Osmanlı sarayına getirilmiş iki cadı, Cassandra ve Nova. Osmanlı Soyu ve Cadıların Soyu'nun nasıl tarihi düzeni yok edeceği, Cassandra'nın kehanetidir.

"Avrupalıların korkulu rüyası bir padişah: Kanunî Sultan Süleyman. İktidar oyunlarıyla oğullarının geleceğini garanti altına almak isteyen hırslı bir Haseki: Hürrem Sultan. Babasının itimadını kaybeden güçlü ve sevilen bir Şehzade: Mustafa. Cümle Osmanlı mülkünün en sevilen şahsiyeti Şehzade Mustafa saray entrikalarına kurban olup cellatların kemendiyle can mı verecek, yoksa babasını devirip Cihan Sultanı mı olacak?" Şehzade Mustafa öldürülmeseydi ve tahta çıksaydı neler olabilirdi? Bu roman bu konuyu ele alan alternatif tarihi kurgu romandır.

" Kul sıkışmadıkça hızır yetişmez." Büyüklerimiz öyle derdi hep. Peki ya ne kadar doğru ? Ya kulun yalvarışına Yüce Yaradan bir şans daha verecek olsaydı. Mahidevran Sultan son dakikalarını sayarken kader onun yüzüne gülmeyi seçmişti ilk kez. O vakit anlamıştı acımasız kanlı savaşın tekrardan başladığını. Lakin bu kez farklı olacaktı. Zira bu kez Mahidevran Sultan bu oyunu kazanmaya kararlıydı. Peki ya kazana bilecek miydi ? Okuyup hep birlikte göreceğiz..

Bu hikayede Mahidevran Sultan hakkında bilgiler var.Bu bilgiler Mahidevran Sultanın biyografisinden ve Mahidevran Sultanın ailesi tarafından yayınlanmış bilgilerden alınmıştır. ~Kapak tasarımı : Stardust6918~ ☆Mahidevran kategorisi 1 [~20.09.2020~] ☆Kanuni kategorisi 1 [~ 20.09.2020~] ☆Kanuni kategorisi 1 [~04.10.2020~] ☆Kırım kategorisi 1 [ ~20.09.2020~] ☆Süleyman kategorisi 1 [~ 20.09.2020~] ☆Gülbahar kategorisi 1 [~20.09.2020~] ☆Dilber kategorisi 3 [~20.09.2020~] ☆Haseki kategorisi 1 [~10.10.2020~] ☆Osmanlı kategorisi 6 [~10.10.2020~] ☆Harem kategorisi 9 [~10.10.2020~] ☆Tarih kategorisi 29 [~10.10.2020~] ☆İstanbul kategorisi 67 [~10.10.2020~] ☆Saray kategorisi 5 [~19.10.2020~] ☆hürrem kategorisi 1 [~10.10.2020~]

•Kaybeden Sultanlar Serisi I.Kitap• Osmanlının talihsiz hasekisi; batan güneşi, solan çiçeği... Manisa Sarayı onun baharıydı, Topkapı Sarayı ise onun kışı oldu. Manisa Sarayı ona cennet gibiyken, Topkapı Sarayı onun cehennemi oldu. Zamanla aşkını kalbine gömdü, Süleyman için atan kalbi sadece evladı, Mustafa için atmaya başladı. Evladını da aldılar elinden; aşkı, umutları, hayalleri gibi... -> Mahidevran #1 KURGUDUR! Başlama Tarihi:19.02.2018

Biraz ağır bir kurgu olacak ama birkaç gündür aklımda dönüp duran anlamsız bir düşünce ve anlaşılan yazıya dökmediğim sürece aklımdan atamayacağım. İnsanlığın ilk zamanlarından bu zamana çeşitli idam etme yöntemleri ve ölüm çeşitleri vardır. Bunlardan en bilineni ise bir insanın başının vücuttan ayrılması yöntemiyle yapılan idam uygulamasıdır. İşte bu idam etme yöntemi ve daha sonrasında idam edilip kafası vücudundan ayrılarak öldürülen kişinin aklından geçen son düşünceler döndü dolaştı benim aklıma takıldı. Bir insanın canını almanın binlerce yolu vardır ama iş devlet eliyle yapıldığında işin içine insan hakları girer, yaşamak kadar doğal bir hak varken, yapılan bir suç diye tarif edilen olaydan sonra ölüm cezası ve bu ceza uygulandığında en az ve en hızlı şekilde infazın yerine getirilmesi için devletlerin bulduğu idam yöntemleri. Bir insanı öldürürken insaflı olmak sanırım böyle bir şey. Bir insan kafası vücudundan ayrılama suretiyle idam ediliyor. Mesela en iyi bilinen örneklerden bir tanesi Marie Antoniette giyotine giderken düşündükleri ile giyotinin düşüşü ve kesilen başın sepete düştüğü anda ki düşüncesi aynı mıydı? Derler ki insanlar büyük korku, heyecan, sevgi gibi duygu yoğunluklarında salgılanan adrenalin yüzünden bilinç kaybı yaşarlarmış, hani kessen bir tarafını kan akmaz deyimi gibi...

Cilalanıyor Ruhum, Çöl sağanağında, Damlalar karışmış elmacıklarıma, Kan akıyor Sarayın mermerlerinden. İsmimi haykırıyor en derinlerden.