Kaçak Prenses -Ateş-
Tanıtım bölümüne göz atınız...
Kor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren Rab dermanını da veriyordu ya işte... Dinlemiyordu gönül. Defterin kara...
"Onu yaşatmak için ufacık da olsa bir ihtimal olsaydı, sen o ihtimal için canını verirdin. Yerin yedi kat dibinde de olsa o ihtimali bulur çıkarırdın oradan." "Çıkarır mıydım sahi?" "Çıkarırdın tabi.. Sen Zakkum'sun. Kökleriyle yeraltında, çiçekleriyle yeryüzünde hüküm süren.." "Ama zehirli.. Zehirliyim ben Çağan." de...
"Birbirimize en yakın olduğumuz an, Gün doğumu." Baran ARSLANOĞLU: Bir şehre sahiplik yapan gözü kara,delikanlı bir adam. Mardin'in en büyük aşiretinin başı, Baran Ağa'sı. Roza KARACAN: İstanbul'da doğup büyümüş azimli,çalışkan bir kadın. İstanbul'un en büyük hastahanesinin güzide kalp cerrahı,doktor Roza'sı. 🍁 Planl...