arşiv dersek
36 stories
YEDİNİN NABZI  by aurcapel
aurcapel
  • WpView
    Reads 845,018
  • WpVote
    Votes 56,220
  • WpPart
    Parts 27
Athica Yayınları aracılığıyla kitap oldu! Tüm kitapçılardan ve sitelerden ulaşabilirsiniz.✨ Doğduğu andan beri kendisini futbol sevdalısı bir ailenin içinde bulan ve her daim amacı bir gün çok başarılı bir futbolcu olmak olan Utku Deniz Has tek başına tırmanmıştı kariyer basamaklarını. Yeni sezonda Galatasaray'a transfer olmasıyla birlikte şu zamana kadar yaşadığı tüm zorluklardan daha fazlasını görecekti ancak o tüm zorluklara tek başına göğüs gerip vazgeçmeyen bir adamdı. Üstelik artık tek başına da değildi. Çünkü güneş yıllar önce onun için doğmuştu, batsa dahi ışığını asla kaybetmemek üzere. "Gökyüzüne baksana Deniz. Güneş hiç olmadığı kadar parlıyor. Sanki senin için..." 🖇 27.11.2022 🖇 Hikayede geçen tüm kurumlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. Gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.
SEVDA ÇİÇEĞİ by murekkep1atesi
murekkep1atesi
  • WpView
    Reads 2,117,274
  • WpVote
    Votes 93,751
  • WpPart
    Parts 47
"Anlatayım mı sana? Anlayacak mısın anlatırsam?" Dedi bir anda ateş gibi bir sesle. Elleri kollarımı kavradı. "Neyi?" Dedim titrek bir nefesle. "Anlatamadıklarımı." Sesi dümdüzdü, ama gözleri... Söylediklerim onda bir alev çıkarmıştı ve şimdi beni de yakıyordu alevi. Güçlü elleri belime doğru indi, sol gözümden kayıp yanağıma doğru yol akan yaşa içi giderek baktı. "Biliyor musun sen Gonca? İçinin ateş gibi yanmasının ne demek olduğunu biliyor musun?" "Biliyorum." Dedim kendimden emin bir sesle, bunu bana o öğretmişti. Kalbim hınçla çarparken öğrenmiştim. "Senden öğrendim." "Ben sende neyi öğrendim peki biliyor musun?" Dediğinde artık gerçekten sessizce ağlıyordum, bu yıkım fazlaydı. Korkut bana yaklaştı, dudaklarıma çarpan sıcak nefes tenimi yakıyordu, elleri sertçe belimi kavradı ve beni kendine yasladı. "İçim ateş gibi yanarken, karşında buz gibi durmayı, Gonca. İçim kor olurken seni sevmeyi öğrendim ben." (+18) 22.01.2022 - Komando #1
BEYAZ LEKE by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 38,150,346
  • WpVote
    Votes 2,069,605
  • WpPart
    Parts 39
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi seçtim. Onu sevmek de ölümü daima nefes gibi ensende hissetmekti. "En büyük savaşların ortasında kurak topraklardan bile bazen çiçek açar, bombalar etki etmez, kökleri sımsıkı tutunur. Bir bakarsın renkler canlanır, güzel kokar her yer. Sen bu çiçeksin diyemem, biz bu çiçeği temsil ediyoruz diyebilirim. Özgürlüğümüze." Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,515,138
  • WpVote
    Votes 546,046
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.
VURGUN by kendince_yazar
kendince_yazar
  • WpView
    Reads 122,587
  • WpVote
    Votes 10,067
  • WpPart
    Parts 7
"Ben, sana nasıl düşman olacağım?" Kılıç'ın yıkılmış sesini duymamla birlikte gözlerimi ona çevirdim. "Sen, benim sevdamdın." Sevdamdın... Artık değildim. Bitmez sandığım sevdası bitmiş, gem vurduğum kalbimi delmiş geçmişti. Gök gürledi, yağmur başladı. Kalbim gibi gök de delindi. Kılıç elini kalbine bastırıp vurduğunda, "Sevdamdın Mircan," dedi. Hiç durmadan, hiç duraksamadan kalbine vurmaya devam etti. Gözyaşlarım bir dağ olup yığınla akmaya başladığında yağmur damlalarına karıştı. "Vurma," dedim sesim titrediğinde, burnumu içli içli çektiğimde. Kalbine vurmaya devam etti. Tam yeniden kalbine vuracağı sıra elini havada yakaladığımda sıkıca tuttum. "Vurma Kılıç." Onu tuttuğum elime parmaklarını geçirdiğinde beni kendisine doğru çekti. Bir nefes kadar uzağımdaydı soluğu. Alnını alnıma yasladığında, "Olmazdık," diye fısıldadım. "Olmadık zaten." Ağladım. "Şu saatten sonra da oldurmazlar." 19.02.2022
CEVİZ AĞACI MAHALLESİ by mariematisse
mariematisse
  • WpView
    Reads 4,014,052
  • WpVote
    Votes 140,549
  • WpPart
    Parts 51
Lapis Yayınları aracılığıyla kitap olmuştur ✨🧡🖤 ... Ceviz Ağacı Mahallesi'nin gölgesi bahar ayında yeryüzüne dokunurken içerisinde bulunan yaşantılar da birbirlerine dokundu. Sıcacık insanların sıcacık mahallesine ve oradan da evlerinin içine misafir olduğumda çok küçüktüm ama anımsıyorum, çocuksu mutluluğum o kadar gerçekti ki içim içime sığmıyordu. Sonra büyüdüm ve onlara dahil oldum, onlara karıştım ve Ceviz Ağacı Mahallesi'ndeki ağaçların şekline girdim. Aşk bir diken gibi tırmandığım ağaçların dallarından tenime doğru uzanıp bedenimi baştan sonra doğru keserken gözlerimdeki sıcak yaşları yeryüzüne davet ediyordum. Aşık olacak kadar büyümüş, aşka düşecek kadar sersemdim. Ama mutluydum, Ceviz Ağacı demek mutluluk demekti. Ceviz ağacı demek buralarda, tepesindeki çalıkuşu demekti. Ve ben... Kızıl Çalıkuşu'ydum. .... Onların aşkı dillendirilemeyen bir lanet gibi içlerinde dağlanırken mahalleye düşen yağmur damlalarına arkadaşlık etti. Sonra mahallenin açık pencerelerinin birinden usulca bir şarkı yükseldi ve Ceviz Ağacı'na yayıldı. "O gözler bana eskisinden yabancı, Gönlümdeki bu sevda hiç bitmeyen bir acı." ... Bu isimle yazılan ilk kurgudur. Kapak için birkadehsevgi-'ye teşekkürler. Tüm Hakları Saklıdır, kurgu tamamen yazara aittir ve çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,255,215
  • WpVote
    Votes 172,931
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
HARZEMŞAH by KathyCalanthe
KathyCalanthe
  • WpView
    Reads 5,485,350
  • WpVote
    Votes 288,177
  • WpPart
    Parts 65
Düşmüş Melekler Serisi Birinci Kitap 🏹 Kutsal Alazgir, en yakın arkadaşının öldürülmesi üzerine ona bu acıyı yaşatan adamdan intikam almak ister. Soğuk ve acımasız Rusya'nın tenha sokaklarında bir avcı misali hedefinin peşine düşer. Hedefi haline gelen adamın cellat olarak bilinen son derece tehlikeli bir mafya lideri olması işleri zorlaştırır. Ve bir yanlış anlaşılma sonucu, Kutsal ve Araz kendilerini asla tahmin edemeyecekleri bir durumun içinde bulurlar. Birbirlerine duydukları nefret ile el ele vermek zorunda kalan ikili, tahmin edilemez sır ve olaylarla ancak bir arada kalırlarsa baş edebileceklerini anlarlar. "Her şey intikam meyvesinin ağaçta belirmesiyle başlamıştı ve mavinin en korkunç tonlarını içinde bulunduran bir adamın gözlerinde son bulacaktı." & • Dark Romance • Mafya Serisi • Yetişkin İçerikli
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) by tugbaaticicosar
tugbaaticicosar
  • WpView
    Reads 3,410,108
  • WpVote
    Votes 132,501
  • WpPart
    Parts 54
Yetişkin okurlar için uygundur! Bir Mahalle Hikâyesi... Çok daha fazlası... ✨ "Bak bana," diye fısıldadı. Dudaklarının arasından çıkan sıcak nefesi benimkilere dokundu. "Bir kere bana eskisi gibi baksan..." yalvarır gibi çıkan sesinin tonuyla tüm iradem dağıldı. "Bırak lütfen," derken gözlerimi kapattım. Elinin birini kaldırıp parmaklarını usulca yanağımda gezdirdi ve çeneme doğru indi. "Adımı söylemiyorsun artık," dedi dişlerini sıkarak. "Fark etmem mi sanıyordun?" Soru soruyordu ama benim buna verecek bir cevabım yoktu. "Senin dudaklarından dökülmesini istediğim öyle çok kelime var ki..." Eğilip anlını anlıma yasladı. Bu kadar yakınken tek nefesi paylaşıyor gibiydik. Onun aldığı soluk, benim dudaklarımda kayboluyordu. Benim sıklaşan nefeslerim ise sanki onu canlandırıyor gibiydi.
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,927,398
  • WpVote
    Votes 1,599,602
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!