zehraerenss adlı kullanıcının Okuma Listesi
2 stories
İnci Tanesi by zehraerenss
zehraerenss
  • WpView
    Reads 337
  • WpVote
    Votes 100
  • WpPart
    Parts 7
Duyguları ile hareket eden bir kişinin mantıklı kararlar vermesi küçük bir çocuğa sorulan annen mi, yoksa baban mı? Sorusu kadar zordur. Çünkü mantık kullanıldığı zaman duygular devredışı kalmalıdır. Ben hep bugüne kadar duygularım ile karar vermiştim. Ama ilk defa duygularımla değil mantığım ile karar verdim. Ve aldığım karar beraberinde bir ateşte yakmıştı, çember şeklinde beni sevdiklerimden ayıran bir ateş. Ben o çemberden ateşin ortasında tek başımaydım. Sevdiklerim ise bu çemberin dış kısmında kalmışlardı. Sağ tarafa da gitsem bu ateş beni yakacaktı, sol tarafa da. Ya ben herşeyi unutup bu ateşin üzerinden atlayıp sevdiklerimin yanına geçecektim, Ya da birileri gelip yanan bu ateşi gerçekliğin suyu ile söndürecekti. Yani iki seçeneğim vardı. İlk seçenekte yaşadıklarımı, yaşatılanları unutup yola devam edecektim. İkinci seçenekte ise gerçekler ile yüzleşip yaşadıklarımın hesabını soracaktım. İlk seçeneği duygularım destekliyordu, ikinci seçeneği ise mantığım. Ben duygularımı seçmek istediğimi söylüyordum, çocukluğum ise mantığımı seçmem gerektiğini söylüyordu. Yaşadıklarımı unutmak gibi bir niyetim yoktu. Ben unutsam bile çocukluğum unutmazdı. İkinciyi yani mantığımı seçtim. Seçmek zorundaydım. Eğer çocukluk yaralarımın iyileşmesini istiyorsam mantığımı kullanmalıydım, Evet belki bu karar ölüm kadar canımı yakmıştı ama bana gerçekleri sunmuştu. Ve bu kararımdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı, Özellikle de ben...
SOKAK NÖBETÇİLERİ by asliaarslan
asliaarslan
  • WpView
    Reads 58,288,299
  • WpVote
    Votes 2,251,218
  • WpPart
    Parts 63
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak çocuklarını her gördüğünüzde saçlarını okşayın," dediğimde gözlerim onun kumral saçlarına kaydı, alnına bir tutam saç düşmüştü ve her zamanki gibi dağınık, özensizdi. "Onları sevin, gülümseyin. Bir gün o çocukların büyüyeceğini ve karşınıza çıkacağını unutmayın." Hafifçe tebessüm ettiğimde canım hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu. "Büyüdüm, büyüdün, büyüdük." Ona doğru bir adım attım ve başımı kaldırıp "Keşke hiç büyümeseydik," diye fısıldadım. "Keşke büyümeseydin. Keşke o sokaklara ait kalsaydık." Öfkeli değil, bıkkındı. Ruhsuz değil, tepkisizdi. Yalnız değil, kimsesizdi. "İçimi sokaklara çevirmenin bir yolu var mı?" diye sorduğunda sesinde ilk defa başkaldırı yoktu, vazgeçiş vardı. "Kendimi değil ama seni o sokaklarda yaşatıp gizlemek istiyorum."