.
4 stories
AZAZİLİN İNİ by ebyide
ebyide
  • WpView
    Reads 775,120
  • WpVote
    Votes 51,418
  • WpPart
    Parts 18
Tesadüfün üç kurşunu vardır. İlk ikisinden kaçsan bile üçüncüsü tarafından vuruluyorsan, kaderin orada yeniden yazılıyordur. Bazen isabet eden bir kurşun, sıyıran iki kurşunun açabileceği darbeden fazlasını tek seferde açıp, hiç edebilir emeklerini ve kaderin doğan güneşi yakabilir tenini. Belçin Darya Tekin, bir gece vakti her zaman bildiği yollardan geçerken sonunun farklı olacağından, o gece kayan bir yıldızın tesadüfün ateşini yakacağından habersizdi. Hazar Cihangir Soykan, bir gece vakti ilk kez bilmediği yollardan geçerken sonunun aynı olacağından, o gece kayan bir yıldızın yaktığı tesadüf ateşinin onun ocağında söneceğinden habersizdi. Azazilin ini o gece Azazel'in kalbinde, bir kapının arkasında gizliydi. Belçin Darya, kuzeni ile eğlenmek için çıktığı gece o kapıyı aralamak ve ardındaki yabancıya yardım etmek zorunda kalırken, çevresi tarafından umutsuz gözlerle bakılan kaderi bir çift göze değince değişecekti. Hazar Cihangir Soykan'ın yolları, Belçin Darya'ya çıktı; denizde olmayan iz, onun gözlerinde saklıydı. Bir gece vakti kader yeniden yazıldı, gündüz tesadüfle yazılanı kabul etti.
Güneş Kapanı by benmizena
benmizena
  • WpView
    Reads 16,117
  • WpVote
    Votes 1,274
  • WpPart
    Parts 30
Üstün zekalı bir tıp öğrencisi olan Anı, çekmemesi gereken birtakım fotoğraflar çeker ve bunun sonucunda peşine takılan adamları atlatmaya çalışır. Kalabalık olduğu için girdiği oyun salonunda kamufle olmaya çalışırken, jetona ihtiyaç duyduğu bir anda ona jeton ısmarlayan adamın kim olduğundan habersizdir. Duhan ve Han bir bedende bulunan iki farklı kişiydi aslında. Duhan, çizdiği her tablosunda geleceğini hayal ederken Han, ellerinin altında kırılan kemiklerle geçmişin hesabını sormak peşindeydi. Sarıya çalan ela gözleri, kumral saçlarıyla onu Güneş sanmanıza neden olsada o karanlığın bir parçasıydı. Bir tetikçinin çiçeğe hayat veren Güneş olmasını bekleyemezdiniz? Öyle değil mi? 🌙 Bazı hikayelerin sonu yoktur. Kitabı kapattığınızda içinde bir boşluk yaratır. Bizim aşkımızı dolduracak kadar çok satır yok bu kitapta sevgilim. Satırlar az, cümleler fazla. Duygularımız sığmaz bu kitaba. Bu hikayenin bir sonu yok. Bizim bir sonumuz yok. Kibritten farksızdım. Yer yüzüne inmeden önce Tanrıya cayır cayır yanacağıma dair söz vermiş gibiydim. Bir gün tamamıyla benliğimi kaybettiğimde, geriye kalan küllerimi tatlı bir meltem savuracaktı ve ait olduğum yere, karanlığa kavuşturacaktı beni. Karanlıktaki yerimi alacak ve duhanın parçası olacaktım. Ve o gün geldiğinde geriye kalan parçalarımı bulma umuduyla tekrar ve tekrar açacaktım gözlerimi. Yayımlanma tarihi: 26/05/2022
YAZGI  by degisikruyalar
degisikruyalar
  • WpView
    Reads 114,053
  • WpVote
    Votes 7,898
  • WpPart
    Parts 43
Asil, Fransa'da yaşayan ünlü bir piyanisttir. Bir gün aralarında derin bir bağ bulunan Aslan'ın ölüm haberini alır ve Türk askerleri Aslan'ın katilini alt etmek için Asil'e bir iş birliği teklifinde bulunur. Her şey Asil'in bu teklifi kabul etmesiyle başlar ama olaylar derin bir gizemin içindedir ve bu gizem yıllar öncesine dayanıyordur. "Oyunlar ve oyuncular, yalanlar ve yalancılar benim için varlar." |Kitaptaki kurum, kuruluş ve olayların gerçek kurum, kuruluş ve olaylarla hiçbir ilgisi yoktur.|
Keskin Bir Vedanın Yarası by yaziyorumiste13
yaziyorumiste13
  • WpView
    Reads 20,448
  • WpVote
    Votes 1,269
  • WpPart
    Parts 18
İstemeyerek de olsa başka bir şehire gelmiştim.Tüm anılarımı, benliğimi, sevdiklerimi bırakıp hiç istemediğim bir yerdeydim şimdi. Tek isteğim liseyi bir an önce bitirip ait olduğum yere geri dönmekti ama bu okulda geçireceğim iki senenin tüm hayatıma mâl olacağını bilmiyordum. Ellerim sertçe gömleğinin yakalarına gitmişti. ''Sen bana bir vedayı bile çok gördün!'' Canını yakmak istiyordum.Benim canım kadar yansın istiyordum canı.Karşımda olmasını, gelmesini kabul edemiyordum. ''Hayır...Sana veda edemedim.'' Dedi titreyen sesiyle.Hüzünlü bakışlarını yerden kaldırıp bir zamanlar çok sevdiği gözlerime dikti. Bakışları birbirimizden ayrı geçen onca seneye rağmen hala içimi titretiyordu. Kuruyan dudaklarını ıslattı. ''Eğer veda etseydim...'' Devam edebilmek için derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. ''Kabul etmiş olurdum...'' Aynı anda yutkunduk. ''Ben senden hiç gitmedim Destina.'' 'Bir veda daima hazindir. Ve mukaddestir. Ölüm gibi. Dönüşü yoksa tabiî. Hangi vedanın dönüşü var. Gelen daima başkasıdır. Yaralı veya yaralayan..' Cemil Meriç