InFlameswithhe's Reading List
35 stories
Autumn by _author_moon
_author_moon
  • WpView
    Reads 523,378
  • WpVote
    Votes 8,042
  • WpPart
    Parts 32
UYARI!! Arada yaş farkı çok ve 18+ sahneler var. Rahatsız olacaklar okumasın. TAMAMLANDI!. ~ Sanırım gözlerinde kaypoldum..
Hayvan Çiftliği by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 68,908
  • WpVote
    Votes 2,410
  • WpPart
    Parts 10
Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında yer albilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalı'dır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır. Yazar: George Orwell Yayınevi: Can Yayınları İlk baskı yılı: 2000 Çeviri: Celâl Üster
SONSUZ by cerennmelek
cerennmelek
  • WpView
    Reads 3,679,206
  • WpVote
    Votes 235,263
  • WpPart
    Parts 59
"ÇIĞIR AÇANLAR Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" Mutluluk yoktu, sevinç yoktu, heyecan yoktu, korku yoktu, üzüntü yoktu, acı yoktu, hiçbir şey yoktu. Sadece saatin her geçen saniye vücuduma bıçak gibi saplanan akrep ve yelkovanı vardı. Bu saat sonsuzdu, sonsuzluktu. Ben sonsuzdum, sonsuzluktum. Eğer bu bir infazsa; zaman cellâttı, bense mahkum. Yayın tarihi: 20.12.2014 Bitiş tarihi: 17.09.2016 Tüm telif hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz ya da paylaşılamaz aksi takdirde gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat by ClassicsTR
ClassicsTR
  • WpView
    Reads 51,064
  • WpVote
    Votes 2,181
  • WpPart
    Parts 10
Zweig bu novellası'nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikâyesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekân olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera'sını seçen Zweig, 1920'li yılların sonlarında Avrupa'nın "kibar" tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.
KÜÇÜK PRENS  //TAMAMLANDI// by WatyKlasik
WatyKlasik
  • WpView
    Reads 607,266
  • WpVote
    Votes 15,611
  • WpPart
    Parts 28
Paylaşan: HmeyraHarman
SAKA VE SANRI(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
Maral_Atmc6
  • WpView
    Reads 35,428,196
  • WpVote
    Votes 1,591,665
  • WpPart
    Parts 58
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
Romeo ve Juliet by DearlyUnfly007
DearlyUnfly007
  • WpView
    Reads 390,849
  • WpVote
    Votes 7,901
  • WpPart
    Parts 28
William Shakespear'in kaleme aldığı Romeo ve Juliet, iki düşman ailenin birbirini seven çocuklarının ölümle sonuçlanan mutsuz aşklarını konu alıyor.
derin sızı by denizmoon
denizmoon
  • WpView
    Reads 410,891
  • WpVote
    Votes 22,917
  • WpPart
    Parts 21
Öyle bir seveceksin ki yüreğinden kimse ayıramayacak. 17eylül 2014-29mayıs 2015
ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ (DÜZENLENİYOR) by duruicen
duruicen
  • WpView
    Reads 161,474
  • WpVote
    Votes 8,793
  • WpPart
    Parts 53
İki dudağının arasında bir şarkı mırıldanıyor, mırıldandığı şarkı karanlık geceye karışıyordu. Sanki mırıldanmalar Şeytanın dudaklarından dökülüp benim içime işliyordu. Kulaklarımda çınlıyordu her bir kelime. Ölümü yakından hissediyordum. Mırıldanmalar artıp yerini net sözcüklere bıraktığında üzerimdeki ölüm örtüsünün üzerine o kelimeler yazıldı. "Beni uyandırdın, beni boğuyorsun Ve ben dudaklarına hızlı bir veda öpücüğü bıraktım " Ben Şeytanı uyandırmıştım. Ölümümü kendi ellerimle hazırlamıştım. Onu boğuyor muydum bilmiyorum ama kendimi boğduğum bir gerçekti. İçimdeki dünya, renklerini siyaha teslim etmiş, gökkuşağı yerini fırtınaya bırakmıştı. Karanlık, kalın duvarın arkasındaki dünyanın bariyerini geçmişti. Siyah beyazı, kötülük iyiliği, karanlık aydınlığı ve ateş suyu öpmüştü o gece. Dudaklarıma bıraktığı zehir beni yakıp kül etmişti. Ancak bir daha küllerimden doğamayacaktım. Şeytanın gücü içimdeki son umut kırıntılarını da almış, iki parmağının arasında ezerek etrafa saçmıştı ve ben artık onları toplayamazdım. Son kez çığlık atmayı denedi içimdeki kız çocuğu. Son kez acısını duyurmak istedi dış dünyaya ama yapacak gücü kendinde bulamadı ve o gece yine her zaman olduğu gibi Şeytana sığındı.
KUSURSUZ  by nurayergen0133
nurayergen0133
  • WpView
    Reads 2,737,101
  • WpVote
    Votes 148,033
  • WpPart
    Parts 52
"Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma.. Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan.. Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem.. Son ana kadar 'vazgeçmem' yaşamaktan.. Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda.. Hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan içimde kıyametler kopsa da.. Ben baharıyım yarınlarımın,çiçek açarım her kışın ardından" (Nazım Hikmet) Her okuduğumda kendimi buluyordum bu mısralarda.Ne kadar kırılsamda, kuru bir yaprak gibi rüzgarın oyuncağı olup bilinmez sonlara doğru savrulsamda şairin dediği gibi hiçbir zaman vazgeçmemiştim yaşamaktan.. İçimdeki virane olmuş harabelerime kimseyi misafir etmemiştim yıllardır ne kadar çok yıkıldığımı kimseler görmesin,kimseler acımasın diye.Çünkü bu hayatta beni ben yapan şey kazandığım savaşlar değil kaybettiğim,acımasızca kaybetmeye zorlandığım savaşlardı. Ben Cansu.. Sevdiği adam tarafından nedensiz bir şekilde terkedilen ve hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam eden kadın.Ta ki bedenen kusurlu,ruhen kusursuz biriyle tanışıncaya kadar..