Classics
17 stories
Morgue Sokağı Cinayeti by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 8,063
  • WpVote
    Votes 353
  • WpPart
    Parts 5
Saat üç dolaylarında, St. Rock semti sakinleri Madam L'Espanaye ile kızı Matbazel Camille L'Espanaye'nin tek başlarına oturdukları bilinen, Morgue Sokağı'ndaki bir evin dördüncü katından gelen korkunç çığlıklarla uykularından uyandılar. Böyle başlar Edgar Allan Poe'nin Morgue Sokağı Cinayeti romanı... Dünya edebiyatında yazdığı korku ve polisiye eserlerle bu türün önde gelen kalemlerinden olan Poe, adını polisiye edebiyata tabiri caizse "kanlı" harflerle yazdırmıştır. İlk defa 1841'de Graham's Magazine'de yayımlanan kitap, Poe'ye uluslararası bir işlevlik kazandırdı. Şair, yazar ve eleştirmen, gizem ile macera içeren şiir ve öyküleriyle tanınmakta ve Amerikan romantizmi ile Amerikan öykücülüğünü öncüleri arasında yer alıyor. Yayınevi: Notos Kitap Yayınevi Yıl: 2008 Çeviren: Memet Fuat
Genç Werther'in Acıları by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 81,707
  • WpVote
    Votes 2,964
  • WpPart
    Parts 18
Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther'in Acıları'nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen "Romantik kahraman"ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya'da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther'in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir. Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther'in, düşsel dostu Wilhelm'e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther'in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
Suç ve Ceza by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 182,365
  • WpVote
    Votes 4,276
  • WpPart
    Parts 41
Yoksulluktan öğrenimine devam edemeyen üniversite öğrencisi Raskolnikov, toplumun yararı için kuralların ve kanunların yok sayılabileceği düşüncesiyle, toplum içinde bir parazit, bir "bit" olarak saydığı tefeci kadını öldürür. Toplumu bir parazitten kurtarmak adına böyle bir olaya cesaret ettiğine kendisini inandırmaya çalışsa da vicdanının rahatsız edici sesinden bir türlü kurtulamaz. Bu cinayet ve kahramanın yaşadığı vicdan azabı çevresinde "suç" ve "ceza" kavramlarının derinlemesine tartışıldığı bu romanda; Raskolnikov'un ikilemleri ve iç çatışmalarından yola çıkarak insanoğlunun toplumsal, ahlaki ve dini değerleri de sorgulanır. Aynı sorgulamayı kendi içerisinde de farkında olmadan yapmaya başlayan okur, Raskolnikov üzerinden yaşamını, düşüncelerini ve sahip olduğu değerleri irdelemeye başlar. Suç ve Ceza Dostoyevski'nin Sibirya'daki cezaevinden döndükten sonra yazdığı, olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. "Suç ve Ceza'yı okuduktan sonra ilk kez yeteneğim hakkında bir kuşku duydum. Ciddi olarak bu işten vazgeçme ihtimali ölçüp tarttım." -Albert Camus- Yazar: Dostoyevski Çevirmen: Mazlum BEYHAN Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları İlk baskı yılı: 2011
İki Şehrin Hikayesi by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 40,294
  • WpVote
    Votes 1,139
  • WpPart
    Parts 45
Dünya edebiyatının en önemli klasik yapıtlarından biri olan İki Şehrin Hikâyesi, Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusuyla, tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi'nin ekseni etrafında biçimlenir. Edebiyat dünyasının "Dickens'ın en büyük tarihî romanı" olarak, yazarın kendisinin ise "Yazdığım en iyi hikâye" diye tanımladıkları yapıt, Fransız Devrimi ile Terör Dönemi kargaşasında yaşamak zorunda kalan bir grup insanın özel yaşamlarını aktarırken, dönemin acımasız toplumsal koşullarını da irdeler. Hapsedildiği Bastille zindanından kurtarılan Doktor Manette ile iş işten geçmeden İngiltere'ye göndermiş olduğu kızının on sekiz yıl sonra buluşmaları ve Londra'da yeni bir yaşam kurmaları; sevgi, dostluk, özveriyle örülmüş bu yaşamın Paris'te gelişen devrim dalgasının haberleriyle gölgelenişi, iki şehri yansıtıyor okuyucuya. Paris'teki karanlık günlerin karşısında Londra'daki aydınlık ve dingin günler yer alıyor. Ancak her iki şehir de karanlığın içinde umudu, aydınlığın içinde hüznü taşıyor. Yazar: Charles Dickens Çevirmen: Meram ARVAS Yayınevi: Can Yayınları İlk baskı yılı: 2011
Sokrates'in Savunması by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 27,356
  • WpVote
    Votes 1,091
  • WpPart
    Parts 5
Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak "arkadaşı olan yaşlı bir adamın" haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokrates'tir bu kişi. Sokrates'in ünlü "Savunması", biri Xenaphon'a biri de Platon'a ait olan iki metin üzerinden günümüze ulaşmıştır. "Savunma" bize, bir yandan IÖ 4. yüzyılın Atina'sının hukuk sistemi ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da "Yunan aydınlanmasına" direnen muhafazakâr Atina egemenlerinin, mitolojik-dinsel kadim yapıyı arkalarına alıp ünlü bir sima. üzerinden gözdağı verme çabalarını göz önüne serer. Bu yönüyle "Savunma" hiç eskimeyen, evrensel bir sese dönüşür. Sokrates'in Savunması: Ölerek, yaşamanın onurunu korumak. Yayınevi: Bordo-Siyah Yıl: 2010 Çeviren: Cüneyt Çetinkaya
Yüzbaşının Kızı by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 6,259
  • WpVote
    Votes 259
  • WpPart
    Parts 14
18. Yüzyıl Rusya'sında, rejimin çalkantılı ve belirsiz olduğu bir dönemde orduya katılan genç asilzade Pyotr Andreyiç Grinyov ile taşralı Maşa arasındaki aşkın geri planında, söz konusu yıllara damgasını vuran "Pugaçov Ayaklanması" yer almaktadır. Yüzbaşının Kızı, geleneğin erken döneminde Aleksandr Puşkin'in tarihsel romana kattığı ikna edicilik ilkelerinin kaleme alındığı Rus Edebiyatının başyapıtları arasında ilk sırada yer almaktadır. Sadece ülkemizde değil, Rusya dışında da şiirleriyle bilinen ve Rus dilinin ve edebiyatının yepyeni bir aşamaya geçmesinde önayak olan Puşkin, isyancı Pugaçov ile soylu sınıf üyesi genç bir subayın kaderlerini bu tarihsel fonda birbirine düğümlerken, Rus edebiyatının en iyi tarihsel romanlarından birini dünya okuruna armağan etmiştir. Yayınevi: İş Bankası Yayınları Çevirmen: Ataol Behramoğlu Yılı: 2006
Karamazov Kardeşler by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 20,091
  • WpVote
    Votes 470
  • WpPart
    Parts 39
Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında 'felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilenmiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır. Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi Çeviren: Nihal Yalaza Taluy
Frankenstein by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 9,122
  • WpVote
    Votes 786
  • WpPart
    Parts 26
Mary Shelley, gördüğü bir kâbustan esinlenerek yazdığı Frankenstein ya da Modem Prometheus yapıtıyla bir yarışmaya katıldı. Modem bilimkurgunun ilk eseri sayılan bu kitapla, yazarlık yaşamı başlamış oldu. Yazar, o yazı, "çocukluktan çıkıp hayata adım attığı dönem" olarak tanımlamıştır. 1. basım: Temmuz 2012 Can Sanat Yayınları Çeviri: Duygu Akın
Dracula by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 10,379
  • WpVote
    Votes 773
  • WpPart
    Parts 28
İngiliz yazar ve akademisyen Sir Malcolm Stanley Bradbury'nin, "şimdiye kadar yazılmış en güçlü korku hikayelerinden biri" diye tanımladığı Dracula, hukukçu Jonathan Harker'ın Kont Dracula adında bir alıcının Londra'da satın almak istediği evin işlemlerini yapmak üzere Transilvanya'ya gidişiyle başlar. Jonathan, müşterisinin şatosunda dehşet uyandıran keşiflerde bulunur. Kısa bir süre sonra Londra'da da huzur kaçıran birtakım olaylar başlar. İçinde kimse olmayan bir tekne batar; genç bir kadının alnında gizemli bir işaret belirir, tımarhanedeki bir ruh hastası "efendi"sinin gelmek üzere olduğundan dem vurmaya başlar. Olaylar, uğursuz kont ve onunla savaşmayı göze alan bir grup genç arasında çatışmaya dek gidecektir. İrlandalı yazar Bram Stoker'ın, iki taraf arasındaki bu irade ve güç çatışmasını işlediği ve korku edebiyatının başyapıtlarından biri sayılan Dracula, yayımlanmasının üzerinden yüz yılı aşkın süre geçmesine karşın, bugün de aynı ilgiyle okunuyor. Yayınevi: Can Yayınları Yıl: 2013 Çeviren: Zeynep Bilge
Clarissa by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 4,883
  • WpVote
    Votes 307
  • WpPart
    Parts 14
1902 yılından Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesine kadar geçen dönemde, dünyanın halini genç bir kadının gözünden anlatır. Avusturyalı bir subayın kızı olan Clarissa bir manastır okulunda büyümüş, eğitimini tamamladıktan sonra Viyanalı ünlü bir sinir hastalıkları uzmanının yanında çalışmaya başlamıştır. Lozan'daki bir kongrede barışsever Fransız öğretmen Léonard'la tanışır. Birbirlerine âşık olurlar. Savaş yüzünden ayrılmak zorunda kaldıklarında Clarissa hamiledir. Üstelik karnındaki bebeğin babası aynı zamanda düşmanıdır da. Milliyetçi bir histerinin kol gezdiği parçalanmış Avrupa'da bu bebeği doğurmak yalnızca kişisel bir karar değildir artık. Yayınevi: Can Yayınları Çeviri: Gülperi Sert - Serpil Yalçın