okunması, okutulması gerekilen kitaplar 💌
2 histoires
Keşifsiz Sanat�çı par violeans
Keşifsiz Sanatçı
violeans
  • LECTURES 2,119
  • Votes 529
  • Parties 22
Bir adam vardı, çocukların avuçlarını tuval olarak kullanan. Bir de kadın vardı, gözlerinde canlıları yaşatan. Alexander ve Victoria İngiltere'nin çok soylu iki ailesinin çocuklarıdır. Alexander uzun yıllar boyunca inatçı ve hırçın olan Victoria'yı saf bir sevgi ile sevip karşılık beklemiştir ama Victoria kendisini sevgiyi bilmeyen taş yürekli bir kadın olarak hissediyordur. Her ne kadar sevmek istese de Alexander'a hissettikleri aşktan çok uzak hislerdir. Bir gün Victoria'nın resmini çizmesi için İtalya'dan bir ressam getirilir. Bu ressam beklenenin aksine ünlü birisi değildir bu yüzden herkes onu "Keşifsiz Sanatçı" olarak tanır. Victoria'nın hissiz sandığı yüreği bu adamı gördüğü ilk andan itibaren tutulur. Ressamın da kadından bir farkı yoktur ama arkadaşı olarak kabul ettiği Alexander'a ihanet etmek istemez. Sevgi her geçen gün büyürken yasak aşk gizliden alevlenir. "Parmak uçlarını bin kez öpmek istedim o vakit ama ne haddime; ben bir soylu kızıydım üstelik nişanlım vardı, o ise hakkında bir şey bilmediğim İtalyan ressam."
+21 autres
siyah gözlere par rahelkatipoglu
siyah gözlere
rahelkatipoglu
  • LECTURES 6,900
  • Votes 617
  • Parties 7
1950'ler Türkiye'sinde, dünyaları isteyen bir genç kızın öyküsü. Nermin K. Arıkan, Galata Köprüsü'nde yaşamına son vermek istediği soğuk bir İstanbul gecesinde, daha evvel hiç tesadüf etmediği zengin, hoş bir kadınla karşılaşır. Kadın ona mani olmayı başarmanın bir yolunu bulur ve onu Üsküdar'daki köşküne davet eder. Gece boyu, aralarındaki çekinceye rağmen dertleşirler. Ancak Nermin, kadının köşkünde uykuya daldığı an korkunç bir gerçekle yüzleşir. Nermin birdenbire 1950'lerin Ankara'sına, hayallerini gerçekleştirmek üzere İstanbul'a kaçma hayalleri kuran 17 yaşındaki Rehiye Ağaçlıtepe'nin hayatına uyanır. O, Rehiye'dir. Ve yaşamı, en başından beri Rehiye'nin geleceği gördüğünü sandığı korkulu kâbuslarından başka bir şey değildir. Daha önceki tüm yaşamlarında çocuk yaşında ölen ve çok yakında 18 yaşına basar basmaz yine hayatının sonlanacağına inanan Rehiye, bir ölmeden evvel yapılacaklar listesi hazırlar. Şayet hisleri doğruysa, pek çok kez ölüp dirildiği gibi bu yaşında da ölümün pençesine yakalanacağına adı gibi emindir. Rehiye hürriyetine kavuşmak için bir şiir yarışmasına katılır ve böylelikle sosyetik aşkı Metin Kenter'in maskeli balosuna katılma hakkı kazanır. Ancak akrabalarının göz hapsinden kurtulamadığı için bir gece, çocukluk arkadaşı Ali Tarık Üsküdarlı'nın kapısını çalar ve onu İstanbul'a kaçırması için yalvarır. Ancak Rehiye'nin bu masum yolculukta hesaba katamadığı pek çok şey vardır: Üsküdarlı'ya duyduğu güven, giderek bambaşka hislere dönüşecektir. Ve gördüğü kâbuslar, hiç de manasız değildir.