👌🏼
11 stories
NİHAL KUAFÖR by funye49
funye49
  • WpView
    Reads 10,072
  • WpVote
    Votes 1,265
  • WpPart
    Parts 24
Annesinden kalan bir dükkan, babasından kalansa sadece bir kelime! Aramıza hoş geldin Zeynep Beyce! * O kuaför Nihal'in kızıydı, ne demekti gelinini üzmek, düğün üstü yüz üstü bırakıp gitmek? Hem de içinde bir bebek varken! Ölürdü de müsaade etmezdi. Yıllardır bu dükkandan bir tane bile gelin mutsuz çıkmamıştı. Çıkmayacaktı! Ne yapıp edip o damat bozuntusunu bulmalıydı ve işler iyice sarpa sarmadan düğününe katılmaya ikna etmeliydi. Geri zekalı cehenneme mi gitmişti? Eh, Zeynep için 18 yaşından beri hayatın kendisi cehennemdi. İnanın hiç fark etmezdi!
Yıldızlar, Sen ve Gece Pedi by funye49
funye49
  • WpView
    Reads 811
  • WpVote
    Votes 120
  • WpPart
    Parts 6
Daha saçma ne olabilir ki demekten bıktınız mı? Ara ara sizi çektiğine emin olduğunuz ama bir türlü ispatlayamadığınız kameralara el sallamaklar mı geliyor içinizden? "Tabi ki benim başıma gelecekti, tabi ki. Başka kim olabilir ki?" tanıdık bir veryansın mı sizin için? Eh, hoş geldiniz o zaman! Buyurun gelin bir de benim hayatımı görün. Hiç değilse şükredecek bir sebebiniz olur. Çok şükür Rabb'im, güzel Allah'ım, çok şükür, çok şükür ki Leyla Demir değilim; gibi mesela.
Panorama by gunesegiderkn
gunesegiderkn
  • WpView
    Reads 42,405
  • WpVote
    Votes 3,950
  • WpPart
    Parts 16
Nilüfer Sipahi kendini bildiği andan itibaren dans ve müzik notalarıyla büyüyen bir kadındır. Hayatı bir zamanlar dans adımlarıyla şekillenirken, beklenmedik bir sağlık sorunu onu sahnelerden uzaklaştırır. Yıllardır yönünü bulmaya çalışan Nilüfer, bir umutla Panorama gazetesinin staj programına başvurur ve şaşırtıcı bir şekilde kabul edilir. Ancak küçük bir detayı gözden kaçırır: Baş editörün asistanı olacaktır. Ve o baş editör... Alperen Ataman. Disiplinli, mesafeli ve kuralcı. Üstelik Nilüfer'le hiç hoş olmayan, tesadüfi bir tanışıklıkları var. Birbirlerinden hoşlanmayan bu ikili, istemeye istemeye aynı ofisi paylaşmak zorunda kalınca, kelimelerle örülü bir savaşa girerler. Ama kelimeler bazen sadece savunma kalkanı değil, kalplere giden yolun da anahtarıdır.
USHAN by gumusyazici
gumusyazici
  • WpView
    Reads 57,235
  • WpVote
    Votes 3,079
  • WpPart
    Parts 41
Zeynep dışardan baktığınızda duruşuna hayran kalacağınız, 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantılarının farkında ve bu farkındalıkla ne yapacağını bilemeyen genç bir kızdır. Ushan ise 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantılarının farkında ve bu farkındalıklarıyla ne yapacağını bilemeyen bir adet Zeynep'i kendine getirecek; 32 yaşında aklı, bileği ve adaleti güçlü genç bir erkektir. Ve tüm bunları yapmaya önce Zeynep'in duruşuna hayran kalarak başlamıştır. ********************************************************* "Tamam," dedi tekrar. Eli tamamen gevşemişti ve belime sarılmıştı. Olduğu yerde sakinleşti. Saçlarımı sevdi ve beni sakinleştirmek için belimi okşadı. Nefes alış verişlerim yavaşladı. Üzerime huzurlu bir yorgunluk çöktü. Benim için büyük bir adımdı bu yaptığımız. Bir maraton koşmak gibiydi. "Eğer güzelliğinden bir daha şüphe edersen," dedi. Bunlar ben uykuya dalmadan önceki son cümleleriydi. "Eğer şüphe duyarsan benim bu halimi hatırla." Bana biraz daha ağırlığını verdi ve onu daha fazla hissetmemi sağladı. "Unutma, utan kendinden."
Kar ve Kıvılcım by lyssablack-
lyssablack-
  • WpView
    Reads 210,837
  • WpVote
    Votes 34,431
  • WpPart
    Parts 24
Bir varmış, bir yokmuş. Soğuk diyarların padişahı kardan adam, bir gün kendisini eritecek bir alev parçasıyla karşılaşmış. Anlatacaklarıma başlamadan önce benimle ilgili bilmen gereken üç şey var sevgili okuyan. Kim ne derse desin kırmızı rujun bana çok yakıştığına inanırım. Dışarıdan saf görünsem de insanların ne kadar kötü olabileceğinin hep farkındayımdır. Son olarak ise ikili ilişkilerde intikam düşüncesinden nefret ederim. Yani Monte Cristo Kontu değilsen intikam peşinde koşman henüz olgunlaşmamış, bazı şeyleri bir türlü aşamamış biri olduğunu göstermekten başka bir işe yaramaz. Eğer Monte Cristo Kontu'ysan da geçmiş olsun, intikam hakkındır. Yine de şahsen, naçizane, hayatınla daha iyi şeyler yapabileceğini düşünmekteyim. Şimdi eğer hazırsan, sana kalbini kıran kardan adamdan intikam almayı bir an bile düşünmeyen bir alev parçasının hikayesini anlatacağım. Çünkü ben Monte Cristo Kontu değilim. Bu da bir intikam hikayesi değil.
Kar Taneleri ve Kan Damlaları  by dlrinal
dlrinal
  • WpView
    Reads 15,609
  • WpVote
    Votes 1,144
  • WpPart
    Parts 40
Kelebekten daha kısa ömürlü olan tek şeydi kar tanesi. Buluttan doğarak kopup geldiği yeryüzüne kadardı tüm hayatı. Diğer kar taneleriyle birleşerek yitirirdi yaşamını. Güzel bir ölümdü onunki. Bütün olarak yok olmak... Hayatının dizginlerini eline alamamış bir kızın hikayesi. Tüm Hakları Saklıdır. #54 in Genç Kurgu - 04.02.2014 #42 in Genç Kurgu - 21.02.2014 #61 in Genç Kurgu - 12.08.2014 #34 in Genç Kurgu - 05.01.2015
ANALİZ by AzraIzguner
AzraIzguner
  • WpView
    Reads 1,203,891
  • WpVote
    Votes 75,033
  • WpPart
    Parts 60
Zifiri karanlıkta kalan kendini kör sanırdı. Gözler görmez olduğunda, kulaklar duymaz olduğunda; kimi zaman gecenin siyahına, kimi zaman seherin kızıllığına bulaşırdı suçun lekesi. Gerçek denilen şey, bu lekelerin ardına gizlenip günyüzüne çıkmayı beklerdi. Silinince de geçmezdi üstelik, izi kalırdı her lekenin. Birinin uzmanlık alanı matematik. Bir diğerininki psikoloji. Biri kendini bilime adamış. Biri ise tüm kilitlerin anahtarıymış. Ve aralarına son katılan, üstün görsel zekâsı sebebiyle 'fotoğraf makinesi' olarak tanınan bir kadın. Onlar izbilimci. Onlar Analizci. ⚓ Not: Bu kurgu travma sonrası stres bozukluğu, obsesif derecede takıntılılık durumu, intihara meyilli ruh hali gibi tetikleyici olabilecek ögeler ve cinsellik içermektedir. Bu sebeplerden dolayı yetişkin içerik kategorisindedir.
SÖYLEYEMEDİĞİMİZ TÜM HİSLER by Sareinn
Sareinn
  • WpView
    Reads 173,444
  • WpVote
    Votes 16,279
  • WpPart
    Parts 21
İdil, söyleyemediği tüm hislerin kalbine yük olduğunu bilmiyordu. Onu zincirlere dolayıp boğduğunu da.
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR by filizpuluc
filizpuluc
  • WpView
    Reads 3,175,777
  • WpVote
    Votes 170,803
  • WpPart
    Parts 53
Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser yoktur artık. Hissizleşmiş ve yaşama olan hevesini kaybetmiştir. Kendisini bazı insanlar böyle yaşar diye teselli ederek annesi ve kız kardeşi için yaşamaya devam eder. Sıradan bir gün çalıştığı çiçekçiye gelen gizemli bir adamın ricası üzerine bir çiçek teslimatına çıkar. Ölüm anlamına gelen çiçekleri teslim ettiği adamın babasının otopsisini yapan adli tıp uzmanı olduğunu ertesi gün savcılıktan gelen bir telefonla babası hakkında sarsıcı gerçekle öğrenir. Adli Tıp Uzmanı Aral Çakırca'ya götürdüğü ölüm çiçeklerinin ikisi için olduğunu anlar. Babasının peşindeki birtakım organizasyon üyeleri, Lina'nın, Kadir Kara'ya gidecek olan anahtar olduğuna eminken Lina bunun ne demek olduğuna başta anlamasa da zamanla yaşananlar anlam kazanmaya başlar. Bilmediklerinin bildiklerinden fazla olduğunu Aral Çakırca ve Savcı Yiğit Atalay'la bu olayı çözmeye çalışırken keşfeder ve ailesinin kendisinden sakladığı sırlarla bir bir yüzleşmeye başlar. Saklanırım göz önünde. Gelir geçer önümden. Ben görünmez değilim. Hiçe sayar beni gözünde... Bu bir bilmece... Söyle bana Lily... cevap ne?
SERÇEYİ ÖLDÜRMEK by bosverdilan
bosverdilan
  • WpView
    Reads 9,304,830
  • WpVote
    Votes 538,863
  • WpPart
    Parts 83
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini aniden tanımadığı insanların dudakları arasında bulur. Asla geçmemiş geçmiş, verilmiş sözler, kurtarılan hayatlar, doğrultulan namlular, yalanlar, fermanlar ve aşk. Devrim gibi bir kadın, Urfa'nın göbeğinde destan gibi bir sevdanın koynunda bulur kendini. Koca düzene baş kaldırıp o düzenin minnet ettiğine yenilmekse ne aklının ne de kalbinin kabulüdür. *** "Ağlarsam ölürüm." derken sesim düz, çoktan kabullendiğim bu gerçeği ilk defa dile getirişime rağmen sakindi. Çoktan. Saatlere dökülürdü ama bana şehirler aştıracak kadar çok gelen o vakit. Vücudumun ağrısı ruhumun sancısının çok altındaydı. Onun gözleri bende olsa da ben boşluğa odaklanmıştım. Üzerimde olan bakışlarının ağırlaştığını hissettim. Fetih bana çok ağır bakıyordu. Sırtıma yüklenen çuvallar biraz daha bel bükmeme sebep oldu. "Neden," dediğinde ne dediğimi çok iyi anlamış da yersiz bir sorgulayışa bürünmüş gibiydi. "serçe misin sen?" Kaşlarım hafifçe havalandı, başımın ağrısı belirginleşti. Uzun süreden sonra ona bakan ben oldum. Söylediği şeyin altındaki anlamı yakalamaya çalışıyordum ama buna çok uzaktım. Bunu anladı ve dudakları kıvrılacak sandım. Halbuki gülümsemeye çok uzaktık. "Serçeler," yüzünü hafifçe yüzüme yaklaştırdı. "Ağlayınca ölürlermiş. Bu yüzden mi bunca zamandır gözlerinin kuruluğu?" Bu konuşmadan sonra onun serçesi olacağımı, hatta olduğumu bilemezdim. Tıpkı bu topraklarda serçeyi öldürmenin kadını ağlatmak olduğunu bilmediğim gibi.