AsmaAbdullla's Reading List
188 stories
• NAMÜTENAHİ • Hayatımın Mimarı  by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 3,049,782
  • WpVote
    Votes 73,386
  • WpPart
    Parts 25
Yiğit, elindeki flaşı açık telefonu ışığı asansörün tavanına vuracak şekilde yere bıraktıktan hemen sonra elleri yanaklarımı kavrayarak, "Hadi Eylül, derin bir nefes al." Kulaklarım uğulduyor, görüş alanım arada bir netleşip bulanıklaşıyordu. Kendimi, aklımı toplayıp dudaklarımı aralayacak konumda hissetmiyordum. Nefesim git gide daha da daralıyor, gözlerim kapanmamak için göz kapaklarımla savaş veriyordu. "Eylül, bana bak." Söylediklerini uğultu şeklinde duysam da ne yazık ki cevap veremiyordum, sadece hafif aralık gözlerimle yüzüne bakıyor, söylediklerini dinlediğimi anlaması için gözlerimi yumup açıyordum. "Eylül!" "Eylül, sakin ol." "Eylül, nefes al." Yiğit'in git gide yükselen sesi ile tedirginliğim daha da artarken yanaklarımı kavrayan büyük, kemikli soğuk elleri ve dudaklarımda hissettiğim bir erkeğe göre oldukça dolgun i dudakları bütün sistemimi çökertmeye yetecek kadar yoğun duygular hissetmeme sebep oluyordu. Vücudumdaki kan az önce çekilmiş, vücudumu buz kaplamışken şimdi fazla miktarda pompalanan kan ile bütün vücudum sıcaklamıştı. Hareketsiz duran dudakları bir süre sonra hareket ederek ağzımı aralamamı sağlarken bir anda kontrolü tamamen eline alarak işaret ve orta parmağı ile çenemi hafifçe yukarıya kaldırdı. Burnundan aldığı derin nefesleri bir bir dudaklarımın arasına bırakırken, titreyen ellerim ve bedenimle bir süre hareketsiz kaldım. O ise durmadan aynı işlemi birkaç kez tekrarladı. Yanaklarımdaki ellerinin baş parmakları elmacık kemiklerimi aşağı yukarı okşarken göğüs kafesimi zorlayan kalbimin atışlarını duymaması imkansızdı. Saniyeler içinde ciğerlerime ulaşan onun nefesi kendimi biraz olsun sakinleştirmemi sağlarken dudakları dudaklarımın üzerindeyken gözlerimi yavaşça araladım. ~Yiğit bir adamın Eylül masalı.~ Sıradan bir mahalle hikayesidir, aksiyon içermez.
SARFINAZAR ~İçimdeki Yıldırım~ by RArsenDemir
RArsenDemir
  • WpView
    Reads 11,513,262
  • WpVote
    Votes 529,055
  • WpPart
    Parts 68
"Fazla vaktinizi almayacağım, direkt konuya gireceğim. Birçok şeyin farkındayım. Bana karşı beslediğiniz duygularınızın da, her görev emrinde dönüşümü beklediğinizin de, her yara aldığımda acı çektiğinizin de hepsinin farkındayım." Gözlerini gözlerimden ayırmadan sıkıntılı bir nefes çekti ciğerlerine. Kelimelerini özenle seçtiği o kadar belliydi ki, söyleyeceği şeyi söylemek aynı zamanda da bunu beni kırmadan yapmak için kendisini frenliyordu. "Kendinize bunu yapmayın. Size defalarca söyledim, benim hayatımda böyle bir şeye yer yok." Birkaç gündür ağlamaktan kuruyan gözlerim son cümlesiyle tekrar dolarken ona belli etmemek için başımı yere eğdim. Zorlamayacaktım, onu sevmem için onun sevgisine ihtiyacım yoktu. Ben onu, onsuz da severdim. "Anladım." dedim fısıltıyla. Eğer yüksek sesle söyleseydim ses tellerimin titrediğini anlardı. Karşısında sevgi dilenen aciz bir kız gibi durmak istemiyordum. Birini sevmek hiçbir zaman acizlik değildi. Zaaftı, her insanın tadamayacağı ama tadanın da binlerce kez şükredeceği bir duyguydu. Yaşamı boyunca bir insan için olup olabilecek en güzel zaaftı sevgi. "Başka bir şey yoksa eğer.. İyi günler." Dolu gözlerimi görmesin, bana acımasın diye başımı kaldıramadım. Yanından geçeceğim sırada kolumu tutan iri kemikli, nasırlı elleri tüm vücudumu ateşe vermiş gibi titretmişti. Sesli yutkunuşunu ve kolumdaki elinin titrediğini hissettim. Baş parmağı kolumun üzerini bilinçsizce okşarken yerde olan gözlerim kolumdaki elini buldu. Bir an için fikrini değiştirdiğini sandım ama o bunu fark ettiği gibi elini hızlıca geri çekti üzerimden. "Vazgeç.." diye mırıldandı acı çeker gibi. Sesi kısık ve pürüzlüydü. "Beni sevme. Ben ruhu olmayan, yaşamayı bilmeyen, acı hissetmeyen bir adamım. Sana acı vermek, bu hayatta isteyeceğim en son şey bile değil." 🔴 (Minimum Aksiyon/Bol Aşk)
SANA UZAK YAKINLAR by halapenobiberi
halapenobiberi
  • WpView
    Reads 691,324
  • WpVote
    Votes 35,961
  • WpPart
    Parts 22
Koskoca dünyanın kendine kıyasla, küçücük bir mahallenin ismiydi Tanyeri. Kendi içinde büyük dertleri olan, onlarca insana ev sahipliği yapar ve ayrı ayrı korurdu her birini. Füsun, üniversiteyi bitirdikten sonra, evine artık mesleğini yapmaya hazır bir hemşire olarak dönmüş, senelerdir uzak kaldığı mahallenin içinde eski yerini bulmaya çalışıyordu. Korkut, onca senenin ardından annesine kavuştuğunda, beklemediği şeylerle sarsılacak, gerçeklerin ağırlığı altında ezilecekti. Onun mahalleye dönüşü ve bir fırtına edasıyla Füsun'un hayatını girişi neleri değiştirecekti? Peki ya Korkut, içine bulaştığı sorunlardan kurtulmaya çalışırken, bir de senelerdir içinde tuttukları ona ağır gelmeye başladığında neler olup bitecekti? Füsun'un yıllardır bildiğini zannettiği her şey, bambaşka gerçeklerle karşısına geçtiğinde, yaşananları nasıl karşılayacaktı? Tanyeri'nin küçük karmaşası herkesi kolları arasına çektiğinde, olacakları hiç kimse tahmin edemeyecekti. Mahallenin birbirlerine en uzak ama aynı zamanda en yakın olan iki sakini, kalplerinin karşısında kaldığında zaman nasıl bir yol izleyeceklerdi? • [V.XII.MMXXI]
KÖSE by demhak
demhak
  • WpView
    Reads 2,063,359
  • WpVote
    Votes 107,013
  • WpPart
    Parts 35
Bir insan, bir lakaptan en fazla ne kadar nefret edebilirdi ? Konu Harun ise, bu sorunun bir cevabı yoktu. Mahallesinin ağır abisi Harun'un bu hayatta delirdiği en büyük şey, üzerine sinen o lakaptı. 'Köse' Ve sonra, bir şey daha eklendi bu listeye. Her fırsatta bu kusurunu yüzüne vurma cesaretini gösterebilen, mahallenin mektep gören üç beş kişisinden biri. Nagehan'ın ayarsız dili. & Bir Köse'yle bir Mektepli'nin hikayesi... & Kapak tasarımı: @EmilyJules34 Başlama tarihi, 11.09.2017 Yayımlanma tarihi, 01.01.2018
NOTANIN ERVAHI (Kitap oldu) by SumeyyeDemirkan
SumeyyeDemirkan
  • WpView
    Reads 6,665,794
  • WpVote
    Votes 504,369
  • WpPart
    Parts 62
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere verdikleri hayatını tırnaklarının uçlarıyla kazanmak pahasına yaşamak zorundaydı. Ve yaşadı. Çok acıdı, çok acıttı belki ama bir gün o acı bir başkasına karıştı. İşte bu sefer ikisi birden yanmaya başladı. Farklı notalarda tek bir ritim oldu, çünkü artık kalpleri aynı şarkıyı söylüyordu. Bu onlara aitti ve onlar susana kadar bu şarkı hiç bitmeyecekti.
BRONZ SERİSİ by zanegzo
zanegzo
  • WpView
    Reads 12,691,196
  • WpVote
    Votes 843,821
  • WpPart
    Parts 83
Kitap oldu. Üç kitabı basıldı. Seri, beş ana kitaptan oluşuyor ve 2025 yılı içinde final yapacak. ❝El bebek, gül bebek değil; el bebek, öl bebek.❞ Karanlık örgütün kurduğu düzen için doğmuş bir kız çocuğuyken ona verilen en büyük ceza sevgisizlikti. Kaderini kabullendi ve kartını oynadı. O kim miydi? Hisar Alatav. Hayır, sil. His Alatav. Karanlık düzenin kıyameti olmak üzere. O ise Bronz. Karanlık örgüte başkaldırıp kartları yeniden dağıtan adam. Ona Bronz derler. Onların tohumları el bebek gül bebek değildi; el bebek öl bebekti.
AZE/ BERDEL  by helin_q
helin_q
  • WpView
    Reads 3,324,857
  • WpVote
    Votes 130,882
  • WpPart
    Parts 31
"Kaderin hain oyununa yenildi hayatlarımız kabul et."genç adamın ses tonu gerçekleri haykıran sözlerin altında ezilir gibi çıkmıştı, dik duruşunun aksine. Duydukları ile acı bir gülüşü dudaklarında ağırladı genç kadın. Kabul etse ne değişecekti ki? "Oluru yok bazı şeylerin ağam. Kabul edip etmemem de bunlardan biri!" Bir çiçek duruyordu, tam genç adamın karşısında, bir yanlışı düzeltircesine açmış; Gelmiş ta yüreğine gerçekleri haykırır gibi duruyor. Yıllara ev sahipliği yapan koca seyhanlı konağı bu çiçekle sevda rüzgarını estirmeye başladı o an. Her kapının eşiğinde ince bir hüzün olan bu konak umutla o çiçeği bağrına bastı. Bir sevda. Bir hüküm. Umutları vardı, hayatta, herşeye inat. Hissetikleri sancıyı yok saymak mümkün değildi.Yanan yüreklere merhem vurulmaz o yüreklerin sarılmaya ihtiyacı vardı. Çok şey vardı bu hikayede, yüreğe yara olup dile dökülmeyen. Kitap kapağı- hayallirüzgarlar
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,175,768
  • WpVote
    Votes 170,801
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
AZİZ BEY  by yasemin_bella
yasemin_bella
  • WpView
    Reads 17,849,397
  • WpVote
    Votes 669,641
  • WpPart
    Parts 58
Bu kitap +18 yetişkin içerik vardır. Kuma ve kadına şiddet aşağılama yoktur Büyük acılar dilsizdir derler, Hazalın bütün acıları da dilsiz değil miydi. Onun acılarına susan şeytanlar yok muydu, onu ateşte yakanlar yok muydu. Peki kimdi suçlu, kimdi bütün bunların sebebi, kader miydi onun boynuna mıydı ahları. Şimdi yine kaderi onu bir sevda ateşine atmamış mıydı. Kimseye boyun eğmeyen Aziz Dağıstanlı Bir tek aşka yenildi +18 yetişkin içerik. Şiddet cinsellik argo ve küfür barındırır
KUTLU OLSUN (KİTAP OLDU) by darknesscrescent
darknesscrescent
  • WpView
    Reads 9,809,128
  • WpVote
    Votes 235,784
  • WpPart
    Parts 24
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. 3 KİTAPLIK BİR SERİ OLUP, 1. KİTAP BURADA YAYINLANACAKTIR. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktur. Yaşı dolduğu için yetimhaneden ayrılmak zorunda kalan Rüzgar, her seferinde beraber kurtulmaya söz verdiği kız için geri döner. Yine rutin ziyaretlerinden birinde kızın ailesi tarafından yetimhaneden alındığını öğrenir ve bir daha ondan haber alamaz. Senelerini ondan bir iz bulmak için araştırarak geçirirken bir gün, gizemli bir numara doğum gününü kutlar. Çok geçmeden Rüzgar, bu numaranın yetimhanede beraber büyüdüğü kız olduğunu anlar ve kızın içinde bulunduğu zor durumu öğrendiğinde onu kurtarmak için anlaşmalı bir evlilik yapmayı teklif eder. İkisi, aynı soyadını paylaşan, evli ev arkadaşları olacaktır. "Seni seviyorum. Hep sevdim."