"Nasıl kıydın diye sormuştu Eren. Ilgaz'a nasıl kıydığını soruyordu, sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi. Ama işte buradaydı, parmaklıklar ardında, soğuk bir bankın üstünde. Oysa içi yangın yeriydi. Ceylin nasıl bir kabusun ortasında olduğunu anlamaya çalışıyordu, zira tüm bunlar anca bir kabus olabilirdi. Bir kabus... Bir kabus..." Ilcey odaklı dramatik one shot hikayeler. Çünkü Yargı bizi yeteri kadar yaralamıyor, evet.

Ceylin kendisini hep siyah olarak tanımlardı. Ilgaz ise bembeyazdı onun için. Bir bakımdan; Ceylin gece, Ilgaz ise gündüzdü. Şimdi ise gece ve gündüz eşit. Eşitlik her zaman adalet midir? Ekinoks yalnızca bahar aylarında mı gerçekleşir?

Ilgaz ve Ceylin'in ilişkisi her şey çok daha farklı olsaydı nasıl başlardı? Buradan yola çıktığım, diziden tamamen bağımsız bir IlCey kurgusu.

Birbirlerini hırpalayarak, asla olgunlaşamayan bir aşkla seven, canlarını yaka yaka yeşerip büyüyen bu aşkın beraberinde getirdiği engellerle boğuşurken hayatları baştan aşağı değişen iki insanın güneyin sıcağında geçen hikayesi.

Ilcey hakkında hep duygusal boşluklar olduğunu düşündüm. Bazen Ceylin'i duyduk ama hiç Ilgaz'ı duymadık. Bu seriler birazda duygular üzerinden olacak.

Bu kitap Ilgaz ve Ceylin'in evliliklerinden birkaç yıl sonrasında geçen günlük hayatlarına odaklanmaktadır. Kitabın ana konusu sevilen çiftin günlük yaşamları, ilişkileri ve dinamikleri üzerinedir. "Herhangi Bir Haftasonu" kitabını yazdıktan sonra, okuyucularımdan devamını yazmamla ilgili birsürü mesaj aldım. Bu kitabı onun devamı gibi de okuyabilirsiniz (içerisinde HBH'ye referanslar da bulunmakta) ama eğer diğer kıtabı okumadıysanız bunu tek başına da okuyabilirsiniz. Diğerini okumanız gerekmeden de konuları anlayabilirsiniz. Sizin isteklerinize göre, tek bölümlük veya kısa kısa bölümlerden oluşan ve farklı zaman dilimlerinde geçen kitaplar yazmaya çalışıyorum. Bu kitap tek bölümlük ve IlCey'in evliliklerinden ortalama 5 yıl sonrasını anlatıyor.

*This is a translation of my original story "Any Given Weekend"* Bu 4 bölümlük hikayede, Ilgaz ve Ceylin 3 günlük bir şehir dışı gezisinde, gerçek bir çift gibi davranmak zorunda kalırlar. Aralarındaki çekim ve gerilim son doruğa çıkar. Haftasonu bitmeden, ilişkileri sonunda alevlenecek mi yoksa yanıp kül mü olacak? Bu hikaye birkaç ay geleceğe göre yazılmıştır ve daha hafif, komedi/flört/romantik tarzda bir konusu vardır. Fazla dramatik bir konusu yoktur. Drama ağırlıklı olmaması için dizide yer alan bazı konulara yer vermedim. (Mesela Zafer'in ölümü gibi)

Yargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.

Kurallara sıkı sıkıya bağlı savcı Ilgaz'ın karşında kendi vicdanını adaletin terazisi yapan avukat Ceylin'in tutkulu aşkı iki zıt karakteri büyük çatışmalara sürüklerken adalet anlayışlarını sorgulatacak ve benliklerini yıkıp baştan inşa etme şansı tanıyacaktır.