BUSE_AYTASGN's Reading List
25 cerita
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA) oleh msmarvi
KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)
msmarvi
  • Membaca 15,175,263
  • Suara 171,909
  • Bagian 39
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı." Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne. "Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..." Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına. Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil, Akın Korel. Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam. Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu. Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
Yarı'm #wattys2016 oleh gulusunusevsinler
Yarı'm #wattys2016
gulusunusevsinler
  • Membaca 18,534,448
  • Suara 634,486
  • Bagian 88
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya, işte onları konu alan bir kitabı incelemelisin.. Bu kitapta, sadakat var, fedakarlık var, özen var.. Bu kitapta sevdiğine dokunmaya kıyamayan bir adam var. Bu kitapta, sevdiği adamla büyüyen bir kız çocuğu var. Şimdi karar ver bakalım, Sana nasıl aşık olunacağını, nasıl sevileceğini öğretecek bir kitap okumaya, hazır mısın?
Siyahın Çırağı oleh beyzazaydin
Siyahın Çırağı
beyzazaydin
  • Membaca 201,769
  • Suara 12,496
  • Bagian 8
"Sevgisiz büyüyen her çocuk, 'Seni seviyorum' diyen herkese inanabilecek kadar çocuk." derler. Hayatım geniş ve henüz çözülmemiş bir olay yeri gibiydi. Yaşanmamış çocukluğumun kanıtları sarı bantlarla çevirili alanda dağınık bir şekilde duruyordu. Bir yerde beyaz küçük oyuncak ayım, boğazına babamın intihar ettiği ip sarılı bir şekilde duruyordu. Diğer yerde renkli tokalar birbirine düğümlenmiş, yerin tozuyla kirlenmişti. Annemin saçımı taradıktan sonra onlarla bağlamasını hayal ederdim ama kırık tarakta tokaların hemen yanındaydı. Hiç uyumamı beklerken okunulmamış hikaye kitapları parçalanmış bir şekilde olay yerimin zeminini süslüyordu. İnsanlar acımasızdı, insanlar dışarıdaydı. Hayatımda ruhuma karşı işlenen bütün cinayetleri izliyorlardı ve beni dışlıyorlardı. "Senin annen deli!" "Senin annen seni öldürmeye çalıştı!" Sevgisiz büyüdüğüm kesindi. Ama 'Seni seviyorum' diyen hiç kimseye inanmazdım. Zaten birinin de bunu söylediği yoktu ama söyleseydi de bu cinayetlerin arasına aşk acısını da ekleyemezdim. Belki de olay yerime dışarıdan bakmak yerine bana yardım etmeye kalkışmış Barlas'ı hayatımdan çıkarmam bu yüzdendi. Kendime ayıracak vaktim yoktu. Ben sadece benden alınan kardeşimi yetiştirme yurdundan kurtarmak için gereken parayı bulacaktım. Bunun için bir hırsızlık çetesine katılıp, Siyahın Çırağı olmam gerekse bile.
İÇİNDE BİR SEN oleh binnurnigiz
İÇİNDE BİR SEN
binnurnigiz
  • Membaca 55,554,861
  • Suara 1,672,469
  • Bagian 59
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
Benden Kaçamazsın! oleh gumballpsikopat
Benden Kaçamazsın!
gumballpsikopat
  • Membaca 14,868,629
  • Suara 571,671
  • Bagian 75
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana deli gibi aşığım" dedi bağırarak. "Seni her yerde görüyorum, kafamdan atamadığım tek şey sensin" Duyduklarım gerçek değildi, kafamı iki yana salladım, "İstemiyorum seni!" dedim ve birkaç adım geriledim. Duygu duvarı tekrar oluştu, en son gördüğüm şey kırgınlıktı. Soğuk ifadesi geri dönmüştü. Arkama bakmadan boş sokakta koşmaya başladım, nereye gittiğim hakkında bir fikrim yoktu. "Benden kaçamazsın!" dedi eğlenen sesiyle. Sesi boş sokakta yankılanırken koşmamı durdurdum ve hızlı bir şekilde nefes almaya çalıştım. Nefesimi düzenlediğimde doğruldum. Arkama hafifçe döndüm, yavaşça bana doğru geliyordu, yanındaki lamba bozuktu, ışık hafifçe titriyordu. Durdu, ayaklarını iki yana açtı ve ellerini cebine soktu. Yüzündeki yara izi daha belirgindi. Gözlerini kıstığını gördüm, "Kendini yorma, hangi deliğe saklanırsan saklan seni bulurum" bacaklarım kendiliğinden hareket etmeye başladı. Koştum, yorulmuştum ama yine de koştum. Dar bir sokağa girdim, önüme bakmasaydım duvara çarpacaktım. "Lanet-" diye mırıldandım. Sokak bomboştu. Duvara yapıştım, beni bulmaması için dua ediyordum. Ayak seslerini duyabiliyordum, buraya doğru geliyordu. Sokağın sonunu göremiyordum ama hızla oraya yürüdüm. Çıkmaz sokaktı. Arkamı dönecekken elleri belimi buldu. Vücudum kaskatı kesildi, sıcak nefesi kulağıma değiyordu. Yavaşça fısıldadı, "Ne kadar uğraşırsan uğraş, benden kaçamazsın! Gölgeden kaçamazsın"
VEDA CADDESİ | Raflarda oleh SumeyyeDemirkan
VEDA CADDESİ | Raflarda
SumeyyeDemirkan
  • Membaca 19,462,358
  • Suara 181,147
  • Bagian 15
Her şey bir kurşunun değil de, bir çift kara gözün kurbanı olmakla başladı. Bedenimde ki değil, ruhumdaki ölü tohumların yeşermesiyle attı nabzım. Ve o günden sonra üzerimdeki çiğ toprağı atıp yaşamaya başladım. "Çünkü burası Veda Caddesi," dedi kara gözlerini, gözlerimin içine mıhlayarak. "Çünkü burada her veda bir merhabayla başlar."
SERZENİŞ (KİTAP) oleh sumeyyelkoc
SERZENİŞ (KİTAP)
sumeyyelkoc
  • Membaca 15,935,708
  • Suara 193,628
  • Bagian 13
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim. O iki yabancı ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o çıkageldi ve içinde sadece doğruların olduğu dünyamı yanlışlarıyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakması bile beni düşürmeye, düştüğüm yerde darmadağın etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarını elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin seçimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnızca bekledim. Benim de onu düşüreceğim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayı severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanırken, hakikati sırtından vurdu kirli parmakları. Artık bu saçma hikâyemizde bizden başkaları da vardı. Zaman aktı... Kendiliğinden kırıldı hapsolduğum kafesin kapakları. Dışarıya adım attığım an hislerim pervasızca tökezledi. Zira sevdayı puslu gecelerde yüreğime kazıyan adamın ruhu artık içime işlemişti. "Haklıymışsın," dedi beni öldürmek ister gibi. "Senin hikâyenin esas adamı ben değilmişim."
ASİSTAN oleh asknnur
ASİSTAN
asknnur
  • Membaca 1,260,143
  • Suara 1,588
  • Bagian 3
HİKAYE KİTAP OLACAĞI İÇİN YAYINDAN KALDIRILDI. Kadın acıya inanıyordu. İnsan dünyaya acıyla geliyordu ve acıyla göçüp gidiyordu. Bir annenin acı dolu feryadının ardından dünyaya gelen bebek hayatı boyunca değişik acılar ve sevinçler yaşayarak acı dolu bir nefes bırakıp göçüp gidiyordu dünyadan. Zamanla acının dünyada yaşanması zorunlu olan bir his olduğunu kabullendi. Bunu kabullendikten sonra acının iyileştirici gücü olduğunu keşfetti. Bir yaraya tuz bastığında canının yandığını ama ardından hemen kabuk bağladığını öğrendi. Kadın için acı ihtiyaçtı. İyileşmek için, unutmak için ödenmesi gereken küçücük bir bedeldi ve adam acıtmaya gönüllüydü. ''Canın yandıkça var olduğunu hisseder, var olduğunu hissettikçe güçlenirsin.'' 09.07.2017 Tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
Şahzade  oleh mavi_kelebekler
Şahzade
mavi_kelebekler
  • Membaca 4,566,051
  • Suara 59,349
  • Bagian 16
Anlaşmalı Evlilik... Yasak İlişki.... Eşinin abisine aşık olan kadın... Kardeşinin eşini elde etmek isteyen adam... Sizce bu bir AŞK üçgeni mi? Yoksa kimsenin bilmediği bir olaylar mı dönüyor ortalıkta? Tutkunu olacağınız bir hikaye... Onların AŞK'ı sevgi sözcükleri ile süslü, pembe düşlerle çevrili değildi. Onların AŞK'ı cehennem ateşinde kavrulmuş, tutku ile harmanlanmıştı. Sarhan Şahzade ilk görüşte zehirli yeşillerinin tohumlarını ekmişti Ömür Doğan'ın kalbine. Ömür Doğan ruhunu ele geçiren karanlık orman yeşilinden kurtulabilecek mi? Yasak aşka doğru yola çıkan kalbine engel olabilecek mi? ****** "Prensip meselesi ufaklık. Başkasının dokunduğu tene dokunmuyorum" dedi bakışlarını üzerimde dolaştırarak. Yanaklarım al al olurken başımı eğdim. Fısıltı ile "Ben bakireyim" dedim. Arzu Khayal Sarhanlı.... Tüm hakları saklıdır!!!! 16.12.2015 ~ 10.07.2018 Kitabın çıkış tarihi: 23.05.2019
BİR MİLYONERİN BEBEĞİ (İTALYAN SERİSİ#1) oleh haleythedevil
BİR MİLYONERİN BEBEĞİ (İTALYAN SERİSİ#1)
haleythedevil
  • Membaca 3,334,813
  • Suara 148,872
  • Bagian 36
Antonio Rafael Del Piero, Yasemin Aktaş'a birkaç haftalığına birlikte vakit geçirmeyi önerdiğinde, genç kadın sadece takılacaklarını, sonra da herkesin kendi yoluna gideceğini düşünmüştü. Ama öyle olmadı. Yasemin, Antonio'ya aşık olup, İtalyan bir milyonerin bebeğine hamile kaldı ve birden ikisinin de tüm hayatı tepetaklak oldu.