tamamlanan kitaplar
53 histoires
AHVEB par hazelnoya
AHVEB
hazelnoya
  • LECTURES 3,010,776
  • Votes 172,180
  • Parties 38
❝Benim şeytanlarım iyiliğe içiyor. Çünkü dünyam alt üst. Tanrı'yı gördün mü? Son zamanlarda aramız bozuk. Görürsen selamımı söyle ona. Bence onun da kafası karışık. Biliyorum, bir günahkarım artık. Ya da sadece aşık.❞ KARGALAR SERİSİ; AHVEB, EDİN ve KASIRGAYA KANAN SAKA kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi kitaptan başlarsanız başlayın illa ki spoi yiyeceksinizdir. İstediğiniz kitaptan başlayabilirsiniz.
KIZIL GECE  par DuruMavii
KIZIL GECE
DuruMavii
  • LECTURES 4,711,388
  • Votes 344,602
  • Parties 85
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
14 ŞUBAT SENDROMU par Fesatrice
14 ŞUBAT SENDROMU
Fesatrice
  • LECTURES 2,102,589
  • Votes 214,024
  • Parties 57
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'ne sevgili denk getirememiştir. Hayatına birini almak ve âşık olmak istemediği bir dönemde sadece bir gün için randevuya çıkmanın iyi bir fikir olacağına inanarak internete Sevgililer Günü için bir ilan verir. Ancak ilk aşkı ilana başvurduğunda işler, Irmak'ın kontrol edemediği kadar karışır ve kalbinin etrafına ördüğü buzdan duvarlar hissettiği sıcak hislerle tehlikeye girer. Semih: Eğer o saçma ilanı kaldırmana yardımcı olacaksa değerlendirmeye alınmak istiyorum Irmak: Ne? Semih: Yazdığımı okudun Semih: Adayım
Girdap par Ineffable3107
Girdap
Ineffable3107
  • LECTURES 110,407
  • Votes 5,671
  • Parties 68
"Arkadaş arkadaş gezebiliriz niye ki?'' Maksadım onu kızdırmaktı. Buna sinir olduğunu biliyordum. ''Demek arkadaş.'' Kafamı salladım. ''Hıhı.'' Parmakları ona dolanmış ince kollarımda gezdi. ''Arkadaşlarına böyle mi yaparsın?'' Çok fırsatçı bir adamdı. ''Ya da kilitli bir odada dudak dudağa mı gelirsin?'' Bu iyice yutkunmama sebep oldu. ''Yatağına gelir misin, aynı yastığa sığacak kadar yakın uyur musun?'' ''Düşünülür.'' Dedim ince sesimle. İyice eğildiğinde bacaklarımın aralanması onu bana daha çok yaklaştırdı. ''Hiçbir arkadaşın sana bunu yapamaz, anladın mı?'' Keskindi. Sertti. ''Seni düşünemezler.'' Bu nereye bağlanacaktı çok merak ediyordum. ''Öyle mi?'' ''Öyle.'' Deyişi bile kendinden emindi. İnce parmaklarım ensesinde gezindiğinde hoşuna gittiğini anlıyordum. Birbirimizin üstünde çok etkimiz vardı. Hoşlanıyorduk belli ki. ''Peki,'' gözlerinin içine baktım ''arkadaş, arkadaşı öper mi?'' Hiç düşünmedi. Beni sertçe öptüğünde dudaklarım alev aldı. 04.08.2024✨
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK par bosverdilan
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK
bosverdilan
  • LECTURES 8,305,219
  • Votes 509,327
  • Parties 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
BULUTLAR DA AĞLAR par Anesrum
BULUTLAR DA AĞLAR
Anesrum
  • LECTURES 592,544
  • Votes 50,039
  • Parties 87
Namverân Somer adının kısaltılmasından nefret eden, insanlarla kolay kolay anlaşamayan ve de kişisel alanının işgal edilmesinden hoşlanmayan bir genç kızdır. İstemediği hiçbir şeyi yapmayan bu kızın hayattaki tek zayıf noktası, kanser hastası olan büyükannesidir; bu hasta kadının ağzından çıkan her şeyi gerçekleştirmek için büyük bir çaba sarf etmektedir. Fakat bir gün, büyükannesi Namverân'dan asla başaramayacağı bir şey ister: devamsızlıktan kalmak üzere olan, kavgacı, vurdum duymaz, teyzesi ile yaşayan Ulaş Eroltu'ya özel ders vermeli ve ona sınıfı geçmesinde yardım etmelidir.
+14 autres
NAKAVT par Fesatrice
NAKAVT
Fesatrice
  • LECTURES 2,373,349
  • Votes 187,757
  • Parties 81
*Eski adı: Oyunbozan 2* Ardıç: Bana birini ayarlamaya çalışma artık Ardıç: Beni kimseyle yakıştırma Ardıç: Ben sana âşığım, aptal kız Ardıç: Görmüyor musun bunu?
ARMAĞAN (Kitap Oldu) par aleynahirik
ARMAĞAN (Kitap Oldu)
aleynahirik
  • LECTURES 315,995
  • Votes 3,542
  • Parties 12
*WATTYS 2023 KAZANANI* Eski hayatından kaçıp onu terk etmeye hazırlanan erkek arkadaşıyla beraber İstanbul'a taşınan Yasemin Altan'ın yolu Bağ Bozumu adlı bir antikacıya düşer. Antikacıda çalışan, dikkat çekici genç adam ona hayatını değiştirecek bir armağan verir. Yasemin, bu armağanı kabul ettiği andan itibaren karanlık bir yola girer. Yeni taşındığı bu şehirde artık elinde yalnızca derin bir trajedi, taze bir kalp kırıklığı ve geri dönülemez bir gücü vardır. "Hediyenize çok iyi bakmalısınız, o artık size ait.'' Kara Ayna'nın size göstereceklerine hazır olun... Başlama Tarihi : 03.06.2022 Bitiş Tarihi: 03.02.2023 ** Kitaba ulaşmak için: https://www.dr.com.tr/kitap/armagan/edebiyat/roman/turk-romani/urunno=0002146288001 https://www.bkmkitap.com/armagan-883630?waw_keyword=Armağan%20aleyna
+19 autres
Visal: Ahu Döngüsü  par humeyraao
Visal: Ahu Döngüsü
humeyraao
  • LECTURES 2,097,909
  • Votes 154,846
  • Parties 21
Ben ilk kez onun yangınında onunla yanarken bulmuştum kendimi. ''Alacalı...'' dedi büyülenmiş gibi. Alnı alnıma yaslandı. ''Alacalı Ahuşan... Bana yazılmış gibisin.'' Kaç kere döndü durdu parmakları tenimde sayamadım. ''Sabrın sonu selametse...'' Elleri benden ayrılıp bir iki adım karşıma geçse de sözleriyle beni kendine mühürledi sanki. ''Yemin ederim benim selametim bir sen, tek sen olacaksın.'' Bu hikaye bir kadının kocaman bir adamın kalbine düşüp büyümesinin hikâyesiydi.
DÜŞLER AĞIDI par zanegzo
DÜŞLER AĞIDI
zanegzo
  • LECTURES 26,160,538
  • Votes 1,537,241
  • Parties 99
❝Bir düş, bin ağıt.❞ Marin Alakan çok küçük yaşlardayken doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalmıştır. Babası, kaderin sancılı ağlarının önüne geçmek için yıllarca kızının doğup büyüdüğü Mardin'e gelmesini yasaklar ve İstanbul'da herkesten gizli bir hayat sürmesini sağlar. Marin, abisinin yaptığı bir hata yüzünden kendini tekrardan doğduğu topraklarda bulduğunda ise artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eski adıyla Karan Ağa olan kitaptır.