En nefret ettiği kişiye aşık olmak nasıl bu kadar kolaydı? Bu adam kendini kim sanıyordu? On beş dakika önce tenini acıyla diken diken ederken, nasıl orada, kaldırımda muhteşem ve güzel durabilir, ve Harry'yi tekrar bir arzu girdabına düşürebilirdi? Yüce İsa, ondan nefret ediyordu. Yüzünü parçalara ayırmak istiyordu. Sorun ise, bundan çok onu öpmek istemesiydi. Ve iki seçenek arasından hemen ikincisini seçecekti. Yada; Futbol, ​​şehvet ve aile draması dokunuşlu, çıkarları olan, ölümüne düşmanların hikayesi. *** Unbelievers kurgusunun Harry's Pov halidir. Hikayenin tüm hakları AO3 platformu üzerinden @isthatyoularry kullanıcısına aittir.

"Kal," diye çaresizce fısıldadı Harry, dudaklarını Louis'nin şakaklarına bastırarak bir şekilde orada çiçeklenen acıyı hafifletmeye çalıştı, ama o acıyı durduramaz ve ne kadar çok uğraşsa da Louis'nin kalmasını sağlayamaz. Hikaye bana ait değildir. Sadece İngilizceden Türkçeye çeviriyorum. İzne göre "phantasmagoria (whiteteethteen)" kullanıcısına sonsuz teşekkürler. Orijinal hikaye; http://archiveofourown.org/works/2624576 Kapak credit; karukara

"Aşk ile nefret arasında ince bir çizgi vardır." derler.Peki bu teori kendini kardeşi gibi gören birine 4 yıldır umutsuzca aşk besleyen bir "İBNE" için geçerli mi? Bir tarafta hayatını boka çeviren sikik duyguları yüzünden acı çeken Lou, diğer tarafta da yıllardır kardeşi olarak gördüğü çocuğun kendisine aşık bir piç olduğunu öğrenen Harry.. İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR LARRY HİKAYESİYLE TANIŞIN!!

Eğer Harry bir uyurgezer olsaydı, geceleri gideceği tek ev Bay Tomlinson'ın ki olurdu. Ve Harry bir uyurgezerdi.

Anorexia hastası bir Harry düşünün. Bir de onu sürekli aldatan bir Louis. Breaking Harry Series #2 @ Tüm Hakları Saklıdır. ForsakenEugene hesabı dışında hiçbir yerde izinim dahilinde yayımlanmamaktadır. Kapak için @captainsalaska 'ya teşekkür ederim!

boyxboy

Louis âşık olduğu kişinin sadece ismini öğrenmek istemişti, Harry ise kendisine âşık olanı tanımayı. İşlerin bu kadar farklı olduğunu nasıl bilebilirlerdi? Text/Düz Yazı

"O kadar da büyük değil biliyorsun." Dudakları hafifçe Harry'nin alnına değdi. "Londra." Harry, başını biraz kaldırıp gözlerini mavi irislere dikti. "Belki de ben çok küçüğümdür." Louis'nin ince dudakları kıvrıldı. "Büyüyeceksin." dedi ve bu sefer dudaklarını tamamen alnına bastırdı. ya da- harry genç, louis değil. londra olduğundan daha küçük. belki. (h/l, age-difference)

O oğlan benim olana kadar durmayacağım. © Hikayenin tüm hakları @KnightLights 'a aittir. Thank you for your permission!

Doğu Roma tüm ihtişamıyla, yerden göğe uzanan kale ve surlarıyla parlıyor, Prens Harry, tütsü kokulu odasında refah içinde yaşıyordu. Öyle ki, yıldızları evinin çatısı olarak bilen barbar bir adama âşık olmak, hayat planları arasında yoktu. Ve geçmişte yaşanan her şey, gelecekteki kaderin şekillenmesine neden oldu.