Görünmez bir adamın son derece sıradan hayatı, çekimine kapılarak peşinden sürüklendiği tuhaf bir kadınla karşılaşmasıyla alt üst olur. Adı dışında hiçbir hatıra taşımayan bu adam, geçmişiyle ilgili huzursuz edici rüyalar görmeye başlar. Geçmişini aydınlatabilmek için çıktığı yolculuk, dünyadan oldukça uzağa, ayrı bir aleme dek uzanır. Ve sonunda kendini, küllerinden doğmuş bir savaşın tam ortasında bulur. Ağır yenilginin izlerini hala üzerinde taşıyan ve bir kadının yaralarını sarmak zorunda olan bu adam, yoluna devam edebilecek midir? İkinci kez savaşmaya cesaret edebilir misiniz? ∞ Unutulanların, hayattan koparılanların ve sürgünden dönenlerin hikayesi.

"Benim uçurumumda açarsan, adın Alp Yıldızı olur... Çiçeğim." -2022 Watty Ödülleri KAZANANI- *** Aynı acıyı paylaşmış insanlar bir noktada buluşurdu; on dokuzuncu vagondaki yolcular, o gece ayın gökten düşmediği vakitlerde deruni duygularla birbirlerine bağlanmış ve bin ömrü, birkaç saate sığdırmanın, geçmişte kalmış yaşanmışlıklardan fışkıran o can yakan hissi susturmanın bir yolunu bulmuşlardı. Tıpkı raylardaki yağmur tanelerinin titreyişi gibiydi; yüreklerindeki heyecanda, gözlerdeki yaşlarda, düşlerde kol gezen umutlarda... Ya yok olacak ya da yol olacaklardı. *** Kapak tasarımı şahsıma aittir, teliflidir. @asiliya_ 'ın emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz, paylaşılamaz, amaç için kullanılamaz. Kurgu: 13.03.2021 Yayımlanma: 04.07.2022 Tamamlandı: 14.08.2022 Raflarda: 23.10.24

BAZI YALANLAR GERÇEKLİĞİN ÖTESİNDEDİR. • Dalga dalga yayılacaksa şayet bir taşın denize batışı; lütfen bir denizkızının kanatlanıp göğe yükselişi de bir o kadar ses getirsin! Ve lütfen bu göğe çıkış, dibe batıştan daha önemli olsun. • WATTYS 2020 KAZANANI • Tüm Hakları Saklıdır. Sümeyye AVCI • başlangıç: 14.08.18 bitiş: 09.02.19 basılma: 2025

Her hafta yeni bölüm Devrim Dereoğlu, Kuğul Buca Köyü'nün turistik bir merkez haline geldiği söylentileriyle kesinlikle ilgilenmeyen ve tek derdi amcalarının sırtını döndüğü annelerinin mezarının başına en sevdiği çiçekleri dikmek olan bir köy yolcusudur. Lakin Kuğul Buca'da dolaşan tek söylenti bu değildir ve diğeri, ilki kadar masum da değildir. Köy topraklarına ayak basan her bir ruhun en az bir kez gördüğü lanetli izler Devrim'in gözbebeklerinde de dans eder ve bu dans hiç bitmeyecek bir ninniyle taçlandırılır. * İşaretlenmiş bir yolcu ve köysüz bir adam... Cesetlerin çıplak feryadı ve düşlerin makus ihaneti... * Üç, adam kanıyla Loerîn Parheli Güneşleri'nin sembolünü çiziyor... İki, fedakâr iki ruh toprağa karışıyor... Bir, doğmamış olanın şafak vakti çalınıyor... "Günahlarımın bağışlanması için bir öpücüğün yeter, desem bana dudaklarını verir misin?" * Tanıtım videosu ilk bölümdedir. Kapak tasarımı şahsıma aittir. Tüm hakları saklıdır. Hiçbir şekilde kopyalanamaz, paylaşılamaz, amaç için kullanılamaz. Kurgu: 11.02.22 / 17:25 Yayımlanma: 19.07.23 / 23:00

Sarmal Üçlemesi #1 (bağımsız okunabilir) • Şizofreni hastası bir genç kızın terk edilişiyle başlayan hikaye gelecekte, distopik bir evrende, zaman ve mekanların birbirine girdiği, bilimin çığrından çıkmadan önceki adım seslerinin yankılarıyla birlikte devam etmektedir ve sonu belki de her şeyin başlangıcına götürecektir. Anka Kuşu özüne sahip bütün ruhlar için. Macera yeniden başlıyor. Fakat bu kez tam olması gerektiği gibi cesurca. • The Wattys 2016 Çığır Açanlar Kazananı. Dex İlk Romanım yarışması üçüncüsü. • başlangıç: 24 Haziran 2015 bitiş: 18 Şubat 2019 düzenlenme: 2025

Sarmal Üçlemesi #2 (bağımsız okunabilir) • Ona Akrep diyorlar. Nedenini bilmiyorum ama bu beni korkutuyor. Bir keresinde içimde ufacık bir cesaret bulup ona neden Akrep dediklerini sorduğumda beni duymamış gibi öylece soruyu geçiştirip bana ismimle hitap etmek yerine Kuzgun demişti. O an aslında bunun boş biri soru olduğunu ve aslında kim olması istendiyse o kişi olamadığı için kendine yeni bir isim seçtiğini anlamıştım. Aynı şeyi benim de yapmamı istediği açıktı. Ben Rio olarak kaldığım sürece Metropolden, hapishane şehri Monte'ye gelen bir yabancı olarak kalacaktım ve bana hiçbir zaman kendini yakın görmeyecekti. O nasıl değiştiyse benim de aynı şekilde değişmemi istiyordu. Yine de kim olduğumu unutmak istemiyordum. Akrep yalnızca beni korkutmuyordu. Onu seviyor olduğunu bildiğim ve kesin olarak emin olduğum herkes, tıpkı benim gibi, ondan korkuyorlar. Olduğu kişiden değil belki ama yine de kimse itiraf etmese de gerçek bu. Onu ele geçirmek için fırsat kollayan karanlık ruhu herkes görüyor. Eski Rio burada olsaydı eğer, bu yeni Kuzgun ile tanışsaydı, ne kadar aptal olduğundan gem vurup beni alaya alırdı muhtemelen. Tehlike sinyallerini görmeyi ne zaman bıraktığımın hesabını sorardı bana. Belki de Akrep gerçekten haklıdır, belki de Rio'nun gerçekten artık ölmesi gerekiyordur ve beni alaya almasına izin vermemeliyimdir. Gözümü yeterince kapattım ve belki de artık açmam gerekiyordur. • başlangıç: 21.01.2022

Eczane gibi çalışan yayınevleri. Tefeciye bir ton borç. Tuhaf bir yazı atölyesi. Kitaplar aracılığıyla yayılmaya çalışan tehlikeli bir virüs. Teksas'ta belalı bir kumarhane. Ve bir de biz, ben ve o. Başkalarının deyişiyle: Morfin ve Vitamin.

Bilinmeyen bir şehre ait yıkık dökük evlerden birinde, eskimiş bir karyolanın altında, siyah kaplı bir defter yaşar...Üzerine yazılan bütün dilekleri gerçekleştirdiği halde, her defasında uğursuz bir nesne gibi fırlatılıp yalnızlığa mahkum edilen bir defterdir bu. Bir gün öylesine biri çıkar gelir uzaklardaki bir şehirden, siyah kaplı defteri sahiplenir ve üzerine şöyle yazar: "Bana hikayeler anlat, içinde mutluluklarım ve mutsuzluklarım, ümitlerim ve ümitsizliklerim olsun..." Ve böylelikle dilek defteri ömründe ilk kez dile gelir... ✽ Keşfedilmemiş Cevherler '15 En İyi Kısa Hikaye