Enough1lk's Reading List
10 stories
Zehra. by DamlaKaraas
DamlaKaraas
  • WpView
    Reads 2,756,778
  • WpVote
    Votes 140,416
  • WpPart
    Parts 33
Doğu Anadolu'ya bağlı Kaledağ köyünde , dedesi ve kardeşiyle yaşayan Zehra'nın hayatı, bir gece ansızın onlara sığınan yaralı bir askerle değişir. 5 yıl sonra kaderin tekrar bir araya getirdiği Zehra ve Murat'ın hikayesi İstanbul'da devam eder . Kaledağda başlayan hikaye İstanbul'a kadar uzanırken aşk , tutku ve değişim bizimle olsun. - Not/Uyarı:Bölümler ilerledikçe hikayenin libidosuda yükseliyor. Bebeleri pistten alalım.😊 🤭
KİMSESİZLER MATEMİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 13,833,733
  • WpVote
    Votes 894,615
  • WpPart
    Parts 69
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale için çarpar. Ta ki ikincisini bulana kadar. Hazer Han'ı. Dans seçmelerine gittiğinde, kendisini seçen bu adamın gözetimi altında dans etmeye, müzikali kazanma hedefiyle bir kelebek gibi kanat çırpmaya başlar. Fakat, sahip olmayı istediği tüm bu başarıların yanında, ona başka bir hediye kılınmıştı. Aşk. Kendi kalbi kadar hassas, nazik bir kalp, Mila'ya yaklaştığında, bu zamana kadar koruduğu tüm savunmaları yavaşça yerle bir olur ve aşk, arzuyla, bedeninde dans eder. •yetişkin içerikli sahneler mevcuttur•
OKYANUSTA BİR DAMLA |FİNAL OLDU| by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 6,630,298
  • WpVote
    Votes 408,603
  • WpPart
    Parts 54
"Acıdan geçemeyen kadının, acısı bitemeyen adamla; kırık dökük sevdası." Kendini bilmez bir gecede, ay tamda göğün bağrında uyuklarken başladı her şey. Kader; dizleri yaralı bir kızı, dudakları kan kokulu bir adamın koynuna sardı. Yitirdiği hafızasının ardından, hiç bilmediği bir adamın elini tuttu. Geçmişi hatırlamaya çaba gösterdiği her an kendiyle ilgili bilinmezlere daldı. Adam her an köşe başındaydı, soluğundaydı ve ne parmağındaki yüzük, ne de hatırlamadığı geçmiş bu ihtirasa mani olamadı. Oysa ki şeytanın ini, adamın köşesi kıvrılmış zihniydi. Kadın adamın cehennemiydi; saf ateşin koynu, zemheri kışın soluğu.
MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor) by snmkzlkn
snmkzlkn
  • WpView
    Reads 5,330,608
  • WpVote
    Votes 207,580
  • WpPart
    Parts 87
Su gibiydi iki genç kız da. Öyle narin öyle güzellerdi. Birinin adı Zeynep'ti. Bakanlar gözlerini alamazlardı. Babasının en değerlisi, mücevheri, güneşiydi. Birde Mardin'in ağası vardı. Ömer Ağa. O bir şey isterse olurdu, kimse karşı gelemez gelmeye cüret bile edemezdi. Bütün aşiretlerin de Mardin'in de ağasıydı. Herkes bilirdi onun sözü sözdü. Adaleti kendisinden hep bir adım önde olan bir adamdı. ______________________________________________ "Berzan ağa vermezlerse kaçıracakmış seni hiç mi korkmuyorsun?" Kahkaha attı kardeş bildiği arkadaşının sözüne Zeynep. "Asla evlenmem onunla kaçırırsa da elbet yolunu bulur kaçarım kaçamazsam da canıma kıyarım yine de yar olmam ona." "Yine de bir düşünseydin babanın durumu zorda Paşaların oğlu o kurtarırdı sizi bu durumdan." "Sen delirdin mi Dilan asla evlenmem onunla dedim ya hem babam söz verdi okutacak beni. Değil Paşaların oğlu koskoca Mardin'in ağası Ömer Ağa bile gelse alamaz beni." Kararlılıkla konuştu genç kız kendinden çok emindi. İlerde çalıların arkasında biri daha vardı ama küçük kızın böbürlenerek konuşmasını kahkaha atmadan dinlemeye çalışan. Hele son sözlerini duyunca gözlerinde pırıltılar beliren. ---------------------------------- Diğerinin adı ise Dilan'dı. Korkusuz, cesur ve hep yüreğinin sesini dinleyen Dilan. Zeynep'ten daha zor bir davanın savaşını verecekti o. İki genç kız da Mardin'in ateşli topraklarında kendilerini bir anda hem var oluş mücadelisinin içinde bulacaklar hem de aşkın büyülü dünyasının içinde gururlarını kaybetmeden savaşı kazanmanın yollarını arayacaklardı.
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI by sulisindunyasi
sulisindunyasi
  • WpView
    Reads 2,560,038
  • WpVote
    Votes 226,211
  • WpPart
    Parts 59
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.
DÜŞ KEFENİ. by matmazelhayalleri
matmazelhayalleri
  • WpView
    Reads 3,674,916
  • WpVote
    Votes 252,124
  • WpPart
    Parts 48
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebessüm sunduğu iki ruh biraraya gelmekten kaçınamadı. Siyah saçları adamın göğsüne sarıldı, saçlarındaki şehveti adamın sıcağında vâr etti ve intikam oyunu diz üstü yere çöktü. Aşk, kadının saçlarına sarıldı. Tutku, adamın ellerinde yemin içti. "Ah, elleri; ruhumun ölüsünü üzerine giyinip bedenime sarılan elleri."
DEMREN (Kitap Anlaşması Yapıldı) by Arsilya-TY
Arsilya-TY
  • WpView
    Reads 806,838
  • WpVote
    Votes 48,791
  • WpPart
    Parts 58
"Annem... Annem defalarca yalvarmıştı." dediği sırada sanki o güne gitmişcesine gözleri dalmıştı. Anımsadığı hatıralar canını öylesine yakıyordu ki. Öfke ve nefret dolu bakışlarını tekrar ayakta duran genç adama yönelterek konuştu. "KONUŞ DEDİM SANA! KONUŞ! NEDEN YAPTIN! NEDEN AÇTIN O KAPIYI! NEDEN ÖLDÜRDÜN TÜM AİLEMİ! NEDEN KENDİNDE GEBERMEDİN O GÜN!" dedi adeta haykırarak. Kendisine ısrarla cevap vermeyen adama daha da yaklaştı. "Seni ellerimle öldüreceğim. Sen o gün hiç kimseye acımadın. Ben de... Ben de sana acımayacağım! " Yerden doğrularak zorlukla kalkmaya çalıştı. Gözleri genç adamın belindeki silaha odaklanmıştı. Yiğit ne yapmaya çalıştığını anlamış olsa da engel olmadı. Belinden hızla çekilen silah şimdi genç kadının narin parmakları arasındaydı. Elleri titriyordu korkudan mı yoksa adama olan öfkesinden mi bilmiyordu. Nemli gözleri grimsi gözlerle buluştuğunda elindeki silahı yavaşça doğrulttu. Namlu şimdi tam Yiğit' i hedef almıştı. Eğer isteseydi o silahı elinden alabilirdi ama istemedi. Hayatını mahvetmekle kalmayıp daha da beter bir hale getirmişti. İçindeki nefret bir nebze olsa soğuyacaksa onu durdurmayacaktı. "Bana iki can borcun var! Bana tam tamına iki can borcun var! Birini kızımıza sayıyorum diğerini ise sen ödeyeceksin!" dedi ve tetiğe bastı. Küçük bir çocukken yapılan tek bir hata peşine milyonlarca pişmanlığı takıp adım adım geliyordu, genç adamın üzerine. DEMREN- Okun ucuna geçirilen sivri demir parçası. Hiç olmadığı kadar hızlıydı. Yayından çıktığı an saplanacağı bedenin hayatını değiştireceğinden habersizdi belki de.
Kızıl Kraliçe 3: Orman Fısıltısı by CansuUredi
CansuUredi
  • WpView
    Reads 124,218
  • WpVote
    Votes 12,353
  • WpPart
    Parts 72
Göz bebeklerine Füruz yansırken, kadın kan ağlamaya devam etti. Hem acıyla, hem umutla aynı anda kesişti yüreğinden açılan bu yeni yol. Adam uzaktan, ufuk çizgisi kadar uzakta bir yerden ona geliyordu. Yorgundu. Her yanı bereliydi. Sağ kaşından kan akıyordu ve topallıyordu. Ama nefes alıyordu. Yaşıyordu. Ona bakıyordu. Onu tanıyordu. "Füruz," diye mırıldandı. "Füruz, Ruru." Dudakları titredi. Bedeninde kalan gözleriyle gördü adamı. Aşık olduğu yüzüne özlemle baktı. Kalbi büyüdü. Kalbi öyle büyüdü ki boynundaki safir taşa sığamaz oldu. "Füruz geldi." Kızıl Kraliçe Serisi - 3. Kitap
Galaxy of Torn : ALFA by vampirrella
vampirrella
  • WpView
    Reads 761,345
  • WpVote
    Votes 37,586
  • WpPart
    Parts 62
Torn Galaksisi tüm galaksiye karanlık çağı getiren Beşen Yeri'ni mühürle hapsettikten sonra Kahin Tivon'ın yaptığı karanlık kehanet yeni çağ gölge düşürmüştü. Kehanetin varlığı ile Torn Galaksisi 5555 yıl sakin bir yaşam sürmüş ama bu sakinlik kehanetin alametleri gerçekleşmeye başladığında bozulmuştu. Kehanet alametlerinin başlamasının sebebi galaksinin Veliaht Şehzadesi Lasenter ile Alast Soyunun mensubu olan Büyücü Dara'nın ilişkilerinden bir bebek beklemeleriydi. Kehanetin karanlık diye nitelendirdiği bebeğini korumak için Büyücü Dara galaksiyi terk etmiş ve kendine Dünya'yı yurt edinmişken doğan bebeğine Clara adını koymuştu. Clara Dünya'ya göre 20. yaş gününü doldurduğunda Beşen Yeri'nin mührü çatlamış ve o çatlaktan karanlık usul usul yayılmaya başladığında kurtuluşları sadece Clara'dan geçiyordu. Karakter Resimleri: http://bejlaa.tumblr.com ©Tüm Hakları Saklıdır. NOT: Galaxy of Torn: ALFA Öne Çıkanlar Listesi'nde yer alıyor.
PERİ - Texas'ta Bir Türk Kızı SESLİ KİTAP - RAFLARDA by Gercek_Masallar
Gercek_Masallar
  • WpView
    Reads 5,567,509
  • WpVote
    Votes 6,231
  • WpPart
    Parts 25
-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yumuşaklık yerini kademe kademe anlamlandıramadığım bir sertliğe bırakmıştı.. -"Hayır.. Seninle biraz sohbet edicez o kadar.." Aptala yatmak en iyisiydi.. Ürkmeye başlamıştım ve bunu görsün istemiyordum.. -"Barda da konuşabilirdik.. Bu akşam geliyorum sonuçta.." Yine o salak ve zoraki gülümseme, bu sefer daha histerik ve panik olan ses tonuma eşlik etmek için yüzümdeydi.. -"Çok kalabalık" dedi sanki benimle konuşmuyormuş gibi.. Yolun geri kalanında sesimi çıkarmadım.. Beni öldürecek hali yoktu sonuçta değil mi?