan birini sevdiğimde o duvarların altında kaldım."

Her şeyin ve herkesin yolunda olduğu tanrılar diyarı Olympos'da hiç yapılmaması gereken, dehşet bir kara büyü yapılır. Yapılan bu kara büyü sonucu korkunç bir kırılma meydana gelir. Korkunç kırılma, paralel evrenlerin döngü dengesini alt üst eder. Evrenler arası ince döngüyü kırılmanın bedeli, hiç bir şeyden haberi olmayan 6 kişiye yüklenir.

Etrafındakilerin hayranlıkla izlediği, dışarıdan bakanların mükemmel sandığı, herkesin asla yanilmeyeceğini düşündüğü bir kız... Hiç bir kusuru yok gibi görünen bir kız... Kimse bilmiyordur ama herkesin muhteşem sandığı o kız onlarca cephede aynı aynda savaşmaktadır. Sonra kızı anlayan, adının hakkını veren biri gelir. Her şeyi alt üst eder ama çok geç kalmıştır. Kimse her şey geç olana kadar kızın mükemmel olmadığını anlamadı. Kimse her şey geç olana kadar kızın her gün yenildiğini anlamadı. Kimse geç olana kadar kızın kusurunu anlamadı. Kimse geç olana kadar kızı fark etmedi. ○•○•○ Belki de herkes her şeyin farkındaydı ama hiç kimse gerçekleri sakladığı kuyudan çıkaracak kadar cesur değildi. İnsanların bu cesaretsizliği her şeyi yavaş yavaş sonsuz bir karanlığa gömüyordu.

Famvaya gezegeni içinde onlarca krallığı barındıran, krallıklar arası barış kurallarının olduğu bir gezegendi. Ta ki biri gelene kadar... Yıllar sonra taht ateşiyle yanarak gelen biri, içindeki söndürülmesi zor ateş ile abisi ve babasını yaktı. Famvaya o gün değişmeye başladı. Kimisi bu değişimi sevinçle karşıladı, kimisi ağıtlar yaktı. Kimisi hayatından mutluyken, kimisi hayatına lanet etti. Bilmedikleri şey her şeyin daha yeni başladığıydı. Her şey daha yeni başlamıştı, Canavar durmayacaktı. Canavar tüm düşmanlarını tek tek yakacaktı, Canavar daha çok şey yapacaktı... ▪︎ ▪︎▪︎■▪︎▪︎ Cavar tahta geçti Korkusuz Kaplanı tahtından etti Bu Yıldız'a ihanetti Yıldız acı içinde inledi Bunu gören diğerleri sadece izledi Bu Famvaya'daki ilk affedilmezdi NOT:Olaylar gerçek tarihi olaylardan bağımsızdır. Wattpad de yazılan Ahter'in Hırsızı isimli yayımlanan ilk kitaptır. (Ç)alan kişiye işlem başlatılacaktır.

"Kim demiş alabora olan gemi yüzmeyi bırakır diye? Bak bana onlarca şey yaşadım, hâlâ yaşıyorum." ●■● Bir varmış bir yokmuş. Anesi ve babası küçük yaşta ayrılan bir kız varmış. Küçük kızın babası ayrılınca başka diyarlara gitmiş ve küçük kızı hiç sormamış. Küçük kız bunu hiç umursamamış ve annesi ile yıllarca mutlu mesut yaşamış. Ama bir gün işler değişmiş. Küçük kız büyümüş, yıllar onu genç bir kız yapmış. Ama yıllar annesine acımamış ve genç kızın annesi hastalıktan ölmüş. Genç kızın annesini kaybedince, hayatı birden tam tersine dönmüş. Genç kızın annesi ölünce, hayatı bir anda alabora olmuş. Genç kız tüm alaboranın arasında yalnız kaldığını düşünmüş. Peki genç kızın yanlız kaldığını düşündüğü o zamanda geçmisten biri geri gelirse ne olur? Genç kızın yıllardır görmediği, geçmişten gelen kişinin yanına gitmesi gerekirse ne olur? Herkes masalın başının küçük kızın doğumu olduğunu sanmış ama hepsi yanılmış. Masalın başladığı yer; genç kızın annesinin öldüğü yermiş. Genç kız ne kadar annesi olmadan masala adım atmak istemese de bir şekilde masalın içine girmiş. Aslında kimse bilmese de her şey kızın hayatının alabora olması ile başlamış.

Feza, yıllarca sessizliğin acı ve lanetli eziyetlerine maruz kalan biridir. Feza yine tek istediği yarasız bir gün geçirmek olan bir sabaha uyanır ve hayatı tepetaklak olur. Yaşanan her şey bir hiç uğrunayken, Feza ne yapacağını bilemez bir halde ortada kalır. Feza geçmişin kırıkları, acısı ve umutsuzlukları ile şimdiki zamanda sıkışıp kalırken; bir de peşine takılan psikopatlar ile birlikte çok zor zamanlar geçirir. ~~ Hayatım, soru sormaya başladığım ilk andan beri, sanki şizofren birinin yazdığı herhangi bir tiyatro eseriymiş gibi gelirdi bana. Sanki ben, hep bana yazılan senaryoya uymak zorunda kalan sefil bir oyuncuymuşum gibiydi. Sanki şizofren senaristin yazdıklarından memnun olmamasına rağmen susan biriymiş gibi. O şizofren senaristin kaleminden çıkanlarla ben, yıllarca nedenini bilmeden psikolojik şiddet gördüm. Yıllarca masumluğumu kanıtlamaya uğraştım. Yıllar boyu tüm çabalar tek tek ve acı bir şekilde boşa gitti. Daha sonra o şizofren senarist daha da delirdi ve bana tüm her şeyin boşa olduğunu söyledi. Bir anda kendimi Eryiğitlerin içinde buldum. Şizofren senarist ise hayatımı daha da zorlaştırmak için kendi parçalarından oluşturduğu birilerini hayatıma soktu. Bense bir kez daha susup senaryoya uydum ve hem olanlara alışmaya hem de peşimdeki katillere rağmen yaşamaya çalıştım. YAZAR NOTU: Kitapta cinsellik yok, bazı kan ve vahşet içerikli kısımlar var.

Limonlusoda_18.7 : Sen dünyada gördüğüm en aptal insansın. (20.59) Limonlusoda_18.7 : Gerçekten gözünün önündeki göremeyecek kadar körüsün. (20.59) Limonlusoda_18.7 : Allah seni bildiği gibi yapsın Mert (21.00) Limonlusoda_18.7: Sen dünyadaki en bakar kör insansın.(21.01) Limonlusoda_18.7: Sen o zamanda ben hariç herkesi görüyordun, inanıyordun. Şimdi de öylesin. (21.01) Limonludosa_18.7 : Sen o zamanda onu seçtin, yine onu seçeceksin. (21.02) Limonlusoda_18.7 : Ama yine de vazgeçmeyeceğim. (21.02) Limonlusoda_18.7 : Çünkü yapamıyorum. (21.02) (Kafa dağıtmak amacı ile yazılmış yarı texting bir kurgudur.)